Gökçebel yaptığı yazılı açıklamada, “geçiciliği kaldırdık” diyen hükümetin, torpille geçici öğretmen aldığını iddia ederek, “Paketleri ortadan kaldıracağız diyerek halktan onay alan, Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler ve Demokrat Parti-Ulusal Güçler yalan üzerine hükümet kurmuşlar, yalan üzerine TC Elçiliği ve paketleriyle kol kola hükümet yolculuğuna devam etmektedirler. Ayrıcalıklılara hizmet etmeye devam eden bu Hükümet, toplumun, emekçilerin haklarını gasp etmeye devam etmektedir” görüşlerini ileri sürdü.
İhtiyaçlı alanlara atama yapılmayarak okulların kaderine terk edildiğini öne süren Gökçebel, “müdürler, muavinler, denetmenler atanacak” açıklamasına rağmen adım atılmadığını savundu.
Müdürü, muavini, atölye şefi, bölüm şefi, sekreteri, hademesi olmayan okulların eğitime başlayacaklarını ifade eden Gökçebel, Mili Eğitim Bakanlığı’nı eleştirdi.
Öğretmenler arasında adaletsizlikler, farklılıklar yaratıldığını da öne süren Tahir Gökçebel, “2008 ve 2011’den sonra giren öğretmenlerin hakları gasp edilmiştir. Birçok hakkının gasp edilmesi yanında, yarı yarıya maaşı düşürülen öğretmeni geç atayarak, Hazırlık Ödeneğini ödemeyerek tam bir vicdansızlık sergilenmektedir. Aynı yasayla, savcılık görüşü de alınarak Ulusal Birlik Partisi’nin bile ödediğini yasal engel var diyerek, ödemeyen bu hükümet hırsız gibi davranmaktadır” iddiasında bulundu.
Hükümete de eleştirilerde bulunan Gökçebel, şunları öne sürdü:
“Ekonomide %65-70 kayıt dışı var diyenler, hatırlı şirketlerin vergisini bağışlamıştır. Dövizin şahlandığı bu günlerde fakir halk borcunu ödeyemezken, emlak alabilirmiş gibi emlak stopajlar bazı şirketler için %3’e düşürülmüştür. Hiç bir üründe ucuzlama yaratmayacak şekilde KDV oranları bazı tüccarların karına halel gelmemesi için düşürülmüştür. Kriz ortamında esnaf batarken büyük şirketler paravan şirketçikler kurmaya teşvik edilerek, kaçak işçi çalıştıran bu paravan şirketlerin teşvik primi alması sağlanmıştır. Üretene, hizmeti verene değil aracı şirketlere doğrudan teşvik ödenmektedir. Sanki kriz sadece halk için gelmiştir.
Soruyoruz : Mali protokol görüşmeleri ne oldu? Kriz var diyorsunuz öğretmen haklarını budarken sendikalarla halkı krizden çıkaracak hiç bir diyalog kurmuyorsunuz, peki sermaye ile bu al gülüm ver gülüm niye? Yoksa krizden emekçiler, halk etkilenmez mi? Halk için, emekçiler için hangi önlemi aldınız? Emek en yüce değer mi?”
