567 dönüm arazi…
Orman arazisi…
Kumyalı gibi bir yerde..
Leb-i derya…
“Noel Baba Tatil Köyü” olacak…
Milletvekilleri sorguluyor…
Başbakanın haberi yok, sahip çıkmıyor…
Başbakan yardımcısı, Maliye Bakanı, “Bakan bilir” diyor…
Turizm Bakanı, hükümetten habersiz iş yapar mı?
Durum ise ortada…
Doğal bir alan “yatırım” amaçlı talan ediliyor.
Çıkın açıklama yapın…
“Eşek yerine koymayın” ahaliyi.
Yarım kalan onca turizm tesisi var…
Bafra’da biten iki otel…
Bir otel bitirme çabasında…
Parsel parsel boş bir turizm alanı…
Turizm alanı olmayan bir bölgeye de 567 dönüm arazi vererek, kazılar başlatıldı…
Sır mı?
Devlet sırrı mı?
“Noel Baba Barış Köyü…” nedir?
Proje üç yılda tamamlandı.
7 ülke aday oldu ve Kıbrıs kazandı…
Öyle diyor Yönetim Kurulu başkanı…
Adına dünyada ilk kez Barış Köyü yapılıyor.
Köyleri var başka ülkelerde ama… Bizim adanın kuzeyi başka…
41 ülke karar vermiş kurulmasına…
Tercih edilen ise KKTC…
Noel Baba için…
Kim anlatıyor bunu?
Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut…
Yani, bu proje bize lütuf…
Bu arada KKTC de bu konsey tarafından Barış Ülkesi seçilmiş…
İnanmak istiyorum…
Öyle bir köy ki…
Siyaset sahiplenmiyor.
Sahipleri nerede?
Nasıl bir işletmesi olacak?
Ne kazanacak?
Ne kazandıracak?
O orman arazisinin bu şekilde dönüştürülmesine değer mi?
Bunların hepsi soru işareti.
Bildiğimiz tek şey:
“Biz seçilmiş bir ülkeyiz ve bunla gurur duymalıyız…”
Bu mudur?
Şimdilik budur…
“İntikamcı” yaklaşım…
Örgülü yaşam aslında demokrasi gereğidir.
Yaşam biçimidir…
Nasıl kullandığınıza bağlı…
Ne anladığınıza bağlı…
“Profesyonel sendikacı” hakkı alınıyor sendikaların elinden…
“Kafaları da kesebilir misiniz?”
“Sendikalı” oldukları için “sistemden dışlanan” öğretmenlere…
“Böyle dayak” atacağını düşünen altı vekil var…
Altı vekil, bu yolla, “intikam” alacak…
Çocukça işler bunlar…
Ötesi…
Sökmez de.
“Sendikal yaşamı” yasaklayamayacağınıza göre…
Şener Elcil emekli olur…
Yine sendikacı olarak devam eder…
Orta Eğitimde de öyle…
“Sendika para ödesin de sendikacılık yaptırsın” derseniz…
O da “ceza” değil.
Dediğim gibi…
Bu adım olsa olsa “intikamcı” bir yaklaşım olur…
“Eşeği dövemeyen, semerini döver” misali…
6 vekil bir araya geliyor ve…
“Eğitimde öğretmen açığı ortaya çıkıyor” diyor…
Bazı aklı evveller de, “Para alıp okula gitmiyorlar” diyor…
Çağdaş bir ülkeyi, ortaçağ karanlığına sokma girişimi değil de nedir bu?
Ortada bir suç varsa, yasal bir sıkıntı varsa…
Onun üzerine gitsin devlet…
Ama…
Uyduruk gerekçelerle, “tokatçılık” yapmak…
Sadece demokrasiye zarar verir…
Tabii demokrasiden yana umuru olan varsa…
