Dr. Joseph-Ignace Guillotin (1738 –1814) Fransız devrimi ile birlikte idam cezalarının acı çekmeden gerçekleştirilmesi için mekanik bir alet önerir.
Kendisi aynı zamanda meclis üyesi olduğundan bu önerisi incelenir ve kabul görür.
Aslında giyotin daha önce düşünülmüş ancak konu Dr. Guillotin tarafından gündem olup gerçekleştirilmiş…
…
Fransa’da idamlar giyotinle infaz edilmezden önce balta ve kılıçla yapılırmış.
Ancak o kadar suçlu varmış ki, cellatlar kelle kesmekten yorgun düşerler ve idam işlemleri birçok hatalara neden olur, başları tam kesilmeyen mahkumlar büyük acılar içinde ölürlermiş.
Bu yüzden Dr. Guillotin idamların daha “insancıl” olması için geliştirmiş giyotin cihazını ve neticede bu yöntem kabul edilerek uygulanmaya başlanmış ve ilk kez Nicolas J. Pelletier ismindeki mahkumda denenmiş, sene 1792.
Uygulama başarılı olunca giyotin Fransa’da 1981 yılına kadar uygulamada kalmış, o yıl Fransa’da idam cezasının kalktığı yıldır.
Giyotinle son idamın 1977 yılında yapıldığı yazılıdır…
…
Giyotin ilk uygulandığında başarısı konusunda gözlemci iki doktor rapor vermiş, bu rapora göre giyotin denen “ölüm makinesi” mükemmeldi ve kafası kesilen mahkumlar herhangi bir acı duymuyorlardı!
Daha sonraları çeşitli iddialar ortaya atılacak, buna göre giyotinin ani inişi ve başın bedenden çok hızlı bir şekilde ayrılmasının ölümü hemen gerçekleştirmediği, insanın acı çekebileceği, başın gövdeden ayrılmasına rağmen yüz ifadelerinde anlamlar olduğu gibi görüşler tartışılmaya açılacak ve bu tartışmalar neredeyse günümüze kadar devam edecekti…
…
Başa dönersek, Dr. Guillotin bu uygulamayı “insancıl” nedenlerle düşünmüş, mahkumların acı çekmesini istememişti.
Kendisi ölüm cezalarına karşı olan bir şahsiyetti ancak bu cezalar olduğuna göre en azında insanların acı çekmemesi gerektiğini düşünüyormuş.
İlk uygulama başarılı olunca, ölüm makinesine Doktorun adı verilmiş, böylece bu kan kusan makine o gün bugündür “Giyotin” olarak bilinmiştir.
Dr. Guillotin’in ve ailesinin bundan pek rahatsız oldukları söylenir.
Bu ismin kullanılmaması engellenemeyince, onlar da soyadlarını değiştirmişler ve “Guillotin” adını bir daha kullanmamışlar…
…
Dr. Guillotin’in başını da aynı ölüm makinesine uzattığı ve onun da bu makinenin altında can verdiği söylense de, bunun doğru olmadığı kaydedilir…
…
Ölüme, öldürmeye, can almaya “insancıl” yaklaşmak mümkün mü?
Dr. Guillotin bu kadarını yapabilmiş kendi döneminde…
…
Ölüm cezası birçok ülkede vardır.
En “ileri” diye övünen Amerika’nın birçok eyaletinde uygulanıyor, üstelik “insancıl” yöntemlerle!
Yeni bir “ölüm makinesi” icat etmeye gerek yok.
İdamlar başarılı bir şekilde ve “insancıl” yapılıyor!
Günümüzde devlet eliyle insan öldürmede buldukları “insancıl” yöntemler yanında en başarılı oldukları bir başka şey ise,
Soyadlarını değiştirecek nedenleri ortadan kaldırmalarıdır!
