Hükümet için “pandoranın kutusu” açıldı.
Hani hastalıkların, sellerin ve felaketlerin dünyaya yayılması mitolojisi var ya.
Ersin Tatar ve Kudret Özersay “kendi kendini gerçekleştiren kehanete” dönüşemeyecekler.
Gerçi, özel komite “bu soruşturma siyasi maksatlarla açılmadı” diye bulgu yaptı ama Özersay’ın dizginleyemediği bir ihtirasla, Tatar’ın da saklayamadığı memnuniyetle cumhurbaşkanlığı adaylığına koştukları artık herkesin bildiği bir “sır”dır.
İşte bu “sır”, her ikisi için de kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşecektir.
O kehanet nedir bilir misiniz?
“Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak…”
Adam, kese kese altınları heybesine koyarak kaliteli pirinçleriyle ünlü Mısır’ın Dimyat bölgesine pirinç almaya gitmiş. Yolda korsanların saldırısına uğramış, kese kese altınları korsanlara kaptırmış. Boynu bükük bir şekilde kasabaya döndüğünde akrabaları sormuşlar “hani pirinçler” diye. Adam cevap vermiş: “Dimyat’a pirince gittim, evdeki bulgurdan oldum…”
***
Hüseyin Özgürgün’ün davası özel komite üyelerinin belirttiği gibi siyasi olmayabilir.
Ve sonuçta yargı yoluna çıkmış vaziyettedir.
Artık yargının dışında bu konuyu konuşmak abesle iştigaldir.
Hüseyin Özgürgün mecliste “savunma” yapmadı ama yargının karşısına çıkacak ve elbette kendini savunacaktır.
Söz ve karar yargıya geçti, geri kalanlara susup izlemek düşer.
***
Bu yazının maksadı meselenin yargısal boyutu değildir.
Bu yazının maksadı meselenin siyasi boyutudur.
Yani anlayacağınız “pirinç-bulgur” durumları.
Taaa Ankaralarda “Özersay UBP ile HP’nin ortak cumhurbaşkanı olsun” diye yırtınanlar, konuyu “HP kendi kendini lağv tsin, UBP’ye iltihak etsin, Özersay da UBP’nin adayı olsun” şeklinde fantezilere kadar götürenler dün itibarıyla ciddi bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.
UBP’lilerin önemli bir bölümü zaten ortakları HP için mırıldanmaya başlamışlardı.
Dünden itibaren yüksek sesle “ya Tufan Erhürman ya da Mustafa Akıncı” demeye başlamışlardır.
Özersay UBP’lilerden beklediği oyu bulamayacak.
Tatar, UBP’nin genel seçimde aldığı oyları bile toparlayamayacak.
Kehanet şu idi: Özgürgün’ü sallandıralım, Tatar’ın genel başkanlık yolunu, Özersay’ın da saray yolunu açalım.”
Bu kehanet tutmadı.
Kendi kendini gerçekleştiremedi ve ters tepti.
***
Ekim ayı ile birlikte ülke cumhurbaşkanlığı seçiminin etkisine girmiş durumdadır.
Artık her hareket seçime yöneliktir.
İnşallah niyetliler bu ay içinde niyetlerini ayan-beyan ortaya koyarlar da halkı yormazlar.
Propaganda maksatlı atraksiyonlara hiç ama hiç ihtiyacımız yoktur vesselam…
