Biri Kıbrıs’ta birleşme çabalarından vazgeçilmelidir dedi.
Diğeri tarihi belgelere dayanarak Maraş açılacak dedi…
…
O sırada başka şeyler düşünüyordum.
Yaz niye bu kadar uzun sürüyor?
Sıcaklar niye bu kadar bunaltıyor?
Gerçekten aşırı sıcaklarda insanın beyni sulanır mı, sulanıp da saçmalamaya kadar varan şeyler üzerinde durur mu?
Doğrusu, kalem oynatanlar da bazan yazdıkları yazılarda saçmalıyorlar.
Bu durum yaz mevsimine bağlanabilir mi?
Bazan bir yazıda birçok saçma şey bulunmasına rağmen birçok okurun bunu beğenmesi de başka bir terslik değil mi?
Sırasında çalakalem ele alınan bir yazı okur tarafından beğenilince, yazar mı saçmalıyor, okur mu?
…
Yaz mevsiminden olmalı,
Fazla durmadım o haberlerin üzerinde.
Bir yazar saçmalar da siyasetçi saçmalamaz mı?
Bir yazarın beyni sulanır da siyasetçinin sulanmaz mı diye pek önemsemedim…
…
Gündemimde Maraş yoktur.
Kimsenin de yoktu bugüne kadar.
Siyasi malzemesi tükenenlerin gündemindedir bu konu ya da ne bileyim, işte öyle bir şey.
Fetihçi ruh falan desem tekrar olacak…
…
Peki saçmalamak ne demektir?
“Anlamsız, gereksiz, tutarsız” sözler söylemek.
Ne ne kadar anlamlı, ne ne kadar tutarlı herkese göre değişir elbet…
…
Demek, Sophia Loren’e Maraş’taki villasının karşılığı verilecek!
Verilmesin.
Vakıf malının üzerinde oturduğundan kullanım bedeline sayılsın.
Diğerleri için de kullanım bedeli mahsup edilsin.
Göreceksiniz kimseye bir şey ödemeden bu işten de sıyrılmak mümkün…
…
Albert Camus, Hegel’e atıfta bulunarak “gerçek, güzel ve iyi” gibi kavramların dinsizlerin dini olduğunu söyler.
Yani dinsizlerin de dini vardır.
O zaman “gerçek” hep aranacaktır ki insanlık bu ve buna benzer kavramların etrafında cebelleşip durmaktadır.
Ama çoğu zaman, gerçek, güzel ve iyi kavramları etrafında saçmalıklar da yapılmıyor değil.
Çünkü bu kavramların karşılığı herkese göre değişiyor; kaoslar belki de bu yüzden bitmek bilmiyor dünyada.
Sizin kabul ettiğiniz bir gerçeği karşınızdaki kabul etmiyorsa ne yapacaksınız; gerçek hangisidir?
“Ortak akıl” kavramı kaoslardan, çözümsüzlüklerden, kargaşalıklardan üretildi denebilir mi?
Denebilirse,
Peki,
Ortak akıl arayışı içinde olmayanlara ne demeli?
…
Yazar Ayşe Kulin “Veda” adlı romanında “kış bir türlü bitmek bilmeyince herkesin asabı bozuldu haliyle” der.
Uzun kışlarda asapları bozulanlar olduğuna göre, uzun yazlarda saçmalayanların olması da pek mümkün!
…
Serin havalar gelince, bir umut bu saçmalıklar biter, herkes kendini serin rüzgarlara kaptırır.
Belki daha “iyi”, daha “güzel”, daha “gerçek” çi düşünme imkanı bulunur…
