GENE DENETİM DEDİK! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

GENE DENETİM DEDİK!

Eşref Çetinel

Cemaat oluştan devlete, otoriter liderliklerden çok partili ve demokratik rejime, mahalle bakkaliyelerinden ticari müesseselere, tarladan sanayiye… Geçerken elbette sadece kabuk değiştirmeyecek yapısal organlarımızı da değiştirecektik..

Köy ve kasabalardan ibaret yerleşim birimlerimizi kentlerin oluşumuna dönüştürecek, ev ve köy ekonomilerini ülke ekonomileri haline getirecektik..


BU sancılanmalarla değişimler kolay olmadı.. Hele Rum’un ekonomik sultasından, İngilizin sömürge idaresinden çıkarak kendi “ulusal ekonomimizle” demokratik yönetimimizi devreye sokmak hiç kolay olmadı çünkü bu ulusal organları “devlet mefhumu” altında “rejim” haline getirip millet yaratmak, milleti demokratik rejim ahkâmlarında yeniden şekillendirmek, çok partili demokratik yapılaşmayı yeğlemek, bizim gibi yıllar yılı sömürge idaresi ile Rum sultası altında kalan bir toplum için değişim değil “devrim” sayılacak köklü bir rejime geçmek anlamını taşıyordu. Ki bugün de hâlâ söz konusu “değişimler” devam ediyor! Çünkü:

Hâlâ ne bir “dünya devleti” olabildik ne de olduğumuz kadarıyla siyasi yönden tanınabildik! Hâlâ devinim devam ediyor hâlâ ağır aksak ve hantal devlet yapılanmamız sürerken, “merkeziyetçi sistemden” kurtulamıyoruz! BU nedenlerden dolayı da istenilen seviyeye gelemiyoruz! Mesela Devletin çok önemli bir gereksinmesi ve yönetselliğinin bir öğesi olan bu nedenle  “olmazsa olmazını” teşkil eden “denetim mekanizmasını” bırakın çalıştırmayı; oluşturamıyoruz bile! BU nedenle de boşlukları “tarafsız yargımız” kapatmaya çalışıyor ki işte beni bu konuda yazmaya sevk eden de bu husus oluyor. Anlatayım:

***

DEVLET BOŞLUKLARINI YARGI KAPATMAYA ÇALIŞIYOR: Uzunca süredir “üniversitelerimiz” değil ama dış ülkelerden gelen “öğrencileriyle” sorun yaşamakta olduğumuz bir realitedir. Nitekim: NASILSA TC’nin de katkı ve destekleriyle pek çok yabancı uyruklu öğrenciler siyasi yönden tanınmamış bir devlet olmamıza karşın yüksek öğrenimlerini KKTC’de yapmakta üstelik aldıkları diplomalarıyla da kendi ülkelerine döndüklerinde istihdam olanağı bulmakta olduklarını söylmektedirler. TUTUN ki bizi tanımayan ülkeler, üniversitelerimizi dolayısıyla “diplomalarını” tanıyorlar ki doğrusu bu da hayret edilecek bir başka siyaset garipliği olmalıdır! Tabi ki bir şikâyetimiz yoktur aksine onca üniversitelerimizle de gurur duymaktayız.

FAKAT: Biz bize benzeriz ya! Bu “üniversiteleşmelerimizi” kısa sürede öne çıkan “parasal gelirlerin gözetildiği” bir meta haline getirmekle kalmadık! ÜÇÜNCÜ ülkelerden gelen öğrencilerini de istismar ederek (ki söz konusu öğrenciler de kendi eğitimlerini istismar ederek kaydını yaptırdıkları üniversitelere devam etmek yerine gündelik işlerde kaçak olarak çalışmaya başladılar) derken…

ARTIK olayın dingili kopmuş olmalı özellikle Afrika ülkelerinden gelen öğrenciler, üniversitelere kayıtlarını yaptıktan sonra inşaatlardan tutun da ötesi her türlü işlere kadar “kaçak” olarak ve yaygınlığınca çalışmaya başladılar..

YANİ üniversiteler kaçak işçileri kamufle eder duruma düşürüldüler! Ki yanı sıra ülkede yarattıkları illegal olaylar da cabası olmakta!

***

“KAÇ ZAMANDIR bu sorunlar gündemde tartışılmaktadırlar.. Nitekim zaman zaman benim de günlük yazılarımın gündeminde de yer alıyor, “devletin nizam ve intizamıyla kanunlarını çiğneyen bu usulsüzlüklere göz yumulmamasını eleştirerek “tedbirler alınmalıdır” diyorum..

TABİ Kİ bir yandan da zülfiyare dokunuyorum çünkü bu ülkede “denetim mekanizmaları” asla çalışmaz! BU konuda başından beridir toplum olarak büyük kayıplara uğramamıza en önemlisi çiğnenen yasalar nedeniyle suçlularla, işlenen suçlar çoğalıp yoğalmasına karşılık (galiba) yetkili ve sorumlu mercilerimizi çok da ırgalamıyor, ol alem devam ediyor ki…

GEÇTİĞİMİZ günlerde “Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi” tasarrufunda uyuşturucu bulunan bir yabancı üniversite öğrencisini yargılarken, Eğitim Bakanlığını da uyararak “kayıtlar” konusunda tedbirler alınmasını özellikle öğrencilerin kayıt yaptırdıktan sonra “devamlılıklarının” denetlenmesi gibi aslında çoktan uygulanmaya başlanması gereken tedbirleri almaları tavsiyesinde bulunmak gereğini duydu..  Dolayısıyla:

***

BİR KEZ DAHA “DENETİM” diyoruz! Çünkü dış ülkelerden gelen bazı öğrencilerin bazen iki ayrı okulda da kayıtları görülebiliyormuş ki bu konuda uyarıda bulunan yine Savcılık oluyor… Fakat Eğitim Bakanlığı ile ilgili ve yetkililerin haberi olmuyor, çünkü ülkede “denetim” yok!

SADECE yüksek öğretimde değil! Her alanda her sektörde “denetimsizlikler” sürüp gidiyor ki “pahalılığın” da nedenlerinden biri oluyor!

***

KISACA TAKILDIĞIM: Bir “ulusal dava” ne zaman “milli” olur? Milletçe sahiplenildiğinde! Milletçe ne istendiği ile ne olması gerektiğinin özelliğinde.. Ve bu mefkûreler doğrultusunda bütünsellikli mücadele sürdürüldüğünde…

VAR mı Kıbrıs Türk halkının böylesi bir siyasi birlikteliği? Yada üzerinde uzlaştığı çözüm şekli?

Aksine kimileri hâlâ Güney ile Federatif sistemden söz ediyor, kimileri iki ayrı devlete dayalı iki bölgeli çözümden..

SONUÇTA ve bir gün nihai kararı vermek zorunda kalacak olan Kıbrıs Türk halkı olacaktır da yaşanan ikilem söz konusu iken nasıl?

TC’nin Sn. Büyükelçisi “Kıbrıs’ı bir mesele olarak değil, milli dava olarak görüyorum” derken hatırıma geldi bu toplumsal kararsızlığımız! Ki Sn Sn. Büyükelçi “tanınmanın da zamanla geleceğini söylüyor” ama…

DOĞRUSU şu ki 1974 den bu yanadır aradan kırk yıl geçti ne biz karar verdik ne olmak istediğimiz konusunda… Ne Türkiye karar verdi ne yapılması gerektiği konusunda!

Bugüne kadar “rastgele” zaman geçirirken üstelik şimdi de Yunanistan-Türkiye sürtüşmesi var ki birbirlerine önce hangi tarafın tos atacağı gözleniyor!.

KISACA 40 yıldır çözüm bekliyoruz.. Ki şimdi de Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların artık ancak savaşmalarından sonra yeniden bir araya gelerek yapacakları anlaşmalarla çözümleneceğinden ötesi de çareleri de kalmadı! Ki öylesi bir savaşın sonu nasıl olur onu da bilemiyoruz!

Kısaca Kıbrıs sorunu bitmedi. Devam ediyor üstelik tehlikeli mecralarda!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar