Geleceğimiz Çocuklarımız - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Geleceğimiz Çocuklarımız

Onur Köprülü Borman

Bu gün bu yazıyı yazarken 23 Nisan Çocuk Bayramı, Atatürk’ün yalnız Türkiye’de değil tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ve kabul gördüğü bir Bayram. Yüzyıl ilerisini gören bir deha ve Lider.

Dünyaya örnek olmuş, dünya ülkelerinin çoğunluğunda adı ve devrimleri, çağdaş görüşleri ile yaşayan bir dünya lideri. Türkiye’de Kurtuluş savaşını başlatan, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Cumhuriyeti kuran bir kahramanın; ezilmiş, sömürülmüş milletlere de cesaret veren, kıtalar ötesi ülkelere ışık tutarak bağımsızlıklarına kavuşmasına neden olan ilkeleri.


Atatürk, Çocuklar bir milletin, bir ülkenin geleceğidir düşüncesini benimsetmek farkındalık yaratmak için 23 Nisan’ı Çocuk Bayramı olarak ilân etmiştir.

Bu heyecanı, KKTC’de ve öncesindeki dönemlerde de Kıbrıs’lı Türkler   Atatürk ilkelerini hemen o dönemde benimseyen ve özümseyen bir toplum bir halk olarak çocuklarımıza 23 Nisan bayramını, ne mutlu bize ki aynı coşku ile yaşatıyoruz.

Bizim çocukluk dönemimizdeki etkinlikleri hatırlıyorum da, modern kıyafetlerle atletizmden, danstan, tiyatrodan tutalım da resmi geçitlere kadar, İngiliz döneminde de hiç vazgeçmeden özümsediğimiz demokratik ve özgür düşünce ruhu ile Atatürk ilkelerini bu güne kadar hep ülkü edinmişizdir.

Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak, vatanını ülkesini seven sahip çıkan, tutup ileri götürebilecek güç ve cesarette bir dünya insanı olarak yetiştirmek hepimizin görevidir ve bu yönde Yönetimlerimizin çocuklarımıza sağlık ve eğitiminde geniş imkânlar sağlamak her okumak isteyen çocuğa fırsat eşitliği vererek imkânı olmayanlara parasız sağlık ve eğitim sağlamak birincil görevi olmalıdır.

Halbuki biz şimdilerde ne yapıyoruz? Sebepsiz yere Hükümet değiştirmrklr meşgulüz. Bu kadar acil işler içinde harcayacak lüks zamanımız mı var?

Dünya sürekli değişiyor geri değil ileri gitmekle her şey elde edilebilir. Maalesef ülkemizde Hükümetlerin , yönetimlerin, yönetime talip olan tüm siyasi partilerin  sorumluluk bilincini arttırmaları gerekir. Gereksiz yere didişme ve çekişme bizi ileri değil her gün geriye götürüyor. Ekonomik, mali, sağlık, eğitim konularında halkın günlük ihtiyaçlarının dahi karşılanması durumunda özellikle son yıllarda halk yalnız bırakılmaktadır.

Her gün elektriklerin kesilmesi, her gün artarak uçan fiyatlar çocukların bile günlük konuları haline gelmiştir ki bu asırda bu rutin hayatın gereğinin Yönetimlerimizce sağlanamaması,  eksiklikleri, giderek düşen hayat standardı, balon gibi şişen belli kesimlerin denetlenmemesi, bazı kesimlerin Hükümetlerden daha güçlü hale gelmesi, denetimsizlikler, kayıt dışılıklar altında, geleceğimiz olan çocuklarımıza ne verebileceğimizi hiç düşünebiliyor mu Yönetimlerimiz?  Böyle devam ederse gittikçe çaresizliğe düşmemek   mümkün olmayacaktır..

Tüm devlet kurumlarının özellikle Hükümetlerin silkinmesi ve siyasi partilerin bu ülkenin ve halkının hakkı olan devlet hizmetlerinde daha fazla eziyet çekmemesi için harekete geçmelidir. Pahalılık, alım gücünün çok zorlanması karşısındaki çaresizlikler..Çevre felâketleri ise başka bir travma.. Ülkenin bir çok bölgeleri çöplük içinde, görmüyor mu yetkililer?  Mevki makam kavgası haline dönen idaremiz bu şekilde hizmet veremez hale gelmiştir. Dolayısıyla Hükümete ve her makama seçilecek kişilerin ehliyetli, tecrübeli dürüstlüğü yanında bir dakikasını bile boş geçirmeyecek üstün sorumluluk sahibi olmalarına özen gösterilmelidir. Arkadaş, ahbap, bölge ayrımı yapılmamalıdır, çünkü KKTC bir avuç ülke.

Son yıllarda beceriksizlikler arttıkça hep geçmişte Kıbrıs’ta bir yönetimi ve toprak bütünlüğü bulunmayan 1963’ lerdeki milli mücadele dönemimizdeki üretimden kopuk 73 bölgeciklerde imkânsızlıklar içindeki savaş ve müdafaa yıllarında yaşanan kıtlıkları, mahrumiyetleri bazı kesimlerin örnek göstererek, ne olmuş yani mealindeki sanki bu toplumun bunu devamlı yaşaması kaderi imiş gibi, bizi 60 sene öncesindeki harp yıllarında yaşananları bu gün lâyık görmek gibi bir zihniyeti sürekli tekrarlamak ne bileyim beni çok şaşırtıyor. Nasıl bir ironidir? Nasıl bir mukayesedir bu günle?

Maşallah bir taraftan her türlü imkânlar önemli oranda varken,  varlık içinde yokluk yaşatan,  dağılımını ve idaresini bilmeyen  yönetimlerin elinde ülkemiz ve halkımız hizmet yokluğu, imkân yoksunluğu yaşamaktadır.

Ben de bir tuğla koyayım ben de bir hizmet verip bir adım ileri götüreyim zihniyeti yerine,  bu devletin mevcut kuruluşları bile, bir bir batırılmış, tasfiye edilmiş, Fonları tüketilmiştir. Her gelen bin bir mazaretle konuşma üretmekten başka hizmette bir adım atamıyor maalesef. Fert başına milli gelir de her yıl düşmektedir. Çünkü milli gelir hesaplamaları da kayıtdışılık dolayısıyla yarı yarıya düştüğü gibi halkın genelinin de alım gücü o oranda düşmüştür.

Çocuklarımızın, göç etmemesi daha refah dolu demokratik bir yapıda ülkesinin yönetimine güvenecek bir Yönetim yapısına ihtiyaç duyuyoruz.

Aksi halde çocuklarımız bu ülkede gelecek görmemekte başka ülkelere mecburen göçü düşünmektedir.. Çocuklarımıza kötü örnek olmayalım. Çocuklarımızın geleceğini düşünelim. Siyasi parti kavgaları, partizanlıklardan vazgeçelim, ehliyetsiz, kaprisli Yöneticilere prim vermeyelim.

Pazartesi Hükümet kurulacak  beyanları var. İnşallah Yeni Hükümet, tüm siyasiler ve denetim kurumları seferber olup bu halkı rahatlatacak önlemler alırlar.. Bu temennileri yaparken bilmem hayal görmüyorum herhalde. Umudumuzu kaybetmek istemiyoruz. Umut etmek istiyoruz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar