Gazze'de öldürülen sekiz aylık Leyla bebeğin öyküsü - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Dünya

Gazze’de öldürülen sekiz aylık Leyla bebeğin öyküsü

İsrail Ordusu’nun önceki gün Gazze’de 60 Filistinli protestocuyu öldürüp, 2700 kişiyi yaralaması İngiltere basınında geniş yer buluyor.

Gazeteler özellikle kurbanların hikâyelerini sayfalarına yansıtırken, bir İsrail insansız hava aracının attığı göz yaşartıcı gazla boğularak ölen 8 aylık bebek Leyla Gandur’un annesi Meryem çocuğunun cansız bedenine sarılırken çekilen fotoğraf neredeyse bütün gazetelerde görülüyor.

Öldürülen Filistinliler’den sekizinin 16 yaşın altında çocuklar olduğunu söyleyen Times Leyla’nın amcası Mustafa Gandur’un “Her yerden gaz atıyorlardı. Hiçbir şey görülmüyordu. Gaz fişeklerini sayamıyordunuz bile” diyor.

Gazete Leyla’nın 17 yaşındaki annesi Meryem’in protestolarda yer alan bir otobüs dolusu kadın ve çocuk arasında yer aldığını ve kalabalığa onlarca gaz fişeği atıldığında, olayların uzağındaki bir çadıra götürüldüğünü aktarıyor. Leyla’nın kuzeni Cihad Gandur da “Ama sürekli ağlıyordu ve bir akrabamız cephe hattına daha yakın bir yerde olan annesine götürdü. Sonra yine gaz saldırısı oldu” diyor.


Times, Gazze’deki sağlık görevlilerinin Leyla bebeğin ölümüne mevcut bir sağlık sorununun yol açmış olabileceğini söylediğini ancak bu bilginin cenazeye katılan yüzlerce kişinin trajedisini azaltmadığını vurguluyor.

Bırakın benimle kalsın, onun için çok erken’

Leyla’nın annesi Meryem Gandur’un ağlayarak “Bırakın benimle kalsın. Onun için çok erken” dediğini söylerken, bebeğinin ölmesinden beri çok az şey söyleyen babanın da Leyla’nın Filistin bayrağına sarılı bedenini kollarında camiye taşıren, “Ona dua edin” diyerek ağladığını belirtiyor.

Guardian da “14 yaşında kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığını düşünen Filistinli kız” başlıklı haberinde Wesal Şeyh Halil’in hikayesini anlatıyor.

Halil’in ölmeden önce cenazesini planladığını yazan Guardian, Halil’in protestolar sırasında İsrail askerleri tarafından vurulması halinde, ya düştüğü yere ya da büyükbabasının yanına gömülmeyi vasiyet ettiğini belirtiyor.

Wesal’in babası Reem Ebu İrmana “Ölümün bu hayattan iyi olduğunu düşünüyordu. Gösterilere her gittiğinde, Allah’a şehit olmak için yalvarıyordu” diyor.

Ebu İrmana hayatın Wesal ve diğer altı çocuğu için artık katlanılmaz hale geldiğini söylerken, ailesinin İsrail’de hiç görmedikleri bir köyden geldiğini ve üç kuşaktır Gazze’deki El Bureyj mülteci kampında yaşadıklarını anlatıyor.

Ebu İrmana ayrıca, Wesal’in Gazze’den hiç dışarı çıkmadığını da sözlerine ekliyor.

Gazze’deki olayları ele alan başyazılar ve makalelerde de Filistinli gençlerin umutsuzluğu vurgulanıyor.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar