Futbolda Araf’ta kalmanın sancılarını çekiyoruz - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Futbolda Araf’ta kalmanın sancılarını çekiyoruz

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) ile Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) arasında Avrupa Futbol Federasyonu (UEFA)’nun merkezi Zürih’te imzalanan iş birliği protokolü tartışma konusu olmaya devam ediyor. Zaten protokolün hazırlayıcıları UEFA ile Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) protokol metninin imzacı her iki tarafta da makul bir süre ile tartışılmasını öngörüyor.
Bizdeki tartışmalara bakılacak olursa iki ana eksen olduğu görülüyor. Daha güçlü olan birinci eksendekiler; görüşlerinin merkezine Kıbrıslı Türklerin uluslar arası arenada futbol oynama hakkını koyarak, KOP ile organik bir ilişkiye girmenin doğal ve kaçınılmaz olduğunu ve KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’nun imzaladığı metnin içeriğini çok da hırpalamamak gerektiğini ileri sürüyorlar.
Tartışmaya katılan ikinci gruptakiler ise, siyasi gerçekliği bilmelerine rağmen siyasi eşitliğin korunmadığını gerekçe göstererek, girişimin ulusal çıkarlara zarar verdiğini ileri sürüyorlar ve agresif tepkilerle, futbol için öneri yapmak yerine siyasi çıkışlar yapıyorlar. Sertoğlu’nu ve konuya taraf olanları tahrik ederek hata yapmalarını ve bundan yararlanmayı bekliyorlar. 
Oysa ki Kıbrıs Türk liderliğinin, her alanda olduğu gibi futbolda da 1955’ten  2007 yılına kadar ayrılıkçılığı savunduğu, bu nedenle her alanda olduğu gibi futbolda da uluslar arası yasal yetkinin Rum toplumuna yani KOP’a geçtiğini herkes gibi onlar da biliyor. Ne derecede “milliyetçi” olduğu tartışmalı bu politikanın sonunda şimdi geriye, ya uluslararası futbol iddiasından tamamen kopmak, ya da kaybedilenleri eğer mümkünse parça parça tekrar kazanmak kalıyor. Futbol Federasyonu da çaresizce Kıbrıs Türk futbolu için neler kazanabileceğini tartışıyor.
FIFA Başkanı Blatter, kısa bir süre önce Kıbrıs’ta futbolu henüz daha birleştirememekten çok rahatsızlık duyduğunu, bu sorunu başlıca gündem haline getirmeyi düşündüğünü söylemişti. FIFA siyasi ve özel konumu ne olursa olsun dünyanın her noktasında futbol oynanmasından yana. Futbolun örgütlenmesi için ulusal ve bölgesel futbol federasyonları oluşturulmuş. Herhangi bir coğrafyada futbol oynanmasını eğer futbol federasyonu engelliyor veya düzenleyemiyorsa o noktada FIFA devreye giriyor. Dünyada Kıbrıs gibi az sayıda kalmış tartışmalı bölgeler için FIFA, son zamanlarda ayrı ayrı politikalar belirlemeye çalışıyor.
UEFA’nın da Kıbrıs Türk futboluna ilgi göstermeye başlayacağına söz verdiği tarih çok eski değil. 2007 yılı şampiyonu ve KOP’un kurucu üyelerinden Çetinkaya’nın göstermelik de olsa KOP’un yeni federasyon binasının açılışına daveti ile gelişen olaylar Başkan Platini’yi böylesi bir söz vermeye zorlamıştı. KOP adına başkan Zeki Ziya’ya plaket vermek isteyen UEFA Başkanı Platini, beklenmedik bir tepki ile karşılaşmıştı. Plaketi almayı reddeden Zeki Ziya, “Kıbrıs Türk gençliğine uygulanan insanlık ayıbı spor ambargosu ortada dururken ben bu ödülü kabul edemem” demiş, Platini ise, “Siz lütfen bu plaketi alın, Kıbrıs Türk gençliğinin durumunu anlıyoruz gerekli adımları atacağız” demişti. Bu olayın yankıları devam ederken kısa bir süre sonra, KKTC Başbakanlığı’nın sponsorluğunda İngiltere’nin 1’inci Lig takımlarından Luton Town, KKTC şampiyonu Çetinkaya ile maç yapmaya davet edilmiş ve büyük bir kriz yaşanmıştı. Olaya İngiliz Büyükelçiliği, İngiltere Futbol Federasyonu, KOP ve UEFA müdahil olmak zorunda kalmıştı. Bu olaydan kısa bir süre sonra da UEFA Kıbrıs’taki her iki futbol federasyonunu davet ederek “Kıbrıs Adası’ndaki futbolun geleceği” konulu görüşmeler başlatmıştı. Bu günkü görüşmelerin temeli o zaman atılmıştı.
Kıbrıs Türk medyası hatta siyaseti büyük bir kafa karışıklığı yaşıyor. Sık sık “biz KOP’a mecbur muyuz?” ya da “Türkiye Futbol Federasyonu yumruğunu masaya vurup neden bize sahip çıkmıyor?” diye sorular sorulmaktadır. Bilinmelidir ki, Kıbrıs ile Türkiye’deki futbol federasyonları birlikte UEFA’ya üyedirler, birbirlerini tanımaktadırlar ve birbirlerinin yetki alanlarına UEFA yasaları gereği saygılı olmak zorundadırlar. Eğer KOP “Ben Kıbrıs Türk futbolu ile ilgilenmiyorum” demediği ve bu durum tescil edilmediği sürece Türkiye’dekinin KKTC’ye karışma yetkisi yoktur. Bence bu kafa karışıklığı imzalanan anlaşma metninde de vardır. Bizim uluslar arası futbol alanına açılabilmemiz için ne kadar KOP’la ilişkili olmaya mecbursak, KOP’ta aynı oranda KTFF ile ilişkili olmaya mecburdur. Çünkü bilmektedir ki, kapılarını Kıbrıslı Türklere kapattıkları gün, bu amaçla Türkiye Futbol Federasyonu ile ilişki yasal hale gelecektir. Adanın kuzeyine hükmedemeyen ve ilişki kurmayı reddeden KOP’un yerini Türkiye Futbol Federasyonu alabilir. Benim imzalanan anlaşma metnine itirazım bu noktada başlamaktadır.
Niyazi Okutan’ın KTFF Başkanı olduğu 2007 yılında başlatılan görüşmelerde iki ana gündem maddesi mevcuttu. Birincisi KOP nasıl iki toplumlu hale getirilebilir? Bir diğeri de nasıl bir ortak lig düzenlenebilir? KOP’un Kıbrıslı Rumlar adına tek taraflı egemen olması, bu gün olduğu gibi o zaman da sorun olmuş, hele APOEL kökenli KOP Başkanı Koutsokoumnis’in futboldan çok siyasi içgüdüleri ile davranması ortak bir metnin yayınlanmasına engel olmuştu. Sonrasında da Niyazi Okutan’ın görev süresinin sonlanması ile ilerleme kaydedilememişti.
Şimdi Hasan Sertoğlu’nun ekibinde danışman olarak yer alan Jerome Champagne o dönem, Niyazi Okutan ekibinin karşısında UEFA heyeti içinde yer alıyordu. Şimdilerde UEFA’dan ayrılmış olan Champagne isabetli bir kararla KTFF’nuna danışman olarak alınmıştır. Ancak Champagne’in danışmanlığına rağmen ve uzun bir hazırlık sürecinden sonra ortaya çıkan anlaşma metninin zayıflığı anlaşma karşıtlarının iştahını kabartacak niteliktedir. Anlaşma metninde, KTFF’nun KOP’a bir futbol takımı gibi üye olup temsiliyet kazanacağı, Kıbrıs’taki özel siyasi şartlar gereği Kıbrıs’ın kuzeyindeki futbolu KOP adına KTFF’nin yürüteceği ve geri kalan hususlarda yeniden görüşmeler yolu ile ilerleme sağlanmaya çalışılacağı anlaşılmaktadır.
KOP’a üyelikle, ortak lig oluşturulması paralel girişimler olarak kayda geçirilmemiştir. Kıbrıs’ta futbolun gerçek anlamda birleştirilmesi sadece ortak lig oluşturulması ile olasıdır. Kaç Türk takımının yer alacağı, maçların hangi şartlarda düzenleneceği görüşme konusu yapılabilir. Ancak temel politika, KOP’a üyelikle eş zamanlı olarak Kıbrıs’ta ortak bir futbol liginin başlayacağının açıkça deklere edilmesi olmalıydı. Protokolde yer alan hakemlerin ve teknik adamların eğitilmesi, altyapının iyileştirilmesi veya daha başka teknik konular, zaten UEFA’nın temel prensipleri olup bundan kaçınmak mümkün değildir. Kısacası Kıbrıs’ta, kuzeyde bölgesel lige ilaveten üst düzeyde ortak futbol ligi oluşturulmasını savunmak UEFA’nın temel beklentileri ile paralel bir istek olup, ayni zamanda KOP’un niyetlerini sınamak bakımından da iyi bir fırsattır. Protokolde öngörülen ortak çalışma grubunun önceliği bu konuya vermesi çok isabetli olacaktır. KTFF ve Başkanı Hasan Sertoğlu herkesçe daha da çok cesaretlendirilmelidir.
KTFF ile KOP arasında imzalanan protokol için hükümetin bütünlüklü bir yaklaşım sergileyemediği dikkatlerden kaçmamıştır. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu konu hakkında konuşmazken Dışişleri Bakanı Özdil Nami destekleyici yönde, Spor Bakanı Serdar Denktaş ise karşıt yönde demeçler vermektedir. Serdar Denktaş, Kıbrıs’ta futbolun birleştirilmesi yerine, Kıbrıs Türk takımlarının Türkiye amatör liginde yer almasının daha doğru olacağını söylemiştir. Bu talep bilgisizce yapılmış bir taleptir çünkü Türkiye’de futbolun tek patronu Türkiye Futbol Federasyonu’dur ve bu kurumun bu konuda karar vermeye ne yetkisi, ne de niyeti vardır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar