Flütü tersinden çalıyoruz! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Flütü tersinden çalıyoruz!

Eski bir Yunan efsanesine göre Tanrıça Athena geyik kemiğinden bir kaval yapar.

Böylece ilk flüt de icat edilmiş olur.
Athena kavalını çok güzel çalmaktadır.
Bir gün Firigya diyarında bir tören düzenlenir.
Athena, burada icat ettiği flütü çalar.
O çalarken, Afrodit ve Hera, flütü çalan Athena’nın yüzününün aldığı şekil dolayısıyla onunla alay ederler.
Bunu gören Athena tören yerini terk eder.
Bir göle gider ve flütünü çalarak suya yansıyan yüzünü seyreder.
Bakar ki, çalarken yanakları şişmektedir.
Flütü lanetler ve göle atar.

Flüt, bir gün Marsias adındaki bir çoban tarafından bulunur.
Çoban, flütten çok güzel nağmeler çıkarır ve bu becerisini geliştirerek Frigya diyarında ün salar.
Ünü, müziğin Tanrı’sı Apollon’a kadar ulaşır.
Apollon güzel ve ustaca lir çalmaktadır.
Çobanın ününe dayanamayan Apollon, onu bir törende Kral Midas’ın huzurunda yarışmaya davet eder.
Yenen, yenilene istediği cezayı verecek.
Yarışma başlar.
Her ikisi de güzel ezgiler çalarlar.
Ahali, çoban Marsias’ı beğenir ve nağmelerine tempo tutar.
Kral Midas başkanlığındaki üç jüri üyesi, Tanrı Apollon’un kendilerini cezalandıracağından korkarlar.
Ancak Midas adil davranır ve iki puan kullanarak durumu eşitler.
Yarışma devam eder.
Apollon, lir’i ters çevirip çalar ve Marsias’tan da aynısını yapmasını ister.
Lakin, flüt ters çevrilince ses çıkarmadığından yenik düşer.
Efsaneye göre, bu noktada başka bir hikaye daha vardır.
Apollon, lir çalarken şarkı söyler ve Marsias’tan da aynısını yapmasını ister.
Marsias buna itiraz eder ama itirazı kabul görmez.
Böylece yenilmiş olduğunu kabul eder.

Kıbrıs sorununun bu yıl da ne olacağı bilinmiyor.
Anlaşılan o ki, Tanrılar, flütü elimize ters tutturmuşlar!
Öyle çalmamızı istiyorlar!
Marsias bile bunu başaramamış!
Biz iyi gidiyoruz!
Üstelik tempo tutan da çok!

Hikayenin sonu ne oldu dersiniz:
Apollon, Kral Midas’ın Marsias’a iki puan vermesine çok içerler.
Kulaklarının iyi duymadığını iddia ederek, onun kulaklarını eşek kulağı gibi uzatır.
Marsias’ı ise bir zeytin ağacına asar, derisini yüzdürür ve öldürtür.
Bir söylenceye göre, Marsias’ın ölümüne üzülen sanat perileri o kadar çok ağlamışlar ki, gözyaşları Marsias ırmağını oluşturmuş…

Bizde zeytin ağacı çok.
Her birimizin asılmasına yetecek kadar!
Arkamızdan ağlayacak ne peri var, ne oluşacak ırmak!

Tamam da,
Kulakları eşek kulağına dönen kimler olacak?


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar