FAŞİZMİM TA KENDİSİ… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

FAŞİZMİM TA KENDİSİ…

basaran duzgun banner

Vakit uygun geldi sosyal medya denilen “ucube” inisiyatifi ele geçirdi, gündemi belirledi.

Konvansiyonel medyanın zafiyeti ve “yeni” türemelerin “like” hastalığı vahameti iyice körükledi.


Yalanın bini bir para.

Profesör edalarıyla yapılan cahilce yorumlar gırla.

Ve müthiş bir travma.

Olayı işittiğinden itibaren dönüp de kendi çocuğuna bakıp da “bir anne bunu nasıl yapabilir” diye soranların haddi-hesabı yok.

Yapabiliyor işte.

Üstelik “inşallah bizden değildir” şeklindeki aşağılık duygunun hilafına “öz be öz” bizden olan birisi çocuğunu hunharca öldürüyor.

Ya da polise verdiği ifadedeki gibi “taksit taksit” öldürüyor.

Defalarca bıçaklıyor, bırakıp gidiyor, “çocuğum hasta oldu işe gelemeyeceğim” gibi “manalı” davranışlar sergiliyor, sonra ölmediğini fark ederek bıçaklamaya devam ediyor ve katlettiği çocuğu ile birlikte saatler geçiriyor.

Biçare dede gitmeseydi belli ki daha uzatacaktı bu vahşeti.

Biçare dede gitti ve canından oldu.

                                                                  ***

Uzmanlar diyor ki “toplum travma geçiriyor…”

Doğrudur.

Bu vahşet toplumda büyük bir travmaya yol açtı.

Özellikle küçük çocukları olan anne ve babalarda.

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” şeklinde bir deyiş vardır.

Yani “insan hafızası unutma özürlüdür.”

Geçmişte iki küçük çocuğuna ve eşine siyanür içirip intihar edeni de gördük, öz oğluna tecavüz ettikten sonra boğup öldüren babayı da.

Hiçbiri bundan daha az travmalı durum değildi.

Ama belirtmek gerekir ki ilk kez bir anne böylesi bir vahşete imza attı.

Elbette travmatik duygularımızın önemi vardır.

Sosyal medya da bu travmatik duyguları ifade etmemiz için hiçbir masraftan kaçınmıyor.

Sosyal medya fırsatçıları vahşeti reytinge çevirmek için ellerinden gelen her türlü rezilliği sergilediler.

Bu da doğrudur.

Fakat başka doğrular da vardır.

Günün sonunda üstümüze kalacak doğrular.

Havadis web TV’de Mehmet Moreket’in tavrından son derece etkilendim.

“Bu konuyu daha fazla konuşmayacağım” dedi ve vahşetin dedikodusunu yapmaya çalışanların önüne set çekti.

“Vahşetin dedikodusunu” yapanlar oldu mu?

Evet oldu.

Çokça da “like” aldılar, içimizden bazıları “hazla izleyip” teşvik etti.

Fakat geriye kalan ne oldu biliyor musunuz?

Utanç…

                                                        ***

Uğraş Beratlı’nın tamamıyla katıldığım yorumuyla bitirmek isterim bu yazıyı.

Bir de kısa dipnot düşerek;

“Kıbrıslılık bir mesleğe dönüştü, acısevicilik de bu mesleğin en önemli gelir kapısıdır…”

                                                       ***

Cambridge Üniversitesi Psikoloji diplomalarında Lemar’da indirim mi var da ben mi bilmem… Dehşet verici ve 100 senede bir görülebilecek herkes ama herkes için çok acı verici bir olay olur, anında adli psikolog, sosyal psikolog kesilir bazı insanlar… Yok onun için yok bunun için… Kaç tane böyle olay gördün kaç tane, böyle vaka inceledin de fikrin var??? İnsanı, politik duruşunuz için araçsallaştırmayın… Hangi kılıkta olursa olsun bu, faşizmin ta kendisidir… (Uğraş Beratlı)

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar