Engellinin “ceza” isyanı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısManşet

Engellinin “ceza” isyanı

Engelli park yeri olmayan caddede kaldırıma park etti, başına gelmeyen kalmadı:

 


“DERDİNİ BELEDİYEYE ANLAT”: Engelli birey Süleyman Sürer, aracının iki yanında da engelli ambleminin bulunduğunu, buna rağmen kendisine ceza kesen zabıta memuru kadına, yürüyemediğini ve engelli park yeri olmadığını anlatmaya çalışırken, memurun ‘Beni ilgilendirmez, git derdini belediyeye anlat’ cevabıyla şoka uğradığını söyledi

 

“SANA AZ BİLE YAPMIŞ” Sürer, yaşadığı olayı hazmedemediği için belediyeye giderek bir üst yetkiliye cezayı yazan zabıta memurunun sert tutumundan bahsettiğini, aldığı ‘Az bile yapmış, engelli de olsan yanlış yere park ettiysen ceza kesilecektir’ cevabı üzerine bir kez daha yıkıldığını söyledi

 

“BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR”: Kendisine yasaları hatırlatarak ceza kesen ve suç işlediğini söyleyen belediyenin, kendi yaptığı engelli park yerini işgal ettiği anı fotoğraflayan Sürer “Bana ceza kesen belediye, benim için yapılmış engelli park yerini işgal ediyor. Bana suç işledin diyor. Senin yaptığın nedir?”

 

“EVİMİZE Mİ KAPANALIM?”: “Ben yine kısa mesafe de olsa ağır aksak yürüyorum. Ama tekerlekli sandalye de yaşayan arkadaşlarımız var. Bu insanlar sosyal hayatta var olmasınlar mı? Evlerimize mi saklanalım? Dışarı mı çıkmayalım? Sağlıklı insanlar gibi pastaneye, eczaneye, bir kahve içmeye gitmeyelim mi?”

 

Pınar BARUT

Ülkemizde bulunan 4 bin 500’ün üzerindeki engelli vatandaşın sorunları yıllardır bitmek bilmiyor. Engelli vatandaş, yıllardır çıkartılamayan ya da uygulanmayan yasaların, engelli park yeri olmayan sokak ve caddelerin, engelli rampası bulunmayan binaların ve yürümenin bile zor olduğu kaldırımların içinde yaşamaya ve sosyal hayata karışma mücadelesinin altında ezilirken, kendilerine kaba davranan görevlilerin sert tutumu karşısında bir kez daha yıkılıyor.

 

Kıbrıs Türk Engelliler Derneği Mesarya Bölge Sorumlusu ve Hizmet-Sen’in Engelliler Departmanı Genel Sekreteri Süleyman Sürer’in, geçtiğimiz günlerde Lefkoşa Türk Belediyesi zabıtalarıyla yaşadığı park yeri cezası konusundaki tartışması da bu durumu özetliyor.

 

Konuyla ilgili Havadis’e konuşan ve kendisi gibi tüm engelli vatandaşların sesinin duyulmasını isteyen Sürer “Yeter artık, bizi özgür bırakın” diyerek duruma isyan etti.

 

Sürer: Park yeri yok ve ben yürüyemiyorum

Kredi kartı borcunu ödemek üzere, geçtiğimiz gün Gazeteci Kemal Aşık Caddesi üzerinde bulunan bir bankaya giden engelli birey Süleyman Sürer, cadde boyunca tek bir engelli park yeri olmamasından dolayı, üzerinde engelli amblemi bulunan aracını kaldırımın üzerine park etmek zorunda kaldı.

 

Bankada sıra numarası aldığı anda bir Lefkoşa Türk Belediyesi zabıtasının aracıma ceza yazdığını görünce dışarı çıkıp aracının yanına giden Sürer, durumu zabıta memuruna anlatmaya çalıştı ama aldığı karşılık sert oldu.

 

“Aracımın hem ön camında hem de yan tarafında devletin bana verdiği engelli ambleminin bulunmasına ve dörtlülerim yanmasına rağmen bana ceza kesen zabıta memuru hanımefendiye, yürüyemediğimi ve aracımı park edecek yer olmadığını anlatmaya çalıştım” diyen Sürer, aldığı cevap karşısında adeta şoka uğradığını söyledi.

Zabıtanın kendisine “Beni ilgilendirmez, ben görevimi yaptım, git derdini belediyeye anlat” dediğini ve ceza kâğıdını da önüne savurduğunu aktaran Sürer, bu yaklaşımın cezadan daha ağır olduğunu, kimsenin böyle bir muameleyi hak etmediğini belirtti.

 

Park yeri yok ama cezası var

Yaşanan park yeri sorununun sadece kendisinin değil tüm engellilerin sorunu olduğunu hatırlatan Sürer, aracına ceza kesilen cadde üzerinde en az üç engelli park yeri olması gerektiği halde bir tane dahi olmadığını ifade etti.

 

Sürer, yaşadığı olayı hazmedemediğini, belediyeye giderek bir üst yetkiliye cezayı yazan zabıta memurunun kendisine karşı sergilediği sert tutumdan bahsettiğini belirterek, aldığı ‘Az bile yapmış, engelli de olsan yanlış yere park ettiysen ceza kesilecektir’ cevabı üzerine bir kez daha yıkıldığını söyledi.

 

Sürer “Yasalar, hatalı park eden kişiyi engelli ya da sağlıklı diye ayırmıyor. Bunu ben de biliyorum. Ama bizim hiç mi toleransımız yok? Ben uzun mesafe yürüyemiyorum. Üstelik orada benim için yapılmış bir park yeri yok? Ben hayatımı nasıl devam ettireceğim?” diye sordu.

 

“Bu durumu günlerdir hazmedemiyorum”

Zabıta memurlarıyla yaşadığı diyaloglardan dolayı günlerdir psikolojik olarak sıkıntı yaşadığını ve olayı hazmetmekte zorlandığını ifade eden Sürer, ağır aksak zor yürüyebilen engelli bir vatandaş olduğu halde, aracına park edecek bir park yeri olmaması konusunda, kendisinin suçunun ne olduğunu merak ettiğini söyledi.

 

“İnsani hiçbir şey yok, cezayı basıp gidiyor. İnsan gibi karşısına alıp konuşmuyor bile. Ben bunu hazmedemiyorum. Biz bu toplumda yaşamıyor muyuz? Bizi muhatap olmak bu kadar zormu” diyerek adeta isyan eden Sürer, meselenin para değil, görevlilerde, insan onuruna yakışan bir yaklaşım olmaması olduğunu vurguladı.

 

Belediye suç işliyor, cezayı engelliye kesiyor

Kendisine yasalardan dem vurup ceza kesen ve suç işlediğini söyleyen belediye görevlisinin aracının, belediyenin kendi yaptığı engelli park yerine park etmiş halini fotoğraflayan Sürer “Bu nasıl adalet?” diye sordu.

 

“Ben bu fotoğrafı geçen ay çektim ve bunu belediyedeki görevliye gösterdim. ‘Biz onun cezasını kestik ve belediyeye ödedi’ dedi bana. Makbuzu veya cezayı gösterin dediğim de ise hiç bir şey ispat edemedi. Çünkü yalan söylüyorlar” diyen Sürer, belediyenin hiçbir yetkilisinin bu durumu açıklayamayacağını, asıl suçu hiç çekinmeden kendilerinin işlediklerini söyledi.

 

Sürer “Bana ceza kesen belediyenin kendi personeli, benim için yapılmış engelli park yerine belediye aracını park ediyor. Bu nasıl adalet? Sen bana suç işledin diyorsun da senin yaptığın nedir?”dedi.

 

“Mesele para değil, insan yerine konulmak”

Engelli park yeri olmayan cadde de, üzerinde engelli amblemi olan aracını kısa süreliğine kaldırıma park ettiği için zabıtaların ceza yazdığı Sürer, meselenin para olmadığını, engelli istihdamı ile Maliye Bakanlığı’nda çalışan bir birey olarak bu cezayı ödeyecek güce sahip olduğunu, asıl meselenin bir insan olarak ciddiye alınmak olduğunu vurguladı.

 

Engelli bireylerin kimseden para pul istemediklerini sadece insan yerine konulmak istediklerini belirten Sürer “Ben yine kısa mesafe de olsa ağır aksak yürüyebiliyorum. Ama toplam da 4 bin 500’den fazla engellimizin içinde tekerlekli sandalye de yaşamak zorunda olan arkadaşlarımız var. Bu insanlar sosyal hayatta var olmasınlar mı? Evlerimize mi saklanalım? Dışarı mı çıkmayalım? Sağlıklı insanlar gibi pastaneye, eczaneye, bir kahve içmeye gitmeyelim mi?” dedi.

 

“Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar”

Belediyenin kestiği cezayı ödemediğini ve ödemeyeceğini, kendisine iyilik yapacaklarmış gibi ‘İstersen konuşalım halledelim de, ödetmeyelim sana’ dendiğini belirten Sürer “Sanki ben suçluyum da bana kıyak geçip affedecekler, ben bunu kabul etmiyorum. Zabıtaların bu davranışları ağrımıza gidiyor. Beni zaten iki gündür bu halimle bu işin peşinden sürükleyerek yeterince cezamı çektirdiler” dedi.

 

Bir yazılı dilekçe ile, Gazeteci Kemal Aşık Caddesi’ne en az üç engelli park yeri yapılmasını talep edeceğini belirten Sürer, belediyenin kendi araçlarının engelli park yerindeki fotoğraflarını da ibret olsun diye bu dilekçe ile birlikte belediyeye vereceğini söyledi.

 

Sürer “Artık engelli insanlarımıza bu toplumdaki her alanda rahat edecekleri bir yer açılsın. Biz çok bir şey istemiyoruz, kimseden para da istemiyoruz. Bizi özgür bırakın, istediğimiz yere gidebilelim. Sağlıklı insanlar gibi sosyalleşelim. Bir yandan malül aracımdan vergi almıyorlar bir yandan sosyal hayatta önüme taş koyuyorlar. Kaşıkla verip kepçeyle almaktır bu” dedi.

 

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar