Günlük konuşmalarımızda birbirinin yerine kullanılan ve bizi çok yakında ilgilendiren iki tane ifade var.
A) Fiyat Artışı
B) Hayat Pahalılığı
Aynı anlama geliyormuş gibi gözüküyorlar ama farklıdırlar ve günlük konuşmalarımızda ve hatta konuyu tartıştığımızda bile yanlış ifade edilen kavramlar bunlar.
Konuştuğumuz Fiyat Artışı Kavramı nedir?
Bir mal veya hizmetin bir defaya mahsus olarak artış göstermesi demektir. Örneğin , 1 kg salatalık 50 TL’den 60 TL’ye çıkmış sonra 70 TL’ye çıkmış olsun. Bu durumda sadece salatalığın yani bir malın fiyatı arttığı için bu bir fiyat artışıdır. Eğer fiyatlar genel düzeyi yükselmiş olsa yani enflasyon sepetindeki mallardan oluşan endeks değeri yükselmiş ve orda kalmış olsa ve bu değer de bir kez yükselse buna da fiyat artışı diyoruz.
Bu durumda bizim KKTC yurttaşları için sürekli artış göstermiş mal ve hizmetleri ile sepet endeks değerinin sürekli yükselmesine ne diyoruz? HAYAT PAHALILIĞI
Bizim yaşadığımız Hayat Pahalılığı’dır. Burada sadece fiyatlar sürekli artmıyor enflasyon da gelirlerimizden daha hızlı arttığı için Hayat Pahalı oluyor. Yani maaş ve ücretler enflasyondan daha az artıyorsa insanların satın alma güçleri gerilemiş demektir. Bu durumda bu olaya enflasyonla birlikte ‘hayat pahalı’ oldu denir. Şunu da ifade etmekte fayda var . Eğer enflasyonla gelir artışı arasında zaman farkı varsa o zaman hayat pahalılığı söz konusu olur.
Bizdeki durum budur. Yani bizde enflasyon yaşanır insanlar perişan olur fakat asgari ücret artışı enflasyonla eş zamanlı artmaz 6 ay veya 3-4 ay sonra artar. İşte o zaman Hayat Pahalılığını iliklerimize kadar hissederiz. Hem fiyatlar sürekli artar hem enflasyon artar . Halk ise bu hayat pahalılığı içinde ezilir. Bir de fiyatlar genel düzeyi sepet endeksinde oynama yapılıp fiyatlar değiştirilince enflasyon gerçeği yansıtmaz ve hissedilen hayat pahalılığı veya enflasyon açıklanan resmi veriyi tutmaz ve gelir arttığı halde fakirleşme devam eder. Satın alma gücü ciddi biçimde kaybolur ve enflasyona ek olarak Hayat Pahalılığıyla ezilmiş oluyoruz.
