Emre Değirmencioğlu'ndan Günlük Ekonomi Yorumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Ekonomi

Emre Değirmencioğlu’ndan Günlük Ekonomi Yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

emre-degirmenciogluTürk Lirasındaki değer kaybını sadece doların küresel değer kazancı ile açıklayamayız

 


Keza, kendisi ile aynı kulvarda koşan Brezilya Realine göre sene başına göre negatif ayrışma % 28 (bakınız grafrik)

 

TL’deki bu denli değer kaybına karşı TCMB’nin “ben burdayım” yönünde sinyal vermesi için zamanın geldiğini düşünüyoruz

 

USD/TL kuru açısından 3,4150 seviyesine kadar teknik olarak yükselişe imkan tanıyoruz. Üzerinde farklı fiyatlamalar devreye girecektir (bakınız grafik)

 

Yellen’in dün senatoda güvercin bir üslup takınmamasına paralel Dolar endeksi 101 seviyesinin üzerine yükselirken, EUR/USD 1,0645 seviyesinin altına sarktı

 

EUR/USD paritesinin 1 düzeyine doğru ilerlediği düşünülürse, EUR/TL kurunda short pozisyon kollanabileceğini düşünüyoruz

 

Ø  Piyasa Özeti ve Yorumu

 

Küresel piyasalar, Trump’ın seçilmesi ardından 2017 yılında ABD’nin yakalayabileceği büyüme hikayesi ve bunun karşısında FED’in nasıl bir para politikası izleyebileceğini fiyatlamaya devam ediyor. Dün bu bağlamda, ABD kongresinde konuşan FED Başkanı Yellen, yaptığı sunumda, faiz oranlarında artırımın daha yakın bir tarihte ve kademeli bir şekilde gerçekleşeceğini belirtti. Özellikle, faiz cephesinde geç kalınmasının daha da sıkıntı yaratabileceğine değinen Yellen’in konuşması, son günlerde beklenen nasıl olmasa güvercin bir üslup ile dolardaki sert kazanımları yumuşatır beklentisini boşa çıkardı. Diğer bir deyişle, Yellen’in gerek konuşma metni gerekse sunumu piyasalara tarafından şahin olarak algılanınca, dolardaki değer kazancı da katlanarak gece geç saatlerde devam etti. İlk tepki olarak, Yellen’in konuşması öncesinde 1,07’li seviyelerde salınan EUR/USD paritesinin 1,0645 seviyesindeki kritik destek bölgesini aşağı yönlü geçerek 1,05’li seviyelere geriledi. İçerde ise, son dönemlerde zaten içsel artan riskler nedeniyle satış baskısına maruz kalan hatta negatif ayrışan Türk Lirası, dün ilave bir tur daha satış baskısı ile karşı karşı kaldı. Yellen’in konuşması öncesinde 3,3150’li seviyelerde göreceli olarak sakin seyreden USD/TL kuru, EUR/USD paritesindeki gevşeme ve dolar endeksinin 101 seviyesini aşması ile 3,38’li seviyelere varan bir yükseliş kaydetti. Dolardaki değer kazancına paralel ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde de yeniden % 2,30 seviyesine ulaşdığını not etmek gerekiyor.

 

Elbette, Türk Lirasındaki değer kaybının nedenlerini çok defa burda irdeledik. Bundan sonra artık nedenlere değil bundan sonra neler olabileceğini odaklanmak istiyoruz. Gözler haliyle TCMB’nin üzerinde çevrilmiş vaziyette. Özellikle, TL’deki değer kaybının şiddetlenerek artması ve bunun yanısıra yangına müdahale edilmezse, yangının daha da yayılabileceği ve kontrol edilmesinin de daha da güçleşeceğini düşünüyoruz. Her ne kadar, hain darbe girişimi ve beraberinde Moody’sin Türkiye’yi spekülatif cetvele itmesi ardından TL’de değer kaybı ve ekonomide daralma teması devam etse de, TCMB’nin son 8 toplantının 7sinde faiz indirmesine rağmen tahvil faizlerinde yükseliş devam ediyor. Türkiye’nin 10 yıl vadeli gösterge tahvili % 11 seviyesine yükseldi. Türkiye’nin risk göstergelerinde artış nedeniyle, piyasaların daha da fazla faiz talep ettikleri aşikar. Her ne kadar ekonominin dar bir boğazdan geçtiği, algının bozulduğu ve beklentilerin kötüleştiğini hissetsek de, TCMB’nin artık devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sermaye kontrollerinin olmadığı, açık piyasanın etkin olduğu bir ekonomide, hem faiz hem de kuru kontrol edemezsiniz. Her ne kadar bir iktisatçı olarak faiz artırımını savunmasam da, TCMB’nin sözel olarak devreye girerek ben burdayım gerekeni yaparım sinyali vermesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde, TL’nin savunmasız kaldığını hisseden spekülatörler, TCMB’yi devreye sokana kadar kurun üzerine yüklenmeye devam edeceklerdir. Dün mesela Commerzbank, yayımladığı raporda, TCMB’nin faiz artırımlarının geç olmadığının altını çizdi. Biz faiz artışı için erken olduğunu, siyasi otoriteden destekli gerekirse faiz artırabilir ya da döviz satım ihalesi açarak piyasaya göz dağı verebileceğini düşünüyoruz. TCMB’nin ise doğrudan döviz satışına oldukça kıt olan döviz rezervleri ile müdahalede bulunmasını ise rezerv yakmaktan başka birşey olmayacağını düşünüyoruz. Hatırlanacağı üzere, 2006, 2011 ve 2014 yıllarında da, TL Dolar karşısında % 20-30 civarlarında değer kaybetmesi ardından TCMB faizlerde şok artırımlar yaparak kuru frenlemişti. Şimdi ise içinde bulunduğumuz durum aynı değil. TCMB’nin faiz artırması için bir gerekçe yok. TL’deki değer kaybının bu şekilde devam etmesi durumunda ise, ister istemez kur geçişkenliği ile ithal mallar üzerinde enflasyon ortaya çıkacaktır ki görevi itibarı ile fiyat istikrarını savunmak durumunda olan TCMB’nin faiz artırması o zaman kaçınılmaz olacaktır. Bankacılık sektörü dışında kalan şirketlerin döviz açık pozisyonlarının 210,5 milyar dolar olduğu bir ortamda, kurun % 10 değer kaybetmesi kambiyo zararı olarak 70 milyar TL civarında şirketlere yük getirecekir. Bu bağlamda şirketlerin zayıf performansı nedeniyle borsasının da iyi bir performans sergilemesini beklememek lazım. Tahvil cephesindeki durum ise ABD faizleri nedeniyle malum. Bu durumda, kurun gelmiş olduğu seviyeyi anlamak, ciddiyetini kavramak ve ona göre yangının daha da yayılmadan önlem almak gerekiyor. Önlemi illaki hemen şimdi bugün direk döviz satışı veya faiz artışı olarak algılamayalım. TCMB’nin “ben burdayım” yönünde kendindi göstermesi ve siyasi cepheden destek alması, spekülatif atağın önüne geçecektir. Aksi takdirde, piyasa TCMB’yi faiz artırıncaya kadar zorlamaya devam edecekir.

 

Ø  Türk Lirasındaki değer kaybını sadece dolardaki küresel değer kazanıcına bağlayamayız

 

Sene başına göre baktığımızda, default konumunda olan Arjanti Pesosu ( % 19,90 değer kaybı) ve ticaretinin % 82’sini ABD ile yapan Meksika’nın Trump sonrası sürecini bir kenara bırakırsak (% 18,90 değer kaybı), USD/TL kuru % 15,70 değer kaybı ile çirkinlik yarışmasına ilk sırada yer alıyor. Fon yöneticilerinin Rusya, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye’yi aynı kategoride değerlendirdiği düşünülürse, TL’nin negatif ayrışması % 25-28 seviyesinde.  

 

Kaynak: Reuters

 

Ø  USD/TL kurunda teknik bakış açısı ile 3,4150 seviyesine kadar yükselişe ihtimal tanıyoruz

 

2,79 – 3,097 ve devamında 2,92 hareketinin teknik düzeltmesi 3,4150 seviyesine kadar devam edebileceğini düşünüyoruz. Kurun gelmiş olduğu seviye, ekonominin dengeleri ile bağdaşmıyor. Enflasyonun % 7-8 bandında olduğu düşünülürse, kurun % 15 değer kaybetmesi TL’nin içsel faktörler ile negatif tarafta fiyatlandığına işaret ediyor.

 

Kaynak: Reuters

 

 

Ø  Dolar Endeksi 2003’den bu yana en yüksek seviyede. Dolar küresel olarak değer kazanıyor

 

Kendisinden sonra 6 para birimine göre değerini gösteren dolar endeksi 100,50 seviyesinin de üzerinde yükselerek son 13 senenin zirvesini test etti. Risksiz faiz oranı olarak görülen ABD 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin getirisi de yükselmeye devam ediyor.

 

Kaynak: Reuters

 

 

Ø  EUR/USD paritesinde 1,0645 seviyesi aşağı yönlü geçildi…

 

Doların küresel olarak değer kazanması, Yellen’in faiz artırımı için yeşil ışık yaklamsı, ABD’de kıprıdanmaya başlayan enflasyon, faiz makasının ABD leyhine açılacağı beklentisi ile EUR/USD paritesi dün akşam 1,0645 seviyesinin altında gecelik kapanış yaptı. EUR/USD açısından pariteye doğru ilerlemeye devam ediyoruz (1 EUR = 1 USD)

 

Kaynak: Reuters

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar