Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

Emre Değirmencioğlu

FED’in yeni Başkanı olarak ön plana çıkan Prof. Taylor (şahin) ile güçlenen ABD Doları, dün ibrenin birden Powell’e (güvercin) dönmesi ile doların değer kaybettiğine şahit olduk
Bir tarafta Powell etkisi, öte yandan ABD ile yaşanan vize husumetinde ilerleme kaydedildiğinin bizzat ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından da teyit edilmesi, TL tarafında kısmi de olsa rahatlama sağladı
Bir önceki gün 3,6945 ; dün 3,68 seviyesini en yüksek test eden USD/TL kuru, vize haberleri ve Powell etkisi ile gece 3,64’lü seviyelere gevşese de, bu seviyelerde tutunamadı
Özellikle, ABD Senatosu’nun gece geç saatlerde kabul ettiği bütçe taslağı, gelişmekte olan ülke para birimlerinin üzerinde satış baskısı kurdu
İngiltere cephesinde faiz artırım beklentileri ile şahlanan Sterlin, yüksek seyreden enflasyona karşı zayıf kalan kazançlar; öte yandan dün açıklanan zayıf perakende satışlar verisi ile yönünü aşağıya çevirdi (bakınız grafik)
Gözler bugün AB Liderler zirvesine çevrildi. Türkiye’nin üyelik sürecine yönelik gelecek haber akışı yakından takip edilecektir

Dün gün içerisinde temkinli iyimser bir seyir izleyen ve gün boyu 3,66 seviyelerinde salınan USD/TL kuru, gece geç saatlerde hareketli bir seyir izledi. TL ve TL cinsi yatırım araçları, nasıl ki ABD ile yaşanan vize sıkıntısında aşırı bir satış baskısına maruz kaldıysa, dün sorunun çözümüne ilişkin her iki taraftan da gelen ılımlı ve yapıcı açıklamalar, Türk Mali piyasalarındaki dalga boyunu hafifletti. Hatırlanacağı üzere, son günlerde sorunun çözümüne yönelik Türkiye cephesinde yetkili ağızlardan peş peşe ılımlı açıklamalar, Türk Mali piyasalarında ılımlı bir hava esmesine neden olmuştu. Akabinde, dün gece geç saatlerde, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün de benzer minvalde açıklamaları, konuya temkinli bir şekilde yaklaşan küresel piyasalarda da iyimserlikle karşılandı. Gece geç saatlerde, elektronik işlemlerde, USD/TL kuru 3,64 seviyelerinin diplerine kadar gevşedi. Yaşanan kısmi iyimserliği sadece vize ile ilgili olduğunu söyleyemeyiz. Keza, dün görev süresi Şubat’ta dolacak FED Başkanı Yellen yerine bu sefer ön plana çıkan Powell (güvercin bir kişi olarak görülüyor) iyimserliği bir kademe daha pekiştirmiş. Ancak, bu iyimserlik de pek de uzun soluklu olamadı. Gece geç saatlerde ABD senatosunun 2018 bütçe tasarısını onaylaması ardından (söz konusu taslak ABD bütçesine önümüzdeki on yıl için 1.5 trilyon dolarlık bir açık yetkisi getiriyor ki, bu da vergi indirimi planını finanse edecek), piyasalarda esen iyimserliğin de hızlı bir şeklide yerini satışlara terk etmesine neden oldu. Özellikle, ABD Senatosu’nun 2018 bütçe tasarısını onaylaması, Trump’ın vergi reformu tasarısı için önemli bir aşamanın da kat edildiği görüşünü desteklerken, doların de değerini artırdı. Bütçenin onaylanması ardından ABD 10 yıllık tahvil faiz oranlarının %2,35’e ; 2 yılık faizleri ise % 1,5650 seviyesine kadar yükselerek gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde yeniden satış bakısı kurduğuna şahit olduk. Altının ons fiyatı gerilerken, zayıf Sterlin 1,31 seviyesinin altına, EUR/USD paritesi ise 1,18 sınırına geri çekildi.

Küresel mali piyasalarda her şeye rağmen bol likiditenin yardımı ile genel tablonun iyimser tarafta olmaya devam ettiğini görüyoruz. Sabah Asya piyasalarında alımlar korunurken, ABD borsalarının vadeli endeksleri de artıda seyrediyor. Bugünün veri gündemi ise oldukça sakin görülüyor. Avrupa cephesinde ise, Katalonya krizi kafa karıştırmaya devam ediyor. Katalanlar bağımsızlık taleplerinden vazgeçmemesi sonucu İspanya yönetimi anayasadan doğan haklarını kullanıp Katalonya’nın özerkliğini sonlandıran bir adım atmak adına Cumartesi günü toplanacak. Bugün ise Türkiye cephesinde AB Liderler Zirvesi’nin kararını takip edeceğiz. Haftaya düzenlenecek yoğun ihale takvimi ve haftasonu riski almak istemeyen yatırıcıların davranışlarını bugün hep beraber izleyeceğiz. Dün akşam 3,64 seviyesinin diplerine yönelen USD/TL kuru sabah saatlerinde yeniden 3,6650 seviyesine yükseldi. Gelişmekte olan ülke para birlerinde satıcılı havanın genel olarak korunduğunu görüyoruz. Temkinli tarafta kalmaya devam edeceğiz.

İngiltere’de açıklanan zayıf ortalama kazançlar ve perakende satışlar verisi ardından Sterlin’de olumlu görünüm sekteye uğradı (grafiği büyütmek için üzerine tıklayınız)

Brexit konusunda, AB ile devam eden müzakerelerde yaşanan sıkıntılara rağmen, İngiltere’nin çıkış sürecinde (2 yıl) ortak pazarda kalabileceği yönünde açıklamalar ile güç bulan ve geride bıraktığımız hafta 1,3020’den yola çıkarak hızla 1,3340 seviyesine kadar yükselen GBP/USD paritesi, yeniden yönünü aşağıya çevirdi. İngiltere’de ekonominin yavaş da olsa ısınmaya başladığı yönünde algılanan ve 2012’den bu yana en yüksek seviyeye yükselen manşet enflasyon (% 3) ardından faiz artırım beklentileri yeşeren, akabinde enflasyonun % 3 artığı bir ortamda (turuncu) ortalama kazançların % 2,1 arttığının anlaşılmaı (yeşil) ve % 0,9 geride kalması, beraberinde bir miktar da olsun soru işaretine neden oldu. Bunun da üzerine, dün İngiltere’de açıklanan ve ekonominin gidişatı hakkında önemli ipuçları veren perakende satışlar verisinin de beklentilerin oldukça gerisinde kalması, GBP/USD paritesini 1,31 seviyesini altında kadar itti. Teknik manada, yükseliş kanalını içinde yer alan Sterlin’de geri çekilmenin 1,3020 – 1,3040 aralığına kadar devam edebileceğini düşünüyoruz. Bandın aşağı yönlü geçilmesi, daha büyük bir düzeltmenin habercisi olarak algılanacaktır. Brexit ile ilgili devam eden görüşmelerden gelecek haber akışı, piyasaların gündemini (her iki yöne) hızla değiştirebilir. Temkinli ve tedbirli olmakta fayda görüyoruz.