Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Ekonomi

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

İktisatbank Hazine Grup Müdürü  Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu:

Moody’s Türkiye’nin not görünümünü durağandan negatife düşürdü

 


Kararın Türk mali piyasaları üzerinde etkisinin geçici olacağını düşünüyoruz

 

TCMB’nin şahinleşen duruşu ve % 11,30 seviyesine dayanan ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine paralel TL’de ılımlı görünümüm devam edeceğini düşünüyoruz

 

USD/TL kurunda Cuma günü 3,60 denemesi görülse de kalıcı olmadı. Ama önümüzdeki günler için hedefimiz değişmedi: 3,5500

 

Ø  Piyasa Özeti ve Yorumu

 

Geride bıraktığımız haftaya aslında damgasını vuran iki ana gelişmeye kısaca atıfta bulunarak yeni haftaya başlamak isterim. Hatırlanacağı üzere, çok yazılıp çizilen FED’in yılın ikinci olağan toplantısından faiz artırım kararı çıkmıştı. FED’in kararı ardından ise küresel piyasalarda doların değer kaybettiğine şahit olduk. Aslında, FED yetkililerinin piyasayı hazırlayarak süpriz yapmadan iletişim kanalını oldukça iyi hazırladıklarını da söylemem gerekiyor. Piyasanın aslında daha fazla merak ettiği husus FED’in bu yılın geriye kalanında ve 2018 de izleyeceği faiz patikası idi. Keza, Mart faiz artırımı % 100 ihtimalle fiyatlanırken, bu yılın geriye kalanında 2 kez, 2018’de ise 3 kez daha artırım beklentisi, karar öncesinde fiyatlara girmişti. FED’in tahmin ettiğimiz üzere, faiz patikasını değiştirmemesi, faiz artırımını gölgede bırakarak doların geniş bantta değer kaybetmesine neden oldu. FED’in faiz kararının hemen arkasına konuşlandırılan TCMB’nin de yılın ikinci olağan faiz toplantısından beklentilere paralel bir karar çıktı. TCMB gerek kurun enflasyon geçişkenliğinin yarattığı baskıyı azaltmak, gerkese kurun volatiltesini düşürerek tıpkı insan vücudundaki tansiyon gibi dengeli bir yapıya kavuşturmak adına konvansiyonel olmasa da, geç likidite penceresi faiz oranını 75 baz puan yükselterek piyasalara kararlı bir duruş sergileyeceği mesajını vermiş oldu. TCMB’nin gösterge olarak kabul edilen 1 hafta vadeli repo ihale faizini değiştirmemesi ve % 8 seviyesinde bırakmasını anlayışla karşılayabiliyoruz. Keza, işsizliğin Mart 2010’dan bu yana en yüksek seviyeye yükselmesi ve devamında ekonomide görülen ivme kaybına paralel kalıcı bir faiz şokundan ziyade, geç likidite gibi geçici bir faiz oranı üzerinden ayarlamaya giderek, tabir caize sıkı likidite politikası ile sıkılaştırma yapmak suretiyle iş gören faiz oranının daha da yükseltmeye çalıştığını görüyoruz. Haftalardır piyasalara % 8 faizle 1 hafta vadeli fon sağlamayan, devamında faiz koridorunun üzerinden de gecelik borç vermeyen (% 9,25) Merkez Bankası, piyasaları geç likidite penceresine yönlendirerek geride bıraktığımız haftanın büyük bölümde iş gören faizin % 10,80 seviyesinde oluşmasını sağladı (yılbaşına nazaran 250 baz puan sıkılaştırma). Perşembe günü atılan 75 baz puanlık faiz artırım hamlesi ardından, piyasalar Cuma sabahını büyük merakla bekledi. Aralarında benim de olduğumu büyük bir çoğunluk, TCMB’nin iş gören faizi % 10,80’li seviyelerde sabit tutarak gerektiği durumda fonlamayı % 11,50 seviyelerine kadar yükselteme konfor alanına kavuşmasını bekliyordu. Ancak TCMB, faiz kararının ertesi günü, gecelik borç verme faizi olan faiz koridorunun üst bandından (% 9,25) piyasalara 5 milyar TL borç vererek fonlamanın büyük bir kısmının geç likidite penceresi faiz oranından yaparak ağırlıklı ortalama fonlama faizini (iş gören faiz) % 11,30 seviyesinde oluşmasını sağladı. Her ne kadar bu adım agresif bir duruş arz etse de, işlerin istenmeyen noktaya gitmesi durumunda, TCMB’nin hamle yapmak için sadece faizi sıkılaştıracak 20 baz puan yeri kaldığı anlamını taşıyor. Durum böyle olunca, TCMB’nin cephanesinin büyük bir kısmını hızlı harcadığı görüşü de piyasalar cephesinde yankı buldu. Akabinde, Cuma günü açılan TL swap ihalesinde 1 milyar dolarlık tutarındaki ihaleye 1,55 milyar dolar talep gelmesi de biraz ters etki yarattığını söyleyebiliriz. Kurun 3,76 seviyesinden 2 günde 3,60 seviyelerine yaklaşmasını fırsat gören kurumsal alıcıların da hamlesi ile Cuma günü 3,60 seviyesinden kurun hafif çapta da olsa zıpladığını söyleyebiliriz.

 

Cuma akşam vakitlerinde, kurun 3,62’li seviyelerde haftaya kapatmaya çalıştığı gecenin artık son zaman diliminde, hiç gündemde yokken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moodys’in, Türkiye’nin not görünümünü durağandan negatife çekti. Kararın açıklamasında, ülkenin kurumsal gücündeki süregelen aşınma, büyüme görünümündeki zayıflama, bütçe ve dış finansmana yönelik artan baskılar ve Türkiye’nin sonuç olarak yaşadığı kredi şoku riskindeki artıştan dolayı gerçekleştiğini kaydetti. Elbette, gündemde olmayan ve beklenmeyen bir durum olmasından ötürü, Cuma akşamı gece yarısından önceki zaman diliminde, takdir edersiniz ki likiditenin de oldukça düşük olduğu bir ortamda, USD/TL kuru 3,65 seviyelerine doğru bir atak yapsa da, kararın piyasalar üzerinde herhangi bir etkisinin olmasının beklenmemesinden ötürü, yeni hafta başlangıcında, yeniden 3,62’li seviyelere döndüğünü görüyoruz. Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, 3,67 seviyesinin aşılmaması koşulu ile, 3,55 seviyesine doğru süzülmenin kademeli olarak devam edeceğini düşünüyoruz.

 

Jeopolitik cephede ise, Rakka ve Menbiç cephesinde işler pek de Türkiye’nin istediği doğrultuda gitmiyor. ABD ve Rusya’nın Rakka operasyonunda Türkiye ile ilerlemek istemediği yönünde haber kirliliği ve YPG güçlerinin ön plana çıkması, Türkiye’ye hem jeopolitik hem de politik anlamda güç kaybettiriyor. 30 Mart’ta ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un gerçekleştireceği Türkiye ziyareti bu bağlamda önemle takip edilecektir. Piyasa cephesinde ise gündem bu hafta çok fazla yoğun görünmüyor. FED Başkanı Yellen’in bu haftaki konuşmasında, faiz artırım kararının hemen sonrasında yeni bir bilgi geleceğini zannetmiyoruz. Geride bıraktığımız haftada 1 üyenin faiz artırımı yönünde oy kullandığı İngiltere cephesinden gelecek enflasyon verisi (Salı) ve perakende satışlar verisi (Perşembe) Sterlin cephesinde hareketliliği artırabilir.

 

Yeni gün başlangıcında Asya cephesinde hafif çapta satışların etkili olduğunu görüyoruz. Türkiye cephesinde ise Moodys’in görünümü kırması sonucu sabah saatlerinde önemli bir piyasa yansıması göremiyoruz. TCMB’nin az önce açtığı % 9,25 orandan 5 milyar TL tutarındaki ihale ardından iş gören faizin yine % 11,30 seviyelerinde oluşacağını ve TL’yi destekleyeceğini düşünüyoruz.

 

Ø  USD/TL kurunda 3,67 seviyesinin altında kalınması koşulu ile aşağı yönlü seyrin 3,55 seviyesine kadar devam edeceğini düşünüyorum

Kaynak: Reuters

 

İktisatbank’ın sunduğu avantajlı döviz kurlarını piyasa ile eş zamanlı ve 24 saat kesintisiz takip etmek için lütfen tıklayınız.

https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar