[dropcap style=”circle” color=”#ffffff” bgcolor=”#0065ad”]B[/dropcap]rüj, peri masallarının gerçek olduğunu düşündüren bir şehir. Öyle ki, şehrin büyülü güzelliği “gerçekten yaşayan bir şehirde miyim, yoksa bir masal kitabının içinde mi veyahut bir film setinde miyim ?”, diye sorduruyor insana.
Brüj, (Flamanca: Brugge, Fransızca: Bruges, Almanca: Brügge), Belçika’nın Flandra (Flaman) Bölgesi’nin, Batı Flandra Eyaleti’nin başkentidir.
Brüj tarihi kayıtlarda birçok farklı isimle anılıyor. Brugge isminin Eski Flamanca/Felemenkçe’deki köprü sözcüğü olan “brucge” sözcüğünden geldiği tahmin edilmektedir.
Brüj, farklı tarihlere dayanan kayıtlarda Bruggas, Brvggas, Brvccia (840–875 yılları arasında) Bruciam, Bruociam, Brutgis uico, (892900) Bruggensi, Bruggis, Bricge,Brugensis, Brycge, Brugias, Bruges, Bruggas, Brugis, Brugge (1000-1100) gibi birçok farklı isimle yer almıştır.Brugge biçimine ise ilk kez 1116 yılındaki bir kayıtta rastlanmıştır.
Amsterdam, Stockholm ve Hamburg gibi kanal-merkezli bir şehir olduğundan tıpkı onlar gibi, “Kuzeyin Venedik”i, olarak adlandırılmıştır.
Tarihi kentin (şehir merkezinin) denize kıyısı olmamasına rağmen, tarihsel olarak liman bölgesine yakın olması sebebiyle bir liman kenti olarak da anılır.
11. yüzyılda Avrupa’nın ticaret merkezi olan Brüj, seller ve coğrafi değişiklikler yüzünden denizle bağlantısını bir iki kanal dışında kaybetmiştir. Günümüzde şehir merkezi Kuzey Denizi kıyısında bulunmamasına rağmen, denize yakınlığı nedeniyle hâlâ bir liman kenti olarak anılmaktadır.
Şehrin içindeki kanallar günümüzde ulaşım maksadıyla kullanılmakta olup, bunlarda turistik geziler de düzenlenmektedir.
Brüj’ün tarihî merkezi hayli küçük olduğundan, günü birlik bile gezebilirsiniz. (Ben öyle yapmıştım). İdeal olanın 1 gece 2 gün ya da en fazla 2 gece 3 gün olduğunu söyleyebilirim. Daha fazlasının sıkması da mümkün.
Brüj her mevsimde başka güzel. Ancak tahmin edeceğiniz gibi, özellikle yaz mevsiminde tatil sezonunun başlamasıyla epey kalabalıklaşıyor.
Bu yüzden gidilebilirse hava sıcaklığının arttığı, ancak henüz çok kalabalık olmayan nisan, mayıs ayları veya havanın çok soğumadı eylül ayı ideal.
Belçika ve Brüj denince akla gelen ilk şeylerden biri de çikolata şüphesiz. Sokaklarda yürürken özellikle de çikolata dükkanlarının önünden geçerken mis gibi çikolata kokusunu duyumsayacaksınız.
Brüj’deki en önemli geleneklerden biri de el yapımı danteller. Dantel işlemeler satan dükkanlardan alışveriş yapabileceğiniz gibi, geleneksel tezgahlarda yapılışını seyredebilirsiniz.
Brüj ayrıca biralarıyla ünlü. Eğer alkol kullanıyorsanız, 300’den fazla bira çeşidini deneme şansınız olacak.
Görselde meşhur “Bira Duvarı”nı görüyorsunuz.
Ancak gece yaşantısı arıyorsanız Brüj’ün doğru bir tercih olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Şehir hafta sonları özellikle erken saatlerde inanılmaz bir sessizliğe ve sakinliğe sahiptir.
Rivayete göre pırlanta taşlı nişan yüzüğünün tarihi de Brüj’e uzanıyor.
Brüksel Dükü Cesur Charles’ın Burgdlyu Mary ismiyle anılan bir kızı vardır. Babasının tek varisi olduğu için, birçok soylu erkek kendisiyle evlenmek istemektedir. “Bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır”, demiş atalarımız malum. Kendisiyle ile evlenen ise Avusturya Arşidükü Maximilian olur.Arşidük, nişan hediyesi olarak kendisine tek taş bir pırlanta hediye eder. Rivateye göre, birçok kadının rüyasını süsleyen bu gelenek burada başlamıştır. 🙂
Brüj, ayrıca Avrupa’nın önemli yüksek öğretim kurumlarından biri olan College of Europe’a da ev sahipliği yapıyor.
Brüj, hem tarihi kentin hiç genişlememesi hem de 2. Dünya Savaşı’nda hiç zarar görmemiş olması sebebiyle Orta Çağ Avrupa Mimarisi’nin en iyi örneği olarak görülüyor.
