Ekonomik istikrarsızlık ve maliyeti! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Ekonomik istikrarsızlık ve maliyeti!

Bir uçak pilotu ile bir ülke ekonomik yönetiminin yaptıkları işin, genelde farklı algılansa bile, ben çok benzerlik gösterdiğine inanırım. Bir kaptan pilotun görevi sorumlu olduğu yolcularının A’dan Z’ye emniyet içinde, konforlu, çalkantısız, mümkün mertebede en kısa vadede ve en az yakıt masrafı ile ulaştırmaktan başka bir şey değildir. Bu işlem, uçak yapısı ve büyüklüğü; hava muhalefeti gibi dış etkenler yanında, başta pilotun becerisine bağlıdır. Bu beceri ilgi pozitif ilimlerde eğitimi ile tecrübesinin sanatı ile bütünleşmenin ürünüdür.
Bir ülke ekonomisini de iyi yönlendirmek, ekonomide fazla dalgalanma yaratma ve istikrarsızlığa izin vermeden üretim kaynaklarını en verimli şekilde kullanılması ve sonsuz tüketici taleplerine azami derecede cevap verip, o ülkede halkın yaşam seviyesini yükseltmektir. Bir ülkede üretim kaynaklarının zamanla, yatırım ve teknoloji gelişimi ile artması normaldir ve beklenendir. Dünyamızda fakirlik tuzağının “poverty trap” fasit döngüsüne yakalanıp, milli geliri, yani üretimi gerileyen ülke bir elin parmakları sayısından bile azdır. Her ülke zamanla az veya çok bir ekonomik büyüme trendindedir. Eğer o ülkede ekonomik büyüklük kelle sayısına dayandırılıp, fert başı üretim artışı göstermez ise, bu hiçbir önem arz etmez, belki askeriyede, o bile şüpheli, çünkü vatandaşa refah artışı getirmez. Eğer bir ülkede ekonomi büyüse bile fert başı reel milli gelir artış oranı görece benzer ülkelerin hızı gerisinde kalır ise, bu olgu övünme kaynağı değil, üzerinde düşünülecek, ve gerekli tedbir çağrıştıran bir durum arz eder. Bizim bazı yöneticilerimizin geçmiş beceriksizliklerini saklamak, kamu gözünden kaçırmak için, “bakın biz nereden nereye geldik” söylemleri çocuk kandırmacadır. Komşumuz nerden nereye geldi? Lüksenburg nerden nereye geldi? Güney Kore nerden nereye geldi? Diye sormazlar mı insana! Tamam ambargolar diyelim, ama İsrail’den sonra en çok fert başı HİBE alan kim?
1974’den sonra elimizdeki üretim araçları çok artış gösterdi. Bilinçle planlanabilir, düzenlenebilir bakir bir çevre bulduk. Ancak bünyemize uygun bir temel yapı kurmakta ve bunun sürdürülebilir olgusunu sağlamakta başarısız olduk. Bir ada ve turizm ülkesinde, ilk iş çevre, ulaşım, haberleşme, eğitim planlaması ve sağlık hizmetlerine ağırlık vereceğimize, bizimkiler ve dıştan gönderilen daha ağırlıklı pilotlar kendi ülke yapılarına ve buluntu küçük/orta sanayi tesis aldatmacası ile ülkeye birçok ithal malının girişini yasaklayarak, ülkenin sanayi ile kalkınacağını var saydılar. Ülkede zaman, diğer kaynak ve sağlıklı yörünge sapması başlamış oldu. Maalesef bizim uçak (ekonomi) imalat hatasına tabi oldu. Bu yetmedi, bizim pilot ve pilotlar uzun süreceği belli ve şiddeti yüksek bir türbülansın içine girdiler. TL’yi yasal para olarak aldılar. Sallan, sallan, bazen çok, bazen az, plan yapmaya imkan dahi vermeyen vakit, yakıt gibi kaynak sarf etmeyi uzunca bir süre çektik. Yatırımlar aksadı, bir an önce tüketim alışkanlığı doğdu, gelir dağılımı bozuldu, kaynaklar altın, inşaat gibi ölü yatırımlara, yurt dışına kaçmaya veya dövize gitti. İyi bir pilot böyle sallantılara yolcusunu maruz bırakmaz, onları hem rahatsız etmez hem de vakit, üretim plan ve ayarlamalarını alt üst edip ekonomide zararlı bireysel kaçış yolları aratmazdı. Ganimet dağıtarak, koçan vererek ülke potansiyelinin üstünde bir yaşam ve refah yaratmanın, üretimi ve alın terini menfi etkileyen ganimet bitince neticenin ne olacağını bizim pilotlar görüp, devlet/birey dengesini kuramadı. Şimdi de yerleri tırmalarık. Böyle örnekler çok, aklıma gelen birkaç daha güncel örnek vereyim. Annan Planı sonrası malum sebeplerden artan inşaat faaliyetlerinin potansiyeli aşan getirisinin kısa süreceğini, ancak potansiyel üstü ne kadar yukarı çıkılır ise o kadar derinlere düşüleceğini görüp bizim pilot/pilotlar tedbirini alabilecek eğitimden ve cesaretten yoksun görüldü. Nasıl ki bir zamanlar Türkiye kapalı ekonomisinin acizliğine dayanan bizdeki bohçacılığın geçici olduğunu görüp tedbir alınmadığı gibi ve bunun neticesi bu işe ilk soyunanlardan üç beş kişiyi zengin ederken, ekonomide kaynak israfına, çalkantıya ve ekonominin mukayeseli avantaj yörüngesine girmesinin geciktirilmesine sebep olduğu gibi. Mukayeseli avantajımız kesin hizmetler kalitesine, çevreye, maliye politikalarında pahalılık yaratan vergilere dikkat etmez isek yok yalnız “casino”culukta, yüksek eğitimde ve turizmde tökezleme riskimiz var olduğunu görelim.
Nasıl bir pilot yolcularının emniyet ve rahatını düşünmez ise, yakıtı gelişi güzel kullanır, türbülanstan kaçınmaz ise, bu yönde hem ilmi hem sanatı yetersiz ise; Zamanında ve gerekli dozajda gerekli önlemleri alamaz ise faturası yolculara ve şirketine büyük olur. Şimdilerde bizde elektrikte olduğu gibi. Belediyelerde olduğu gibi. Elektrik idaresi sattığı emtianın parasını zamanında toplayamaz ise, artan maliyetlere karşı yumuşak iniş yapamaz ise başımıza neler gelir? Şimdilerde %20-%30 fiyat artışlarından dem vurulur. İşin kolayına, kestirmesine sığınarak biz yolcuların (tüketicilerin) bağırsağını ağzına getirecekler.
Eksik olsun böyle pilotlar, bunları yetiştirenler ve pilotluk makamına yerleştirenler.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar