Eide’nin gelişi ve çabası - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Eide’nin gelişi ve çabası

Kıbrıs müzakerelerinin en kısa zamanda yeniden başlaması için bir zemin yaratma çabasında olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, adada bulunduğu bugünlerde taraflarla yoğun istişarelerde bulunuyor.

Eide’nin çabaları Kıbrıs’taki hidrokarbon araştırma faaliyetlerinin geldiği aşama ile birebir alakalı. Şu anda Kıbrıs’ın güney sularındaki 9. blokta bulunan Amathusa haznesinde sondaj çalışmaları yapmakta olan İtalyan-Kore ortaklığı ENI/KOGAS’ın, en geç önümüzdeki birkaç hafta içerisinde bu çalışmayı tamamlaması bekleniyor.


ENI/KOGAS, Amathusa haznesinden elde edeceği verilerin teknik değerlendirmesini yapmak için araştırma faaliyetlerine birkaç ay boyunca ara verecek.
Aynı zamanda, sondaj platformu SAIPEM 10000’in de bakım-onarım çalışmaları için araştırma bölgesinden çekilmesi bekleniyor.
Diğer taraftan, Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO’nun ise Kıbrıs’ın etrafındaki deniz alanlarında sismografik araştırmalar yapmak için yayınlamış olduğu NAVTEX 6 Nisan 2015’de sona eriyor.
Eide, hem ENI/KOGAS’ın hem de TPAO’nun faaliyetlerinin duracağı bu birkaç aylık fırsatı değerlendirerek müzakereleri yeniden başlatmayı ve çok iyi yapılandırılmış, etkin müzakerelerle kısa sürede önemli ilerleme kaydetmeyi amaçlıyor. Buna göre, Eide, tarafların, biri Kıbrıslı Türkleri diğeri Kıbrıslı Rumları yakından ilgilendiren hassas konuların çift halinde ele almasını öneriyor.
İlk aşamada ele alınması öngörülen 2 çift, yani 4 ana konu ise, mülkiyet, toprak konusunun belli bir boyutu, yönetim konusunun belli bir boyutu ve dört özgürlükler.
Eide’nin bu amaçla girişimlerini yoğunlaştırdığını belirten diplomatik çevreler, müzakerelerin sembolik de olsa, Kuzey Kıbrıs’ta 19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerden önce bile başlayabileceğinin altını çiziyor.

Paylaşım konusunun detayları
Dönemin Kıbrıslı Türk lideri Mehmet Ali Talat ve Kıbrıslı Rum Lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs sorununun çözümü ile birlikte, hidrokarbonlar da dahil olmak üzere, tüm doğal kaynakların federal devletin yetkisinde olacağı konusunda anlaşmışlardı.
Daha sonraki dönemde ise, Kıbrıslı Türk Lider Derviş Eroğlu, Hristofyas ile federal gelirlerin nasıl paylaşılacağı konusunda fikir birliğine varmıştı. Taraflar arasındaki yakınlaşma kağıtlarına göre:
Doğal kaynaklardan elde edilen gelirler de dahil olmak üzere federal gelirlerin (federal giderler için kullanılacak miktarın düşülmesinden sonra)  %6’sı Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kurucu devletlerindeki altyapı ve kalkınma projeleri için; %14’ü GSYİH üzerinden belirlenecek oranla, geriye kalan %80 ise nüfus üzerinden belirlenecek oranla kurucu devletlere aktarılacak.
Altyapı ve kalkınma projeleri için ayrılacak olan %6’lık miktarın ise iki kurucu devlet arasındaki paylaşımı şu şekilde olacak: Söz konusu miktarın 5/6’i, Kıbrıs Türk kurucu devletinin GSYİH’si Kıbrıs Rum kurucu devletinin GYSİH’nin %85’ine ulaşıncaya kadar veya 13 yıl boyunca – hangisi önce gerçekleşirse – Kıbrıs Türk kurucu devletine aktarılacak. 1/6’sı Kıbrıs Rum kurucu devletine aktarılacak.
Yakınlaşma kağıdında, ayrıca, 13 yıllık süre dolmadan, federal hükümetin durum analizi yapacağı ve gerekirse bu süreyi uzatacağı da var.

Eide, 5/6’ya ikna etti
Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis ise yönetimi Hristofyas’tan devralıp müzakere masasına oturduğunda, sunduğu yeni bir öneri ile altyapı ve kalkınma projeleri için Kıbrıs Türk kurucu devletine aktarılacak miktarın oranını 5/6’dan 4/6’ya düşürmüştü. Ancak geçtiğimiz aylarda hidrokarbon araştırma çalışmaları nedeniyle yaşanan gerilim sırasında Anastasiadis Eide’ye 5/6 oranını kabul etmeye hazır olduğunu söyledi.
Bunun yanı sıra, Güney Kıbrıs, Troika ile yaptığı memorandum doğrultusunda, hidrokarbonlardan elde edilecek gelirlerin bir kısmı ile gelecek nesiller için bir fon oluşturmak için gerekli olan yasal altyapıyı hazırlıyor.
Çözüm olsun ya da olmasın bu fona hidrokarbon gelirlerinden para aktarılacak.

Henüz ispat yok
Tabii, olası hidrokarbon gelirlerinin paylaşımı konusunu ele alırken gözden kaçırılmaması gereken en önemli nokta, söz konusu gelirin hala bir varsayımdan ibaret olduğudur.
Tüm bu tartışma ve hesaplar, Kıbrıs denizlerinde bulunan hidrokarbon rezervlerinin ticarileştirilebilir olduğu ve bunlardan bir gelir elde edilebileceği varsayımına dayanıyor. Zira, bölgede araştırma yapan şirketler henüz söz konusu rezervlerin ticarileştirilebilir olduğunu ispatlamış ve açıklamış değiller.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar