Ege Denizinde Sıcak Gelişmeler... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Ege Denizinde Sıcak Gelişmeler…

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Kıt haber kaynaklarımız nedeniyle “tahminlerde bulunmaktan” kurtulamadık!

Mesela son günlerde Kıbrıs’ın dışına kayan Yunanistan odaklı siyasi sorunlar yoğunluk kazanıyorlar. Bu nedenle tartışmalar dışımızda cereyan ederken, muhatap olmaktan çıkıp, seyirci konumuna geçiyoruz.


Nitekim Doğu Akdeniz ile Ege’de bir şeyler oluyor. Kaçtır hem Erdoğan hem de Binali Yıldırım Yunanistan’a sert çıkıyorlar…

Meğer bizim haberimiz yok ama Yunanistan günden günden sertleşiyormuş… Türkiye aleyhine o bildik sataşmalarıyla siyaset arenasının ateşine sürekli körük sıkıyormuş!

SON gelişmelerden birini Binali Yıldırım şöyle ifade ediyor: “Hidrokarbon konusu da Rumların dar görüşlü yaklaşımlarının bir başka örneği. Tüm ada onlarınmış gibi hareket etmeyi sürdürüyorlar. Kıbrıs’lı Türklerin haklarını görmezden geliyorlar. Türkiye hem Kıbrıslı Türklerin hem de Doğu Akdeniz’de kendi haklarının koruyucusu olmaya devam edecektir…”

Binali Yıldırım bu uyarılı demecini konuşmasını yaparken, “Rum tarafının hâlâ Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini hazmedemediğini” eklemeyi de unutmuyor!

VE geçtiğimiz günlerde Selanik’te bir başka vahim olay yaşanıyor: Selanik’in 76 yaşındaki Türk dostu ve Atatürk sempatizanı olarak tanınan Belediye başkanı Yiannis Butaris “sözde 19 Mayıs Pontuslu Rum Soykırımını” anma günündeki tören sırasında, Sağcı bir grup tarafından saldırıya uğruyor, hastanelik ediliyor…

TABİ ki Rum-Yunan ikilisinin bu tip hezeyanlarının yabancısı değiliz. Ancak Egede olaylar tırmanıyor ki şimdilerde Türkiye, “Lozan Anlaşmasına” dayanarak “Ege denizindeki adalarının mülkiyetlerinin yeniden masaya yatırılmasını istiyor… Çünkü bizim “kayalık” dediğimiz o adacıkları Yunanistan birer askeri garnizon haline getirmeye devam ediyor…

TABİ tüm bu olanlar Kıbrıs sorunuyla ilgili çözüm umutlarını da gündemden uzaklaştırırken yerine, Rum Yunan tarafının “çatışmacı ve husumet dolu” düşmanlıklarını koyuyor! Dolayısıyla “iki ülke yakınlaşması” beklenirken, uzaklaşmaları bir yana, Ege denizinde sürekli çatışmaya daha açık bir konuma giriliyor!

Kısaca Kıbrıs’ı olumsuz etkileyen sürtüşmeler umut edelim ki adadaki “akılsız” Rum’u da ayni paralelde harekete geçirmesin!   

 

**********

“AĞAÇLARLA UĞRAŞILIRKEN, ORMAN YANIYOR!

Dörtlü koalisyon hükümetini anlıyoruz… Memleketi yüzsüzlerden, uğursuzlardan, dolandırıcılardan, sahtekârlardan temizleyecek ki “ak pak bir düzen oluşturabilsin…”

Şapka çıkarmaya değecek kadar büyük bir iddia!

ANCAK bir kuşkum var, şöyle anlatayım: “Bir yarayı sürekli kaşırsanız iyileşmesi bir yana kangren de yaparsınız…”

Hele “rantçılar, dolandırıcılar, “mütegallibe” dediklerimizin yakalarına yapışıp “nereden buldun” diye sormaya başladıkta, 1974 kadar gitmek zorunda kalırsınız başka da çaresi yoktur! ÇÜNKÜ: o günlerde TC’den Kuzey’e kaydırılan nüfusun rehabilitesi ve ekip biçmeleri için kendilerine tahsis edilen toprakların, bugün dönümünü on bin sterlinden satanlar da vardır, alanlar da!

Dünyada bir savaş sonrasında bu kadar küçük bir adada, bu kadar büyük rant (her halde) olmadı!

SOSYAL adaleti yerle yeksan eden bu ve benzeri olaylardır ki bu gün “nereden buldun” sorgulamasını da getirmektedir, yolsuzluklarla gaspların dürtüklenmesi zorunluluğunu da doğurmaktadır!

Buna karşın bu sorunların “bugünün sorunları” olduklarını zannetmiyorum! Çünkü o toprakların “dağıtılması, puanlarla satın alınmalarından kaynaklı “yanlışlar” nedeniyle artık kimseden  hesap sorulamıyor! Oysa arazi spekülasyonları o eski Rum mallarının büyük paralar karşılığında “ham” yapılması üzerine “deve oluyorlar!”   Bir hatırlatma daha yapayım:

GEÇEN gün Bosna Hersek’te konuşmasını yaparken Erdoğan Boşnaklarla Türkiye dışında yaşayanlara şöyle bir nasihatta bulunduydu: “Yaşadığınız yerin vatandaşlığını mutlaka alınız…”

Bizse KKTC’de, TC’den gelenlerin “vatandaşlıklarını” sorguluyoruz, lağvediyoruz! “Nereden buldun” olayına gelindiğinde çok daha çetrefil sorunlarla karşılaşılacaktır!

OYSA döviz vurmaya devam ediyor? Çaresi bulunamadı?

Hayvancı çiftçi doğrudan gelir desteğinden vaz geçmedi! Ne olacağı belli değil!

İşsizlik o kadar arttı ki artık devlet kademelerindeki bir münhale 5 bin kişi katılmaktadır!

Bizatihi devletin kurumlarının iyileştirilmesine yönelik o büyük ve “reform” dediğimiz olayın seferberliği henüz başlamadı? Ne zaman başlayacağına ait bir işaret de yoktur!

Belediye seçimleri yapılacak ama kimse bataktan nasıl kurtaracağını söylemiyor!

Kamu görevlileri yasası çok ivediydi ama henüz bekletilmekte!

KISACA: Hükümet çok haklı da olsa hâlâ kenarda kıyıda kalmış “ağaçlarla” uğraşıyor fakat “ormana” dalamıyor! Oysa ne diyorduk. KKTC’nin a’dan z’ye değişime, reformlara ihtiyacı vardır…

 

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (BELEDİYELERDE YETKİ KARMAŞASI!)

Bir devrelerde (Oktay Kayalp döneminde) “Belediyelerin sınırları içindeki yetki ve sorumlulukları genişletilmelidir” diyordum. Şöyle ki “pek çok bakanlığın” yetki ve sorumluğu içinde bulunan “birimlerin” belediyelere devrinden söz edecek kadar…

Mesela “neden Eski eserlerden” belediyeler de sorumlu olmasındı? Neden kentlerdeki sanayi bölgeleri belediyelere bağlanmasındı? Neden “bayındırlık ve ulaşımla yolların ışıklandırmaları belediyelerin sorumluluğuna girmesindi?”

Çünkü bu örneklediğim “birimler” her belediye yöresinde ancak hükümetle-belediyeler arasında ciddi işbirliği ve “ortak yönetim” sorumluluğunda idame ve idare edilirlerse sorunlarından kurtarılabilirler. Nitekim Mağusa surlar içinde tek “eski eserin, tek taşına” bile dokunamayan belediyeye karşın, Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu da “hiç dokunma gereği duymuyor” ki sonuçta Mağusa Surlar içinde yaratılan sadece “viranelik, pislik, mezbelelik” olmaktadır ve bu sorun 43 yıldır sürmektedir! Yeni seçilecek belediye başkanları evvel emirde bu ve benzeri yetki karmaşasıyla karşılaşacaklardır haberleri ola!

      

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar