DÜŞÜNMESİ BİLE İNSANI ÜRPERTİYOR… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

DÜŞÜNMESİ BİLE İNSANI ÜRPERTİYOR…

Artık bir hükümet krizine dönüştüğü kesin olan su krizinin ulaştığı boyut hem Kıbrıs Türküne hem de Türkiye’ye zarar vermektedir.

Mesele, dar bürokratik çerçevenin çoktan dışına çıkmış, su yönetiminde uygulanacak yöntem tartışmasını geçmiş, tarafların nasıl pozisyon aldığı noktasını aşmıştır.
Rum tarafının, icraya Amerika ve İtalya’yı dahil edip, stratejide Yunanistan, İsrail ve Mısır ile bir araya gelip, Akdeniz’de dengeleri değiştirecek doğal gaz operasyonuna kontra bir şekilde “asrın  projesi” olarak isimlendirilen borularla KKTC’ye su getirilmesi projesi mental olarak çökme, fiilen de durma aşamasına gelmiştir.
Ötesinde KKTC’de tarihte ilk defa gerçekleştirilen ve en aza “asrın projesi” kadar değerli olan  CTP-UBP hükümetini yıkma ve Kıbrıs sorununun bu kritik aşamasında Kıbrıs sorunundaki Türk tarafının pozisyonunu da etkileyecek bir şekilde büyük kaoslara zemin hazırlar duruma gelmiştir.
İyimser tahminle,  iki liderin yürüttüğü görüşmelerin bu yıl içinde yapılacak bir referandum ile sonuçlanması, kötümser tahminle görüşmelerin başarısızlığa uğraması halinde Türk tarafının pozisyonunun dünya tarafından olumlu teyit edilmesi gündemdeyken böylesi kaoslara gerek var mıdır?
Hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’ta politikayı ve icraatı planlayanların ve sorumlu olanların böylesi kaoslar yaratma lüksü var mıdır?


      ***

CTP-UBP hükümetinin su konusunda takındığı tavrı veya tavırsızlığı kıyasıya eleştiriyoruz.
Her  iki partiyi de yerden yere vuruyoruz.
Alabildiğince yükleniyor ve aslında sorunun çözülmesini daha da karmaşık hale getiriyoruz da Türkiye’deki yekpare hükümetin tutumunu anlamakta güçlük çekiyoruz.
İyimser yorumdan hareketle aslında boruları döşeyecek gücü elinde bulunduran, gelen suyun yaratacağı ulusalararası politik pozisyon üzerinde erdem sahibi olan Ak Parti hükümeti niye bir kaosa doğru sürüklenmektedir anlayamıyoruz.
Kötümser yorumla Ankara’da su üzerinden hem politik hem de maddi nemalanma operasyonlarının çetrefilli dayatmalarını yaşıyoruz ki bu herkesin topyekün felaketine yol açar.
Konu, Ankara’da nüfuzlu özel şirketlerin yaptığı ayak oyunlarını tolere edecek düzeyi çoktan aşmıştır.
Artık hiç kimse veya kurum su üzerinden dünyalığını düzecek  durumda değildir.
Dolayısı ile “devlet-özel ortaklığı” söylemleri en hafif deyim ile artık banal kalmaktadır.
Ve bu noktadan sonra hiçbir tarafın birbirine pozisyon dayatacak durumu da kalmamıştır.
Çünkü her dayatmanın  artık taraflara misliyle zarar vermesi söz konusudur.

      ***

Son söz şudur;
İki ülkenin başbakanlarının bir araya gelmesi ve süratle bu sorunu çözüp, hızlı adımlar atılması zamanıdır.
Aksi korkunç bir şüpheye dönüşecektir.
Kuzey’de kaos, Kıbrıs sorununda çözümsüzlük şüphesi.
Düşünmesi bile insanı ürpertiyor…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar