Durum bu iken - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Durum bu iken

Namık Kemal adaya geldiğinde bir türlü kanı Kıbrıslılarla uyuşmamıştı.

Kıbrıs’ta kaldığı müddetçe kaleminden ne çıkmışsa, Kıbrıs ve Kıbrıslılara, özellikle Türklere yönelik herhangi bir düşünce ortaya koymamıştır.


Onun için ada bir sürgün adasıydı ve,

Bir “cehennem yatağıydı…”

Efkalipto ağaçlarını Kıbrıs’ın çeşitli yerlerine diken İngilizlerin amacı,

Bataklık yerleri kurutmaktı.

Bu yüzden ada cehennem gibiydi.

Derler ki, bu ağaç bol su kullanır,

Bu yüzden bataklıları kurutmakta bire birdir…

Ada zengin ve şaşaalı dönemler yaşadığı gibi,

İkliminden dolayı ve kuşkusuz çeşitli dönemlerin olumsuz koşullarında cehennem gibi günler de yaşamıştı.

Veba salgınları,

Sıtma,

Depremler,

Çekirge istilaları sıkça görülen belalardandı…

Namık Kemal’in Kıbrıs’ta yaşayan Müslüman ahaliden hiç bahsetmemesinin nedenleri neydi?

Kıbrıs’a biri müdahale ediyor,

Arkasından bir başkası buna yelteniyordu.

İki bin yılı aşkın süreçte sürekli el değiştirmişti ada…

Osmanlılar adayı alınca,

Buraya yerleşen Müslüman ahalinin büyük bir çoğunluğu devşirmeydi.

Ortak özellikleri Müslüman dinini kabul etmeleriydi.

Ancak bir ortak özellik daha vardı.

Osmanlı Sultanlarına bağlılık…

Vatan Yahut Silistre’nin yazarı namı diğer Vatan Şairi Namık Kemal yeni fikir akımlarının öncülüğünü yapıyor,

Dönemin Sultanı da bunu tehlikeli görüyordu.

Adaya sürgün nedeni de bu tehlikeli kişiliğiydi…

Cemalettin Ünlü “Kıbrıs’ta Basın Olayı (1878-1981)” adlı kitabında şunları yazar:

[testimonial name=”Cemalettin Ünlü” title=”Yazar” font=”helvetica” font_style=”normal” font_size=”16″ background=”#ffffff” color=”#8e8e8e” border=”#0064aa” name_color=”#545454″ title_color=”#b0b0b0″]“Kıbrıs adasının Türkleri, Türkiye’de Yönetim ne olursa olsun, kendilerini o yönetime bağlı hissetmişlerdir. Namık Kemal’in Kıbrıs’ta yaşadığı yıllarda (1873-1876) Padişahçı olmak, İstanbul’a bağlı olmak demektir, Padişaha bağlı olmak Türkiye’ye bağlı olmak demektir. İşte Namık Kemal’in yaşadığı fikirsel değer yargıları ile Kıbrıs adasında yaşayan Türklerin değer yargıları birbirlerine ayrı düşmektedir. Ve iki taraf birbirlerine yaklaşma çabaları göstermez.”[/testimonial]

Durum buydu…

Ünlü’nün yaptığı bu saptama daha sonraki dönemlerde de kendini gösterecekti.

Türkiye’de Kurtuluş Savaşı olduğunda,

Ada Türkleri de kendini bu heyecanın içinde bulmuştu.

Türkiye’de Cumhuriyet kurulduğunda,

Ada Türkleri yine kendilerini bu heyecanın içinde bulmuş,

Padişahı bırakıp,

Cumhuriyet Türkiye’sinin takipçisi olmuştu…

Türkiye’de şapka devrimi yapılıyor,

Kıbrıs’ta da fes yerine şapka giyiliyordu,

Çarşaflar çıkarılıyor,

Kıbrıs’ta da kadınlar çarşaflarını atıyordu…

Dediğimiz gibi,

Rahmetli Cemalettin Ünlü gerçekçi bir saptamada bulunmuştu…

Ama buraya kadar.

Kimse şimdiki Türkiye’yi izlemiyor,

Açıkken kapanmıyor,

İnsanları Araplaştırma çabalarına prim vermiyor…

Namık Kemal’in Kıbrıslı Türklere temkinli yaklaşmasının nedeni onların Osmanlıya bağlılığıydı.

Günümüzde ise Kıbrıslı Türklerin Türkiye’yi Araplaştırma çabalarına karşı temkinli olmasının nedeni,

Yeni Osmanlılara bağlı olmak istememeleridir…

Durum bu iken,

Yeni hükümet kurma görevlendirilmesi bakalım nelere gebe olacak.

Görevi verenin herhalde bir bildiği vardır…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar