Doktora öğrencileri ağızlarıyla kuş mu tutsun? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Doktora öğrencileri ağızlarıyla kuş mu tutsun?

Sanki bilgi toplumu dinamiklerindeyiz gibi hareket etmek ne kadar doğru bilinmez? Özellikle KKTC üniversitelerinin bu doğrultuda kriterler belirlemesi neye hizmettir? Hatta bilgi toplumunda bile olmayan kriterlerle hareket etmek… Yüksek lisans ve özellikle doktora öğrencilerine getirilen kriterler inanılmaz. Bir nevi kapalı bir odaya bir kuş koyup, doktora öğrencilerine de ellerinizle değil ağzınızla kuşu tutarsanız ‘doktora’ derecenizi alırsınız, demek gibi bir şey.
Türkiye üniversitelerinde bile olmayan kriterler buralardaki üniversitelerde mevcut. YÖDAK belirlemiş kriterleri ancak neye hizmet etmek adına, orası bilinmiyor. Açıklansa da kamuoyu da haberdar olsa iyi olacak. Yoksa gelen şikayetler artarak devam edeceğe benziyor. Bu durumda kimse üstüne alınmasın, kişilerle değil sistem ya da kurumlarladır esas problem.
En tartışmalı konulardan bir tanesi doktora derslerini tamamlayıp, tezini bitirmiş doktora öğrencisi doktora tez jürisine girmeden önce, önünde TC’de bile olmayan ya da kaldırılmış büyük bir engel daha var; SSCI, SCI, SCIE ve AHCI tarafından taranan dergilerde özgün makale yayımlamak. Boğaziçi Üniversitesi* bile bu kriteri kaldırmış. ODTÜ ve Hacettepe gibi iki köklü üniversite de doktora öğrencilerinden bu kriteri aramıyor**.
TC ve KKTC üniversitelerinde ayrıca bir de yabancı dil engeli mevcut. Doktora öğrencisi doktorasını verirken ÖSYM tarafından yapılan Yabancı Dil Sınavı (YDS)’ndan 55 puan alması gerekmekte. 80 soruluk çoktan seçmeli testten en az 44 doğru cevap yapmak lazım.
YDS, TC’de zor bir sınav. Nedeni şu: eskiden var olan KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı) ve ÜDS (Üniversite Dil Sınavı)’nin devamıdır. Eskiden olduğu gibi bu sınava, TC’de kamu personeli olanlar da girmektedir. Aldığı puana göre de dil tazminatı adı altında maaşına ek ücret alıyor. YDS’nin zor bir sınav olmasının nedeni işte bu. On binlerce devlet çalışanına dil tazminatı vermemek için YDS zorlaştırılmıştır. Her babayiğit bu sınavda 55 puan alamıyor. Bu nedenle de doktora öğrencileri YDS’den 55 puan alıp, doktora derecesini almakta zorlanmakta.
Aynı kriter KKTC’de de mevcut; YDS’den 55 puan almak. Peki buralarda da kamu görevlileri dil tazminatı mı alıyor da aynı sınav buralarda da mevcut? Bu durumu anlamak zor. Olan da doktora öğrencilerine oluyor. Karşılarına çıkan zor dil engeli, bu da yetmezmiş gibi makale yayımlamak.
Üniversitelerin kalitesini artırmak doktora öğrencileri sayesinde gerçekleşebilir ama işi zorlaştırarak değil. Kriterleri diğer çağdaş ülkelerle aynı seviyeye getirerek sağlanmalı. Fransa’daki doktora öğrencisinden İngilizce dil yeterliği aranmaz; doğrusu da bu. O zaman Türkçe ana dili olan KKTC’li doktora öğrencisinden de İngilizce veya başka bir yabancı dil yeterliği beklemek bir çelişki yaratmaktadır. Bu yetmezmiş gibi TC’de bile olmayan makale yayımlamak şartı ise  işi yokuşa sürmekten başka bir şey değil.
KKTC üniversiteleri DAÜ ile startı verilerek, YÖK tarafından akredite edilmeye başlanmasının ardından, süreç içerisinde YÖK tarafından sürekli ‘kalite’yi artırma konusunda uyarılmıştır. Kalite artırımı için doktora öğrencilerinin işlerini yokuşa sürmekten önce yapılacak çok daha önemli işler var. Örneğin naylon notlar, sahtekarlıkla mezun etmeler, bölüme devam etmeden dersten geçirilme, üniversitelerde intihal yapan akademisyenlerin bir üniversiteden diğer üniversiteye geçerek aklanmasının önüne geçmek, intihalci akademisyenlerin basında ‘etik’ dersler vermesinin önlenmesi gibi…
Doktora öğrencilerine yapılan zulümler bunlarla da bitmiyor. Önlerinin kesilmesi, zamana oynayarak bıktırma politikası izlenmesi, ağır görevlerin onların üzerine yıkılması, çalışmalarında yeteri kadar desteklenmemeleri bir çok problem arasında sadece bazıları. Halbuki TC’de de bilimsel yayımların başını doktora öğrencileri çekmekte. Doktora öğrencileri, doktora derecesini aldıktan sonra da araştırma yapmaya devam eden genç, çağdaş ve bilimsel düşünen bilim insanlarıdır. Ülkenin akademik yükselmesinin temel bilim işçileridirler.
Doktora öğrencileri bölümlerinde en çok desteklenmesi gerekenlerdir. Asla önlerine gereksiz ve anlamsız, kişisel egolar gibi engeller konmamalı. Üstleri onları gelecekte karşılarında olası rakipler olarak görüp, engel yaratmamalı. Zaten çağdaş insan diğer insanlara yardımcı olan insandır. O halde üstler, çağdaş insan örneği sergileyip doktora öğrencilerine yol göstermeli, destek olmalı. Çünkü üniversitelerin geleceği onlara bağlı. Herkes bir gün gelecek görevini, şimdi doktora öğrencisi olan genç bilim insanlarına devredecek. Onlara gelecek için sadece destek olunmalı, köstek değil. Bu konuda söylenecek çok şey var, daha sonra paylaşırız!
*https://www.boun.edu.tr/tr_TR/Content/Calisanlar/Ogretim_Uyeleri_Yukseltme_ve_Atama_Esaslari
**https://oidb.metu.edu.tr/orta-dogu-teknik-universitesi-lisansustu-egitim-ogretim-yonetmeligi

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar