Dikkat şimdi de zombi hapı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Dikkat şimdi de zombi hapı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bir süre önce, bir hukukçu arkadaştan dinledik ve dehşete düştük…

Bugüne kadar kullanılan en tehlikeli uyarıcı madde, KKTC’de…


Adına ‘zombi hapı’ diyorlar. İçenleri bir nevi zombiye çeviriyor. Bugüne kadarkiler en çok kullananların kendisine zarar verirken, bu hap, içeni saldırganlaştırdığı için, toplumun genelini, günahsız insanları, hatta sokaktaki günahsız, korumasız çocukları tehdit ediyor…

Aşağıda, daha detaylı vereceğim ki, herkes tehlikenin boyutunu görsün.

Bir süre önce Lefkoşa surlariçinde bir kaç vaka görülmüş, saldırıdan yaralarla kurtulanlar, olayı mahkemeye taşımış…

Önceki gece de, Lefkoşa Yenişehir’de olaya şahit olan bir arkadaşım anlatıyor;

“Dün Gece Saat 02.30 civarı dışarıdan gelen bir kükreme sesine uyandım. İnsan üstü birşey kükrüyordu sanki balkona çıktım genç bir çocuk kendini yerden yere vuruyor arabaları tekmeliyor. Çöp bidonlarını deviriyor üstünü başını yırtarak kükrüyor. Yoldan geçen arabaların önüne atıyor kendini. Tabi polisi aradım hemen narkotiği yönlendireceklerini söylediler. Çok Korkunçtu. Ve sonra bu belirtilerin ne olabileceği ile ilgili yaptığım araştırmada çıkan sonuç korkunçtu. Ya Bonzai içmişti, ya da şu sıralar gündemde olan ‘flakka’ adlı sentetik uyuşturucu”.
Ve bu lanet maddeyle ilgili bulgular şöyle;

Amerika’da ortaya çıkan ve hızla yayılan “zombi hapı” ya da “Flakka” denilen sentetik madde, kullananları yamyamlaştırıyor. Şu sıralar dünyada bir çok kişinin zombiye dönüşerek insanları öldürüp yediği vakalar var. Amerika’da bir kişi sokakta bir kişinin yüzünü, bir başka kişi ise ev arkadaşının beynini yemiş.

Kaynaklar en son Brezilya’da görüldüğünü söylese de, sanırım en son görülen yer biziz.

Bilimsel adı alpha-pyrrolidinopentiophenone… Bonzai gibi, ama ondan çok daha ucuz ve öldürücü. Uzmanlar bu sentetik maddeye uyuşturucu denilmemesi, aksine uyarıcı denilmesi gerektiğini söylüyor. Çoğunlukla öldürüyor, ölmeyenlerde ise kalıcı beyin hasarı meydana geliyor. İnsanları çıldırtacak derecede paranoyaya yol açıyor…
İçindeki maddelerin yasal miktarlarda olması nedeniyle Amerika’da uzun süre hem ucuz hem de legal olarak kullanılabiliyormuş. Ancak Çin’de uyuşturucu tacirleri, ürettikleri hapın içindeki maddelerin dozajını arttırmışlar, bu da kullananın başkalarına da zarar vermesini neden olmuş.

2012’de ABD Miami’de Rudy Eugene adlı bir adam, bir evsizin yüzünü yerken yakalanmış. Sonuçta vurularak öldürülmüş. Kanında zombi hapı bulunmuş…

Pensylvania’da bir başka adam manastıra girip rahip bıçaklamış, bir kadın ise West Virginia’da çırılçıplak soyunmuş, cildinin altında bir şey olduğunu sandığı için kendini parçalamış.

Bu madde, beyindeki hayvani içgüdüleri ortaya çıkarıyor. Kalp atışı aşırı artıyor, duygular çok güçleniyor, kişi kendini bir süper kahraman gibi hissediyor. Bu uyarıcıyı alanların vücut ısısı hızla yükseliyor, bu nedenle insanlar bir şeyin kendilerini yaktığını düşünüp ya soyunuyor ya da derisini yüzmeye çalışıyor. İlaç, kişinin ruh halini düzenleyen hormonları baskı altına alıyor ve kalıcı hasarlara, kalp yetmezliğine hatta tek kullanımda bile ölüme sebep olabiliyor.

Videoları izleyenler, korku filmi ya da bilgisayar oyunları bile bu kadar korkunç değil diyor.

Internette kısa bir araştırma yaptım, ulaşılmasının çok kolay olduğunu gördüm. Türkiye’de bile internet üzerinden satış yapan siteler var…

Şimdi bu felaket ülkede görüldüğüne göre, tedbiri de daha öncekilerden daha sert bir şekilde, süratle alınmalı. Eğer hala konmadıysa, yasak maddeler arasına konmalı. Polisiye tedbirlerle de olacak iş değil. Hem piyasasının izini sürmek, hem de aileler bazında olayın peşine düşmek gerekiyor.

Şaka değil, hepimiz tehdit altındayız.

Düşünsenize, yolda giderken saldırıya uğrayabilirsiniz, ya da gecenin bir yarısı kapınızda böyle birini bulabilirsiniz… Sokaklardaki denetimler ve şehir su şebekeleri gibi yerlerin güvenliği de önemli.

Tehlike somut… İşte bir süre önce surlariçinde, önceki gece de Yenişehir’de…

 


 

YERİN KULAĞI VAR

BU DA BAŞKA MASKARALIK:

UBP Genel Başkanı Özgürgün, yine çıkmış, aynısını söylemiş, “UBP’ye meydan okumak yürek ister. Sayın Erhürman tarihi de sen koy, yürü erken seçime gidelim”… Allah Allah, daha geçtiğimiz Mart ayında da “hodri meydan” çekerek, aynı şeyleri söylememiş miydi? CTP de bunun üzerine 2 Temmuz’u öneri olarak sunmamış mıydı? O öneri hala Meclis Komisyonu’nda. Şimdi onlar da soruyor, “e, kahraman, biz öneriyi verdiydik”… Hep hamaset, hep boş kahramanlık gösterileri. Komik oluyor… Hesabını halka verirmiş, haydi bir tek bunun hesabını versin, duyalım…

 

HP’NİN ÖNERİSİ ARALIK:

Erken seçim tarihi tartışmalarına, HP Genel Başkanı Kudret Özersay da tarih vererek katıldı. Bunun bir samimiyet testi olduğunu belirten Özersay,  hükümet yahut muhalefetin Pazartesi öneri getirmesini, getirmezse masal okumayı bırakmasını söylüyor ve “Aralık ayında bu seçim yapılmalıdır. Halkın talebi de aylardır budur” diyor…

 

DP SICAK BAKMIYOR:

Hükümetin küçük ortağı DP, tüm partilerin sıcak baktığı seçim tartışmalarından oldukça rahatsız. Nisan 2018 tarihini bile erken bulup ertelemek isteyen DP, olası bir erken seçim oylamasında öneriye red oyu verir sanırım. Geçen seçimde UBP’den koparılanların desteği ile baraj sorunu yaşamayan DP için, bu seçimler oldukça sancılı geçecek. Zaten yapılan anketler de bunu gösteriyor…

 

EKONOMİSTLER ÖYLE DEMİYOR:

Ekonomistler, ülkeyi krizden çıkarıp, iyi noktaya getirdiğini savunan Başbakan ve UBP Genel Başkanı Özgürgün gibi düşünmüyor. Ekonomist Ünal Akifler, enflasyonun artması ile TL’nin sürekli döviz karşısında değer kaybetmesinin getirisinin, Kıbrıs Türk halkının giderek fakirleşmesi anlamına geleceğinin altını çizerek, “giderek fakirleşen bu halk, artık isyan noktasına gelecek ve isyan çıkaracak” dedi. Bir başka haberde de, geri dönüşsüz kredilerin 1 milyar liraya yaklaştığı, çoğunluğunun kredi kartı borcu olduğu duyuruluyor. Keşke Özgürgün de işin farkına varabilse…

 

ÜNİVERSİTELER ÇÖPLÜĞÜ!:

Ön Değerlendirme Kurulu 3 yeni üniversiteye daha ön izin vermiş. İşin ilginç yanı, izin verilen üç üniversitenin güvenlik soruşturmalarının henüz tamamlanmadığı iddia ediliyor. Yani önce izin veriliyor ardından soruşturması yapılacak. Sanki de yangından mal kaçırıyorlar. Bu kafayla yakında ada üniversiteler çöplüğüne dönerse kimse şaşırmasın, çünkü gidişat onu gösteriyor. Tamam üniversiteler adasıyız da, bu kadar da değil be kardeşim… Ağır geldi bu iş bize, hep birlikte batıyoruz.

 

BASINA YENİ YASAKLAR:

Mahkemeler Değişiklik Yasası, Cumhurbaşkanınca imzalanmış. Yüksek Mahkeme Başkanı da, imza dolayısıyla teşekkür etmiş, yargının bir çok sorununun çözüleceğini söylüyor. Ancak bu değişiklikte, basını ilgilendiren yeni kurallar da var. Mesela eskiden sadece duruşma salonunun fotoğraflanması yasaktı, şimdi, binanın dışından da fotoğraf çekmek yasak. Olay yerinde görevlilerin ya da tanıkların fotoğrafını çekmek de öyle. 3 yıla kadar hapislik, 50 bin liraya kadar para cezası… Ve yine basına bir kaç ağırlaştırılmış yasaklama daha… Hatırlatalım, bu değişiklikler, Komite’den tüm partilerin oy birliğiyle geçti…

 


 

ZİRVEDEKİLER

Ünal Akifler(ekonomist): “Gümrük gelirleri arttı, af kanunu çıkardılar, bütçe gelirleri çoğaldı, giderleri çoğalmadı. Bu da biraz daha dengeli bütçe ve Türkiye’ye biraz daha az sırt dayamayı getirdi. Bu ekonominin göz boyamasıdır. Boyadı ama boyadığı yerin altı çöplüktür. Uzun vade gitmez bunlar. Af yapmayla para çoğaltma olmaz. TL’nin sürekli değer yitirmesi ile gümrüklerin gelirlerinin artırılması ile de olmaz bu iş”…

 

 


DİPTEKİLER

Denetimsizlik: Hep söylüyoruz, bu ülkenin en büyük sorunu denetim eksikliğidir diye. Hayatımızın her alanındaki denetimsizlik, büyük sorunları da beraberinde getiriyor. Devlet dairelerinde, tarfikte, inşaatlarda, ve son olarak da kooperatiflerde, denetim eksikliği yüzünden yaşanan mağduriyetler. Ama ne acıdır ki, yapılamayan denetimlerin faturası hep vatandaşa çıkıyor…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar