Dik durmak, ayvayı yemek… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Dik durmak, ayvayı yemek…

Roma döneminde Julius Sezar takvimin yeniden düzenlenmesini ister.

O dönemde bir yıl dört aydan ibaret.
Yetersiz görür Sezar.
“Tekrar düzenleyin” der.
Bu iş Mısırlı bir bilim adamına düşer.
Mısırlı bilim adamı çalışır ve bugünkü takvimi ortaya çıkarır…




– 1 yıl 365 gün sürecek.
-Her yıldan 6 saat artacak ve 4 yılda bir artan bu saatler takvime 1 gün olarak eklenecek, böylece o yıl 365+1=366 gün olacak.
-366 gün ise 12 aya bölünecek. Fakat 366 tam olarak 12’ye bölünmediğinden ötürü 6 ay 30 gün, 6 ay da 31 gün olacak…

Bu hesaba göre Ağustos ayı 30 gündür.

O dönemlerde Mart yılın ilk ayı, şubat ise son ayı.

Ortaya çıkan takvimde Sezar, Temmuz ayına kendi adını verir.
Hazretleri o ayda doğduğu için.
Julius. (July)

Sezar gider Augustus gelir.
Ağustos ayına kendi adını verir ve “Yılın son ayından bir gün alın benim ayıma ekleyin” diyerek, Ağustos’u 31 güne çıkartır.
Böylece Sezar’ınki ile birlikte Ağustos ayı da 31 çeker.
Buna göre de, Şubat ayı dört yılda bir 29 gün, diğer yıllarda 28 gün olur…

Bu yüzden Şubat’ın 29’unda doğanlar ayvayı yer.
Doğum günlerini 4 yılda bir kutlamak durumunda kalırlar.
Augustus’un kaprisi yüzünden…

Ama bu çok önemli mi?
Bir de her gün ayva yemek var?

İnsan dünyanın en kıymetli varlığı mı?
Yaratıkların en mükemmelli mi?
14 buçuk miyar yaşındaki gezegenimizde insanlık tarihi de milyonlarca yıl öncesine dayanır.
Kutsal kitaplara göre, insanlık Adem ve Havva’dan gelir.
Eğer böyleyse, Adem ile Havva’nın Aden Bahçesi’nde yedikleri meyve elma değil ayva olmalıydı…

Evrim teorisine göre de insanlık gezegenimizin evrimleşmesinden geldi.
Denizlerden.
Balıklardan.
Balıklar karaya çıktı, sürünmeyi öğrendi.
Sonra evrimleşti.
Karada yaşamayı öğrendi.
30 milyon yıl önce dik durmayı öğrendi.
Afrika kıtasından dünyaya yayıldı.
Çağlar atladı.
Kimi yaratıklar bu çağları atlatamadı.
İnsanoğlu dayandı.
Neslini sürdürdü.
Giderek mükemmelleşti.
Doğaya hükmetmeyi, onu değiştirmeyi öğrendi.

Bunu öğrenince ayvayı bir kez daha yedi…

İnsanlık düşünme yeteneğini de ayakta dik durmaya ve yürümeye başlaması ile geliştirdi.
Konu ile ilgili kimi görüşlere göre, insan dik durup yürüyünce, boşta kalan ellerinin ne işe yaradığını sorgulamaya başladı.
Bu sorgulama giderek düşünme yeteneğine ivme kattı…

Düşündükçe çevresini değiştirmeye başladı insanlık.
Değiştire değiştire bugünlere geldi…



Dik durmak…
Düşünmek…

İnsanlık dik durmayı öğrenmiş önce.
Sonra yürümeyi.
Hep ileri…

Şimdi, dik duranlar ayvayı yemiyor mu?..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar