Başarıyı elbette sınav sonuçlarına göre değerlendirmek her zaman doğru sonuç vermeyebilir ancak önemli bir değer olduğunu da kabul etmek gerekir. KKTC’de üniversiteye girişler önemli bir veri kaynağıdır. Ülkedeki eğitim sistemi üniversiteye giriş sınavlarına endeksli olduğu için konuya değinmekte yarar var. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı web sayfasında hem A-Level hem de YKS’de ilk 10’a giren öğrencilerin isimleri ve kazandıkları üniversiteler açıklandı. Bir de bunlara ek olarak son günlerde GCSE ve A-Level sınavlarında dünya ve Avrupa’da elde edilen başarıları gazetelerde görünce bu konuya göz atmakta yarar gördüm. Tabii ki bu başarılı gençlerin, daha çok hangi liseden mezun olduklarına ve hangi lisede okuduklarına baktım. A-Level ile üniversiteye giren ilk on öğrencinin sekiz tanesi devlet kolejlerinden, diğer ikisi de farklı iki özel kolejden olduğunu fark ettim. YKS’da ise sayısal puan türünde ilk 10 öğrencinin 9’u devlet kolejlerinden, biri özel kolejden… Eşit ağırlık puan türüne göre ilk onda 8 devlet koleji, bir BEAL, bir de özel kolej var. Dil puanına göre de durum bundan farklı değil… Bu puan türünde ilk 10 içerisinde 7 devlet koleji, bir BEAL, bir özel kolej, bir de İlahiyat Koleji var. Sözel puan türüne göre ilk onda dağılım biraz daha farklı. Burada 5 devlet koleji, 2 BEAL, bir özel kolej, bir İlahiyat Koleji, bir de düz lise var. GCSE ve A-Level sınavlarında dünya ve Avrupa çapında başarılı olanların da devlet okullarında okuduklarını gördük.
Tüm bu sonuçlara baktığımda aklıma şu soru geldi; Özel kolejler nerede? Açıkçası bunun sebebini ben de merak ediyorum. Özel kolej yöneticileri elbette bu konuda söyleyecek sözleri vardır diye düşünüyorum. Özel kolejlerin sadece buna bakarak başarısız olduğunu söylemek de doğru değil ancak ortaya çıkan bu tablonun da açıklanması gerekmektedir. Ülkede yedi tane özel kolej var. Yıllardır bu kolejler de bu ülkede faaliyet gösteriyor. Kısacası yeni de sayılmazlar. Bu başarı listelerinde daha fazla özel kolej öğrencisi olması gerekmez miydi? Açıkçası ben daha fazlasını bekliyordum.
Bu ülkede öğrencilerin yaklaşık %20’si özel okullarda öğrenim görüyor. Aileler bu özel okullara okul ücreti olarak da çok ciddi paralar ödüyor. Hele dövizin yine tavan yaptığı bugünlerde, bu konu aileleri daha da düşündürüyor.
Ben, çocuğum özel okula giden bir veli olsam ve ciddi miktarda paralar ödesem, elbette bunun karşılığını almak isterim. Çok sayıda özel okul velisinden duyduğum; özel okullardan beklediklerini alamadığı yönündedir. Üstelik de olanaklar bakımında devlet okullarının çok önünde olan bu okulların devlet kolejlerinin gerisinde kalması çok önemlidir ve üzerinde kafa yormak gerekir.
******
Şimdi burada şunu söylemekten geçemeyeceğim. Üstelik de bunu yıllardır bu köşeden yazıyorum. Devlet kolejlerinin başarısı ortadayken bu kolejlerin yaygınlaştırılması ve daha çok çocuğun bu programdan yararlanmasını sağlamak gerekiyor. Bu yıl Lefke Gazi Lisesi’ne 25 kişilik bir kolej sınıfına öğrenci alınacağını biliyoruz. Bunun adım adım tüm KKTC ortaöğretim kurumlarına yaygınlaştırılması gerekmektedir. Belki de Lefkoşa’ya ikinci bir devlet kolejinin yeniden artık konuşulması gerekmektedir. Çünkü özellikle Lefkoşa bölgesinde çok ciddi puanlar alıp devlet kolejinin dışında kalan çocuklar olmuştur.
Umarım daha çok çocuğun kolejlere gideceği bir sistem yaratılır da üzülen, gözyaşı döken çocuk sayısı da azalmış olur. Gerek GCSE, A-Level gerekse YKS’da başarının daha da artacağı bir sistemin desteklenmesi kaçınılmazdır. Daha çok gencimizin dünyanın saygın üniversitelerinde öğrenim görmesi elbette toplum olarak bizleri mutlu edecektir. Yeter ki gençlere daha uygun fırsatlar yaratalım.
