Dün sonuçlanan olağan TCMB PPK toplantısı beklentilere paralel herhangi bir değişik içermedi
Bugün günün ikinci yarısında sonuçlanacak ECB toplantısı ise önem arz ediyor
ECB’nin tahvil alım programında genişlemeye gidebileceği tahmin ediliyor. Böyle bir gerçekleşme EUR üzerinde aşağı yönlü baskı kurabilir (bakınız grafik)
Türk Lirası seçim öncesinde olumlu beklentilerin yardımı ile pozitif ayrışmaya devam ediyor
USD/TL kurunda 2,88 seviyesinin altında 2,81 devamında ise 2,70’li seviyelere (koşullu olarak) gündeme gelebilir (bakınız grafik)
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Son günlerde küresel piyasalarda göreceli olarak sakin bir havanın hakim olduğunu söyleyebiliriz. Neredeyse 1 yılı aşkın bir süredir faiz artırımına ha bugün ha yarın gidecek diye beklenen FED halen daha hareket etmezken, Avrupa ekonomilerinde zayıf seyir ve Asya kanadında Çin’in büyüyeme sorunları ana temaları oluşturmaya devam ediyor. Hal böyle olunca ve özellikle FED’den faiz artırımının ötelendiği beklentisinin iyice oturmasına paralel gelişmekte olan ülke para birimlerinin sunduğu göreceli yüksek getiri yatırımcıların ağzını sulandırmaya başladı. Bu bağlamda, daha birkaç hafta öncesinde kadar felaket senaryoları konuşulan Türkiye ve Türk Lirası dolar karşısında % 6’dan daha fazla prim yapmış durumda. Aşağıda detayı bir şekilde seçime giderken ve seçim ardından kurun nasıl seyredebileceğine yönelik beklentilerimizi bulabilirsiniz. Dün TCMB'nin düzenlediği olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı beklenildiği üzere yatırımcılarda herhangi bir heyecan yaratmadı. Faiz silahını etkin kullanamayacağı beklentisinin ağır basması ve seçimlere günler kala TCMB’nin el freni çekilmiş kamyon misali gelişmeleri takip etmeye devam ettiğini görüyoruz. TCMB’nin seçimler ardından daha aktif bir rol üsteleneceği düşünüyoruz.
TCMB’nin aksine, bugün ECB toplantısının daha hareketli bir piyasa yaratma ihtimali göz ardı edilmemlidir. Aşağıda grafiksel olarak göstermeye çalıştığımız üzere, ECB toplantısı ardından mikrofon karşısına geçecek Draghi’nin açıklamaları pariteyi her iki yöne doğru hareketlendirebilir. Sabah saatlerinde Asya piyasalarında hafif çapta da olsa satıcılı bir seyir hakim. Günün makroekonomik gündeminde ise ECB toplantısı ardından ABD'de açıklanacak olan haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve mevcut konut satışları yakından takip edilebilir.
Ø USD/TL kurunda 2,88 seviyesinin altında 2,81 devamında ise 2,70’li seviyeler gündeme gelebilir
Türk mali piyasalarına yönelik gözümüzü kapatıp içinde bulunduğumuz yılın ilk çeyreğine gidelim… Kısır faiz tartışmaları ile başlayan TCMB’nin kredibilite sorunu, devamında seçimlerin getirdiği siyasi açmaz / yeniden seçim ve elbette sukunet ortamının bozulması ile tırmanan terör saldırıları ve güvenlik endişelerini fiyatlayan USD/TL kuru, aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere Mayıs 2015’de (1 numaralı bölge) 2,56 seviyesinden başlayan yükselişini Eylül ayının sonunda 3,07’li seviyelere kadar taşıyarak zirve yapmış (2 numaralı) bölge, akabinde ise, gerek yurtdışından FED’in faiz artırımını öteleyebileceğine yönelik inanışların yarattığı risk iştahı, gerekse, 1 Kasım seçimleri ardından bu sefer Türkiye’nin hükümetsiz kalmayacağı beklentisinin yarattığı olumlu hava ile krtitik bir düzeltme seviyesi olarak görülen 2,88 seviyesinin hemen altı test edildi (3 numaralı bölge). Seçimlere artık kabaca 5-6 iş günü kaldığını düşünürsek, 1 Kasım sonrası tabloya paralel seçim fiyatlamalarının da başladığının görüyoruz. Türk Lirası, negatif gelişmeler ve negatif raporların / beklentilerin de yardımı ile dolar karşısında rekorlar kırarak neredeyse tüm olumsuzlukları fiyatladığı gerçeğinden hareketle, seçim ardından, bu sefer hızlı bir şekilde kurulması beklenen hükümete paralel (koşul) yönünü olumlu anlamda aşağıya çevirerek sırası ile ilk etapta 2,81’li seviyelerini (4 numaralı bölge) devamında ise 2,70’li seviyeleri test edilebileceğini ön görüyoruz. Elbette, seçim ardından herhangi bir partinin seçim maratonunu tek başına göğüsleyememesi durumunda ki şu anda anketlerin işaret ettiği son durum bu gerçeği yansıtıyor, koalisyonun görüşmelerinin ise Haziran seçimlerinde olduğu üzere uzaması, unutulan ekonominin daha da göz ardı edimesi Türkiye açısında beraberinde daha ciddi sorunlar da getirebileceği göz ardı edilmemelidir. İçerde iş adamı şu anda önünü göremediği için yatırımları durdurmuş; ha keza bireysel tarafta ise yatırımcı kurun yükselmesi karşısında ürkmüş ve tüketim davranışını yavaşlatmış durumda. Kurun yükselişi ve petrolun düşük seyri her ne kadar ödemeler dengesi istatistiklerine fayda sağlasa da, kur geçiskenliği ile enflasyonun yılı hedeflerin oldukça üzerinde tamamlaması bekleniyor. Durum böyle olunca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Tükiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmesi Türkiye açısından oldukça pahalı bir fatura olacaktır. Böyle bir durumda, kurun yeniden 2 numaralı bölge olan tüm zamanların zirvesinin yeniden test edilebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Biz şimdilik ilk senaryonun ağır bastığın düşünüyoruz. İlk maçta hata yapan takımının, rövanş maçıda aynı hatayı yapacak lüksünün bulunmadığını düşünüyoruz. Hükümetin bu sefer hızlı bir şekilde kurulabileceği, özellikle halkın da beğenisi almış ve kendini ispatlanmış kişileri ekonominin direksiyonuna geçmesi durumunda, TL ve TL cinsi yatırım araçları için yeniden iyimserlik yaratabilir. Akabinde ise gözümüzü yine yurtdışı gelişmelere çevireceğiz.
Ø EUR/USD paritesi açısından kritik bir gün
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bugün sonuçlanacak olağan faiz toplantısı günün ikinci yarısında EUR/USD paritesi üzerinde etkili olabilir. Hatırlanacağı üzere, ABD cephesinden son dönemde gelen zayıf mikro ve makro verilere paralel FED’den sıcak beklenen faiz artırımının 2016 yılına ötelendiğine yönelik iyimserliğin yardımı ile EUR/USD paritesi 1,1250 seviyesine aşarak 1,15 seviyesinde bulunan direnç bölgesine kadar yükselmiş, devamında ise gerek ABD’de açıklanan göreceli iyi enflasyon verileri ve ECB üyesi Nowotny’nin sözlü müdahalesi ile yönünü 1,1330 seviyesine kadar çevirerek beklemeye geçmişti. Bugün ECB toplantısında tüm faiz oranlarının sabit tutulması beklenirken, küçük bir beklenti daha fyatlanmaya başlandı. Kıta Avrupasında halen daha var olan zayıflık ve güçsüz gelen başta enflasyon verilerine paralel bugün 14:45’de karar ardından mikrofon karşısına geçecek Başkan Draghi’nin tahvil alım programı ile yönettiği ultra gevşek para politikasının süresini uzatması bekleniyor. Tahvil alım program ile piyasalara verilen ve tıkalı kredi kanallarını ucuz, uzun vadeli ve bol para ile aşmaya çalışan Draghi’nin programın süresini uzatması para politikasında güvercin duruşunun daha da güçlendiği algısı yaratarak EUR üzerinde aşağı yönlü baskıları artırabilir. Öte yandan, ECB’nin tahvil alım programında değişikliğe gitmemesi durumunda ise EUR’nun yeniden değer kazanmaya aday olacağını düşünüyoruz. İlk durumda EUR/USD paritesinin yeniden 1,1250 seviyesini hedefleyeceği, ikinci durumda ise 1,1470 seviyesinin devrede olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar bu beklentiler kısa vadeli bir bakış açısı ile kalame alınsa da, büyük resmin henüz değişmediğini söyleyebiliriz. FED’den bir ihtimal ile de olsa Aralık toplantısında faiz artırımına gidebileceği gerçeği halen daha masa üzerinde duruyor. Öte yandan Avrupa cephesinde ise ekonomik aktivitenin tekrar istenilen düzeye gelebilmesi ve ECB’nin faiz artırımını konuşmak için çok erken. Temel nedenlerden ötürü, kısa vadede her ne kadar yukarı yönlü hareket görebilecek olsak da, yılın sonuna doğru paritenin yeniden 1,10 seviyesinin altına ve önemli bir destek görevi üstlenen 1,08 seviyesini hedefleyeceğini düşünüyoruz.
Kaynak: Reuters
İktisatbank'ın sunduğu avantajlı döviz kurlarını piyasa ile eş zamanlı ve 24 saat kesintisiz takip etmek için lütfen tıklayınız.
https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari
