CTP iyi kıvırdı!.. - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 8, 2024
Köşe Yazarları

CTP iyi kıvırdı!..

UBP ile DP’nin yerel seçimlerde iş birliği konusunda anlaşmaları sonucu, gözler hükümetin büyük ortağı CTP’nin nasıl bir tavır takınacağına çevrilmişti. CTP Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu bu iş birliği ile ilgili olarak ilk açıklamasında, “Bekleyip göreceğiz, eğer iki parti arasında kurumsal bir iş birliği olursa gereğini yapacağız” demişti hatırlayacaksınız…

CTP ilk günden itibaren, UBP ile DP arasındaki bu iş birliğinin “etik” olmadığını açıklamış, ardından da kimsenin anlam veremediği “iş birliğinin kurumsal olup olmadığı” tezini ortaya atmıştı. Hepimiz CTP’nin bu iş birliği konusuna “kurumsallık” açısından bir yorum yapıp tavır takınmasını beklerken, önceki akşam toplanan Parti Meclisi, herkesi hayrete düşüren bir karar üretti. Daha doğrusu sağ gösterip, sol vurdu…
Peki, neydi CTP Parti Meclisi’nden çıkan karar ona bir bakalım; CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, “Hükümet icraatlarını daha başarılı yapmak için bir takvimlendirmeye gidilmesi ve ona göre icraat yapılması kararı üretildiğini” açıkladı. Yani, icraatlar konusunda takvimleme yapılacak. DP buna uyarsa hükümet devam edecek, uymazsa hükümetin devam etmesine gerek yok deniliyor…
Oysa krizin nedeni, UBP ile DP’nin yerel seçimlerde yapacağı iş birliği değil miydi? Sorunun, hükümet programı ve yapılacak icraatlarla alakası yoktu. Olay döndü dolaştı, iki parti arasında hükümetin kuruluşu aşamasında hazırlanan programın uygulanmasına geldi…
İşte bu nedenle “CTP iyi kıvırdı” dedim yazımın başlığında. Yedi aydır hükümette olacaksınız, hiçbir olumlu adım atmayacaksınız, hükümet programında yer alan icraatları yapmayacaksınız, bu süre zarfında tek yaptığınız adamlarınızı atamak olacak, şimdi ise konusu tamamen farklı bir krizi çözmek adına, yapmadığınız icraatları hatırlayacaksınız… Peki ama bu kadar zamandır aklınız neredeydi diye sormazlar mı size?
Ne oldu UBP ile DP arasında varılan iş birliği, CTP’nin etik bulmadığı bu iş birliğine söyleyecek sözü yok mu? Yoksa, Başbakan Yorgancıoğlu bu ikili arasındaki iş birliğinin “kurumsal” olmadığına mı karar verdi..? Koalisyonun bir tarafı bir diğer parti ile “ortaklık” yapabilirim dediğinde, çıkıp da “olursa yıkarım” dedikten sonra, yol haritası şimdi mi aklınıza geliyor..? Halbuki “Ne olursa olsun biz bu hükümeti bozmayacağız” deseydiniz, inanın çok daha inandırıcı olacaktınız… Ve CTP Genel Sekreteri Erk, DP ile UBP’nin iş birliği, hükümetin icraatlarını “engelliyorsa”, bu sorunla hükümette kalmak zorunda olmadıklarını; krizi hükümetin önder partisi olarak CTP’nin yöneteceğini söylüyor. “Çözüm bulmak bizim ödevimizdir. Hükümette edilgen taraf değiliz, kimse bizi edilgen yapamaz. Biz de herhangi bir tarafı edilgen yapmayız, biz halkımıza hizmet etmek isteriz. Bunu engelleyen varsa ya o hükümette biz yokuz, ya da o engelleri kaldıracak tasarruflarda bulunuruz…” diye de ekliyor. Kusura bakmayın ama öyle anlaşılıyor ki DP size az bile yapmış. Çünkü tüm bunları çoktan hak ettiniz…
Siz yine koltukta kalmaya devam ediniz. Biz de icraatların mucizevi bir şekilde aniden nasıl hayata geçeceğini merakla bekleyelim…


YERİN KULAĞI VAR
ETİK Mİ DEĞİL Mİ: CTP ile TDP’de yerel seçimlerde iş birliği için görüştü. Hatırlanacağı gibi Başbakan, hükümet ortağının bir başka parti ile ittifak yapmasını etik bulmadığını açıklamıştı. Bu durumda kendisi de, yine kendi deyimiyle etik olmayan bir davranış içerisinde yer aldı. Sonuçta, iki yanlış bir doğru etmedi.

CTP’NİN BLÖFÜ TUTMADI: CTP’nin, UBP ile DP’nin yaptığı ittifaka sert tepki göstermesi, hatta hükümeti bozmasını bile bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. CTP’nin, “bozarsak biz bozarız, yeni hükümeti de CTP kurar, gerekirse erken seçime gideriz” söylemli blöfü tutmadı anlaşılan. Dün yüksek perdeden atanlar, bugün hiçbir şey olmamış gibi, “takvimden” bahsediyorlar…

TDP İLKELİ: Dün herkes CTP Parti Meclisi’nin ürettiği kararı konuştu. Oysa onun kadar önemli olan TDP’nin, CTP’ye kapıları kapatma kararı vardı. 18 adayını ilan ettikten sonra TDP’ye giden CTP, oradan da eli boş döndü diyebiliriz. Zaten bekledikleri bir şey de yoktu kanımca. Belki sünnetçi korkusu veririz dediler ama onu da kimse yemedi…

DUYAN DA İNANACAK: UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, UBP-DP iş birliğinde iddia edildiği gibi Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun herhangi bir etkisi olmadığını, bu iş birliği isteğinin tabandan geldiğini söylemiş. Onun için mi her gün gruplar halinde saray ziyaretleri yapıyorlardı acaba? İki partinin de Eroğlu’nun istemediği hiçbir hareketin içinde olmayacağını sokaktaki çocuk dahi biliyor…

ŞİMDİ DE BİLİŞİM YASASI: Medya, Özel Hayatın Gizliliği Yasası’nın sansür olduğu tartışmasını sürdürürken, benzer bir yasa çıkmak üzere… Bilişim Suçları Yasası… Tasarı Meclis’e geldiğinde, “Aman ifade özgürlüğüne dikkat” demiştik. Tasarıdaki bazı maddelerle internet sağlayıcıya verilecek yetkinin, bir sansür olarak da kullanılabileceği uyarısı yapmış, engelleme için yargı kararının şart olması gerektiğini vurgulamıştık. Komitede ne duruma geldi bilmiyoruz. Ancak basın örgütleri ve sivil toplum bu defa gözünü dört açmalı…

SIRADA BAĞIMSIZLAR: Yerel seçimlerde adaylarını büyük ölçüde belirleyen partilerden sonra, şimdi de bağımsız adaylar ortaya çıkıyor. Başkanlığa hevesli olup da, partilerinden aday gösterilmeyenler, haziran ayındaki seçimlere bağımsız aday olarak gireceklerini açıklıyorlar. İnsanın bu devirde batmış belediyelere başkan olmak için bu kadar çok hevesli olması için aklını peynir ekmekle yemesi lazım diye düşünüyorum…

ZİRVEDEKİLER
Bengü Şonya: “Her şeyin kişisel çıkar olduğunun netleştiği bir ortamda parti aidiyeti diye bir kavram sadece saftorikler için geçerlidir. Bu yeni aidiyet kavramında vatan yok, millet yok, halkın çıkarı yok, yasa yok, hukuk yok. Sadece ve sadece kişisel çıkar var, argo deyimle ‘mamma’ var. Artık geçerli olan ne koparırsam ve ne kadar erken koparırsam mantalitesidir…”

DİPTEKİLER
Trafik Kazalarının Maliyeti: Polisin haftalık trafik raporlarına göre, 3-9 Mart tarihleri arasındaki 85 trafik kazasının maliyeti 286 milyon 850 bin TL… Korkunç bir rakam. Bunun milli gelir bakımından yarattığı kaybı düşünebiliyor musunuz? Devalüasyondan beter. Şöyle söyleyeyim; bu parayla asgari ücretli yaklaşık 190 bin kişinin bir aylık maaşı ödenirdi… Güzelyurt’a yapılacak hastanenin maliyeti 15 milyon TL. 286 milyonla belki genel sağlık sigortası hayata geçebilirdi… Binlerce çocuk daha iyi eğitim alabilirdi. Başka söze gerek yok. Kendi ellerimizle tükeniyoruz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar