ÇÖZÜMDEN NE ANLIYORUZ? (KAZANIMLARIMIZI MASADA VERMEYİ Mİ!) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

ÇÖZÜMDEN NE ANLIYORUZ? (KAZANIMLARIMIZI MASADA VERMEYİ Mİ!)

Yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Anastasiadis’li Rum tarafının “çözümden ne anladığı ile Akıncı’nın ne anladığını,” karşılıklı açıklamalarına ve neyin arayışları içinde olduklarını izleyerek  biz de anlamaya başlıyoruz. 
Mesela:  Akıncı’nın, “Kuzey’de Türklerin Güney’de Rumların çoğunlukta olacağını” söylemesi demek, iki bölgenin de Türk ve Rumlarla delineceği demek oluyor!
Mesela: Arap şeyhlerinin bile kapısı çalınmaya başlanırken anlıyoruz ki büyük oranda nüfus kaydırmaları olacak, şimdiden finans kaynakları aranıyor!
Mesela: Çok önemliymiş gibi Amerikalarda Derinya kapısının gündeme getirilmesinden anlıyoruz ki bölgede ve Maraş’ta konuşlanmış Türk askeri çözümden önce bypass edilmek isteniyor!
Mesela:  Rum tarafının “üç özgürlükleri” ısrarla istemesinden anlıyoruz ki çözümden sonra Rum sadece mülkünün iadesini değil, o mülkü üzerinde ekonomik ve tarımsal faaliyetini de sürdürecek bir ortam yaratmak istiyor!
Mesela: Rum tarafının ısrarla Türkiye’nin garantörlüğünün kabul edilemeyeceğini söylemesinden anlıyoruz ki çözüm sonrasında Kıbrıs Türk halkı için Türkiyesiz yeni bir dönem başlıyor!
Mesela: Çapraz oylamada ısrar eden Türk tarafının tutumundan anlıyoruz ki Türk halkı ile Rum halkını “Kıbrıslılık”  hamuru haline getirip  “birleşik Kıbrıs”ın  yaratılması  isteniyor! 
Mesela: Dolayısıyle iki bölgeli,  iki toplumlu, iki devlete dayalı ilkesel siyaset yerine, tek bir “Kıbrıs Federal Devleti” öngörülüyor!
Mesela: Her hal’u kârda Kuzey’deki TC kökenli   yurttaşlardan bir kısmının  şu anda sayısını bilemediğimiz oranda Türkiye’ye döneceklerini anlaşılıyor! 
VE ŞUNLARI DA MERAK EDİYORUZ: Federe Devletin merkez Bankası nasıl oluşacak?.. Vergiler nasıl alınacak, bölgelere göre nasıl harcanacak? Limanlar hava alanları nasıl paylaşılacak, nasıl çalıştırılacak? Federal mahkemelerle yerel mahkemelerin fonksiyonları neler olacak?… Rum’un gazı ile Türk’ün suyu nasıl bir paylaşım sistemine oturtulacak? İngiltere adadaki üslerinden ayrılmayı ret ederse Türkiye ve Yunanistan’nın  adadaki askeri statüsü ne olcak?.. Tasarrufunu kaybetmiş mal sahibine hangi kıstaslar dikkate alınarak tazminat ödenecek? Güney’deki Rus üssi ne olacak?..Vesaire…
Merak bu ya merak ediyoruz işte!    

   **********


     MECLİS ÇALIŞMAYA BAŞLADI: (ZOR BİR DÖNEMDE TALİHSİZLİKLE! VE UBP İLE SU)
Meclis geçen hafta yeni yasama yılına başladı. Ve tabi “Hükümet Programına” uygun olarak hangi konuların Meclis’te tartışılıp yasalaşacağına yönelik “plan ve program” da saptandı. Ki aralarında “yok yok!” Mesela Polisin Sivile Bağlanması! Kamu Görevlileri Yasası! Kamu Hizmeti Komisyonu! Asgari ücret! Vatandaşlık!  Turizm,Trafik! Yödak gibi geçmişten günümüze intikal eden yığınla  sorunlar ve tabi çözümleri için çıkartılması yahut değiştirilmeleri gereken yığınla yasalar! Kısaca Meclis çok yoğun geçmesi beklenen bir yeni yasama yılına giriyor. Hem de şu dezavantajlarla:
“DÖVİZ VURGUNU!  Müzakereler süreci dolayısıyle toplumda oluşan  sinirli tedirginlik!  2016 yılına kadar süreceği söylenen mali krizin yarattığı pahalılık! Kambur üstüne kambur oturtan sosyoekonomik sorunlar! Devlet sektör ve Kurumlarının dökülmesi! TC ile imzalanan Mali ve Ekonomik protokollerin uygulanmaması! En önemlisi halkın gelip giden hükümetlere yönelik tırnak kadar güveni kalmaması, inanmaması! Ve sonuçta yine devam edecek olan eylem ve grevler! Kısaca  Meclisin rahat çalışamayacağı ayan beyan  ortada!
UBP CEPHESİ: Kurultay’da 7 aday yarışacak. Yedi ayrı “dinamizm” diyorum! Her birinin kendine özgü “görüşleri”  var. Partiye  dönük vizyonları da farklı! Ve belli oluyor: “Artık UBP Eroğlu’lu  dönemlerin  Parti Meclisine tek güçlü   Başkan hakimiyeti dönemini kapatıyor!  Dolayısıyle  seçilen kim olursa olsun “parti içi demokrasiyi” çalıştırmak zorunda kalacak.. Çünkü bu kadar Başkan adayının ayni  zamanda   seçimden sonra da sürdürecekleri bir “muhalefet cephesi” oluşturacaklarını  unutmamak gerekir!  Yani bundan sonra  “ben istedim yaparım” yok!
Bugünün Özgürgün’lü UBP’sine gelince.  Kurultay çalışmalarına yorsak da hem Kıbrıs siyasal sorununda hem  sosyoekonomik konularda Koalisyon ortağı CTP’nin  gölgesinde kaldığı görülüyor!   Nitekim “çözüm süreci” başta olmak üzere tüm ötesi toplumsal aktiviteler CTP kanadından geliyor. UBP uykuda! Mesela hâlâ çözüm konusunda ne düşündüğünü, olumlu olumsuz tepkilerini bilmiyoruz! Hatta su konusunda da açık seçik bir fikri yok…
VE SU SORUNU.  Etki tepkilerde büyüyen dalgaları gitgide yeni bir sorun yaratıyor! Kendi içine kapanık toplumun  1974 sonrası avantacılıkla rant ekonomisi alışkanlıklarından kurtulmadığı bir gerçek. Bugüne kadar “geleceğine inanmadığı,” borular döşenirken de  “şimdi Türkiye bizi suyu ile esir alacaktır” dedikleri hatta bu “suyun Kuzey’in ekolojik dengesini bozacağını” söyleyenler; şimdi de ayağa kalkmışlar “suyu biz yöneteceğiz” diyorlar! Ki Allah şahittir, “kendilerini bile yönetmekten acizdirler!”
Başbakan Kalyoncu ise  “suda son söz bizimdir” demekte, bir yandan da tipik popülizm kokulu beyanı ile “vatandaş özele verilmesini kabullenemez” uyarısı yapmaktadır! Tutun ki  öyle olacaktır ama  o “halk” da  şimdi Sn. Başbakana soruyor:  “O son sözü söylemek için bunca zamandır ne yaptın? Hangi tedbiri, planı, programı oluşturdun?” 
Kısaca suyun damlasının bile geleceğine inanmayanların suya sahiplik kavgalarını izlemek çok hoş oluyor!           

**********

KISACA TAKILDIĞIM. (SUÇLU KİMDİR?)
Geçen hafta ölümlü bir trafik kazası haberinde şöyle deniyordu:” Slovakya uyruklu Jan Renco motosikletiyle yolun solunda seyrederken dalları yolun içine uzanan harup ağacına çarpmamak için  manevra yaparken karşıdan gelen beton mikserine çarpması sonucu olay yerinde yaşamını yitirdi!
Soralım: Kimdir suçlu? Hayatını kaybeden Ranco mu? Mikser sürücüsü mü? Yoksa o yola kadar eğik dalları bile kesmekten aciz “yetkili”  fakat sorumsuz kişiler mi?  Ki trafik kazalarının bir kısmı da “işte bu yetkili ve sorumsuz kişilerin eseridir!”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar