Çözümde yargı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Çözümde yargı

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Bir süre önce Ban Ki Moon Müzakerecilere şu mesajı gönderdi. “Üzerinde görüş birliğine vardığınız konuları kayda geçirin… Ardından Sn. Akıncı’dan “Yasama ve yargıda uzlaşma sağlandığı” açıklaması geldi.

Anlıyoruz ki “Yönetim, yasama, yargı ve güç paylaşımlarında” müzakereleri yapılmış bazı konular uzlaşı ile kapatılmış, bazıları yeniden üzerinden geçilmesi için  beklemeye alınmış.


Fakat ilk kez “yargı ve yasama” konusunda (bilmediğimiz pürüzler de olsa) “uzlaşıya vardık” denildi.

Merak ettim. Mesela Annan planında “yargı” başlığının altını nasıl doldurdulardı. Adına ayni zamanda “Kıbrıs Yüksek Mahkemesi” de deniyordu. Ve oluşumunda şu unsurlar bulunuyordu:

“Yüksek Mahkeme iki kurucu devletten eşit sayıda yargıçtan oluşacak. Yasada başka türlü belirtilmediği sürece Kıbrıslı olmayan üç yargıç da dıştan katılacak. Yüksek Mahkeme Yargıçları Başkanlık Konseyi tarafından dokuz yıllık görev süreleri için atanacak..

Burada bir parantez açıyorum: (Görülüyor ki bir federal sistemde buluşturulan iki halkın birbirlerine güven duymadıkları kabul ediliyor ve  hem hırgürü hem de haksız kararları önlemek için “tarafsız bölgeden üç yargıç” daha atıyorlardı! Ki benzer atamalar diğer kurumlarda da görülebiliyordu!) Devam ediyorum.

Yüksek Mahkeme Birleşik Kıbrıs Federal Cumhuriyeti Anayasası’nın uygulanmasını ve Anayasa’ya saygı gösterilmesini sağlayacaktı!” (Yine hatırlatayım. Kıbrıs Cumhuriyeti Makarios’un Anayasa’daki 13. maddede değişiklik yapmak istemesinden dolayı yıkıldıydı.)

Pekala kararlar nasıl alınacaktı? “Konsensüs” ile deniyordu! Konsensüs sağlanamazsa dıştan atanan (her halde AB’den) üç yargıç “tek ses ve birliktelikle” hareket ederek mahkeme kararına katılacaktı!

“Yüksek Mahkemenin Yargı Yetkisi” dahilinde bulunan konular ise şunlardı:

Bir: Birleşik Kıbrıs Federal Cumhuriyetinin kurucu devletleri arasındaki uyuşmazlıkları çözmek.

İki: Her hangi bir federal ve kurucu devlet yasasının Anayasa’ya uygunluk veya aykırılığını saptayıp karara bağlamak!

Üç: Kuruluş Anlaşmasının, Anayasanın, Federal yasaların, Federal Devlet Antlaşmalarının yorumunu veya uyuşmazlıklarına bakmak, içtihatta bulunmak.

Dört: Federe devlet kurumları arasındaki anlaşmazlıklara, AB müktesebatına aykırı karar varsa onlara bakmak, gerekirse yeni bir karar almalarına fırsat vermek için “ara karar” almak!

Annan planında “Yasama”nın durum vaziyetleri bunlardı. Doğrusu ben hâlâ “ne kadar kolay ve pratikti” diyemiyorum! Tabi bu “yeni çalışmalarda Yasama’nın nasıl ele alındığını bilmiyorum ama kesinlikle “dıştan savcı atamalarının yine olacağına inanıyorum çünkü bu halkın birbirine ne güveni vardır ne birbirlerine yönelik dostlukları! Aksine en küçük fırsatı bulduklarında birbirlerine her zaman madik atacak karakterdedirler!

DENETİM SORUNU

Gerçek şu ki Hazinede hükümet programının uygulanmasına cevaz verecek para yoktur! Bu nedenle olmalı Hükümet zevahiri tatlı sert “açıklama ve konuşmalarla” kurtarmaya çalışıyor! Son dönemlerde gelecek zaman vurgulu “yapacağız, edeceğiz” kelimelerini daha çok işitiyoruz! Dolayısıyle “yaptık ettik” lafını duymak mümkün değil.

Oysa sokaktaki, işindeki, toprağındaki, bağında bahçesinde olanı da bilir: “Çok zor dönemlere giriyoruz!” Ve bakın böylesi dönemde “çözüm” kurtarıcı gibi gözüküyor ama tam aksi! Çünkü:

Rum tarafı için bu çözüm “Kuzey’e dönüşün zaferini” müjdelemelidir! Tutun ki bizim için de “siyasi ve sosyoekonomik yönden kurtuluşumuzu müjdelemeli, değil mi?

Değil! Çünkü “hem çözüme hem AB üyeliğine hazır hale gelmek bugünkünden kat be kat üzerinde sarf edilecek bir eforu, çalışma temposu ile büyük paraları gerektirecektir. Yani “çözüm oldu maşallah, kurtulacağız inşallah” yok!

Mesela Sosyal Sigortalar memlekette ne kadar banka varsa hepsinden borçlandığı borçlarından mı kurtulacak? Yahut süt sorunu mu çözülecek? Veya artık patatesler kurtlanmayacak mı? Güney varken bu alt yapısı ile Kuzey’de turizm mi patlayacak? Rum ve Türk ticaret erbabı kolkola girip sirtaki oynarlarken birbirlerine methiyeler mi düzecek yoksa beterince ticari rekabete mi girişecekler?

Yuro’ları nasıl halledeceğiz. Ki onlar AB’den torbalarla gelmeyecek! Federal Devletin Merkez Bankası tarafından basılacak, tedavüle öyle sürülecek.. Kuzey’in sosyoekonomik yapısı enflasyonu tetiklerken Güney’i de olumsuz etkilerse faturasını nasıl kim ödeyecek?

Vesselam çözümsüzlüğü sürdürmek de kolay değil çözüme adapte olup kurtulmayı ummak da!

Sorunumuza dönersek: KKTC’de işler mayna! Dolayısıyle gündeme devletin kaderini yüklenen hükümetin Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş’ın “açıklamaları” gelince şöyle bir dalgalandık! Birisi bu ülkede “fuhuş ve seks ticaretinin olduğu” diğeri de artık FETÖ olarak telafuz edilen “Fethullah Gülen terörizminin KKTC’de de  uzantıları olabileceği…”

Her iki sorun da yılların sorunu. Devlet olmuşsak bu sorunlar da olacaktı! Ancak her devrede memleketin sorunlarını karpuzu dilimlere ayırıp tabaklara koyduktan sonra, “işte sayın vatandaşlar buna karpuz derler” sunumu yapmak gibilerinden olaylar haline getirmişseniz… Eee insaf, halkla alay etmek olur çünkü halk olaykarın zaten içinde!

Dolayısıyle aykırılıkları, illegal oluşları ayan beyan ortada iken bu sorunların devam edip gitmesinin tek suçlusu vardır, “denetmensizliklerle denetimsizlikler!” Bu nedenle başından beridir devletin büyük zafiyeti denetim mekanizmalarını çalıştıramamasıdır! Ne var ki bu durumdan halk şikâyetçi olurken, şimdi bakıyoruz hükümet de şikâyetçi!

KISACA TAKILDIĞIM: Var mı FETÖ’nün KKTC’de yapılanması?

Neden olmasın? TC’den KKTC’ye her bir şeyler gelir de “FETÖ’cü mü gelmez? Yahut bu ülkede bazı yurttaşlar “Nakşibendi, Bahai, Nurcu, Alevi, ötesi tarikat mensupları olurlar da daha düne kadar TC’deki olanca siyasi iktidarla olumlu ilişki ve saygılara dayanan bağlılıklarla büyütülüp bu durumlara kadar gelinirken beslenip “örgütsel bir terör örgütü olmasına cevaz verilen Fethullah Gülen yanlıları mı olmaz!

Fakat son zamanlarda ne diyorlar Türkiye’de en çok: Aman diyorlar, kurunun yanında yaş da yanmasın!” Vatandaşlarını korumak KKTC devletinin görevidir. Bu konuda çok titiz davranılmalıdır…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar