Okullar açıldı, üzerinden de iki hafta geçti. Üstelik okullarda covid-19 vakaları da göründü. En önemlisi okullar yüz yüze eğitimle başladı ve geçen yıl olduğu gibi kapanmadı. Bu sevindirici bir durum… Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre ilk ve orta öğretimde okulların açık olduğu bu iki haftalık sürede 82 öğrenci, 32 öğretmende pozitif vaka göründü. Yine aynı şekilde 76 öğrenci ve 49 öğretmen de temaslı durumunda…
Geçtiğimiz öğretim yılı başını düşündüğümde okullarda 2-3 vaka gördüğümüzde okulları hemen yüz yüze eğitime kapatmış ve aileler de bunu desteklemişti. Bu günlerde okullarda çıkan vakalar karşısında ailelerde bir panik yok ancak tedirginlik var. Bu vakaların daha da yükselmesinin önüne geçmek gerekiyor. Toplumda genel olarak vakalarda bir düşüş var. Önümüzdeki günlerde okullardaki vakalarda bir düşüş olup olmayacağını göreceğiz.
Bunlar işin olumlu tarafları… Ancak eğitimin en önemli paydaşları olan öğretmenlerin örgütlü olduğu sendikalar, var olan duruma çok da iyimser bakamıyorlar. Onlara göre vaka ve temaslı sayısı bakanlığın açıkladığı rakamların üzerinde. KTÖS’ün geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada sadece ilköğretimde 100’e yakın öğrencinin pozitif veya temaslı olduğunu, bunların 60 tanesinin evde kaldığını söyledi. Buna karşın bakanlığın yaptığı açıklamada ilköğretimde vaka ve temaslı öğrenci sayısının toplamı 49… Dolayısı ile rakamlardaki farklılıklar bize birlikte hareket edilmesi gerektiğini gösteriyor.
KTÖS açıklamasında şöyle diyor: “İki haftalık gözlemlerimize dayanarak belirmek isteriz ki Covid 19 ile mücadelede okullarımız yalnız bırakılmıştır. Okullarımıza sürecin işleyişi ile genelge gitmediği gibi, muhatap bulma konusunda da sıkıntılar oluşmaktadır.”
Bu açıklama bakanlık tarafından ciddiye alınmalıdır. Eğer okullar ve öğretmenler bu süreçte kendilerini yalnız hissettiklerini söylüyorsa, bu mücadele sürdürülebilir olması mümkün değildir. Bu süreçte okullar, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı koordineli ve sıkı bir ilişki içinde çalışmalıdır. Eğer ortada bir iletişim sıkıntısı varsa bu en kısa zamanda düzeltilmelidir.
Belli ki yüz yüze eğitim, covid-19 vakaları ile birlikte devam edecektir. Bu sürecin iyi yönetilmemesi demek yüz yüze eğitimin bitmesi demektir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkede vaka sayısı 100 binde 156’dır. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı veriler üzerinden öğrenciler arasında çıkan vaka sayısı toplumdaki vaka sayısı ile orantılıdır. Ancak sendikaların verdiği rakamları dikkate alırsak okullarda çıkan vaka sayısı toplumda çıkan vaka sayısı oranından yüksek görünmektedir. Dolayısı ile panik yapmadan tedbirli olmakta yarar vardır.
Ülkedeki aşılanma oranını artırmak zorundayız. Aşılanma oranımız daha %58 civarındaysa ortada bir sorun var demektir. Toplumun yarıya yakını aşılanmamış ise çocukları korumamız mümkün değildir. Okullarda ailelerden kaynaklı vakalar devam edecektir. Çocuklarını okula gönderen aileler arasında önemli sayıda aşısız anne-baba mevcuttur.
Çocukların okul dışında katıldığı/bulunduğu ortamlarda covid 19 önlemlerinin de en az okullar kadar olması gerekmektedir. Çocukların okul sonrası katıldığı kurslar, aktiviteler, ziyaretler ve okula gidip geldiği otobüslerin iyice denetlenmesi gerekmektedir. Aksi taktirde okulda yaptığınız/aldığınız önlemin pek bir anlamı kalmayacaktır.
Yüz yüze eğitimin devam etmesini istiyorsak herkes herkese yardım etmek durumundadır. Bu sürecin içinde olan aile, okul, öğrenci, öğretmen, bakanlık, sendika ve diğer paydaşlar işbirliği içinde çalışmazsa bu süreç çöker ve tekrar evlere kapanırız, çocuklar yine bütün gününü bilgisayarların önünde geçirir.
Bu yüzden herkes üzerine düşen görevi çok iyi yapmalıdır.
