Çok Korkuyoruz: (Rum’un Niyetinden!) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Çok Korkuyoruz: (Rum’un Niyetinden!)

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Anastasiadis ve tabi Rum siyasileri sık sık Türkiye’nin Kuzey’e müdahalesiyle karıştırmacılığından şikâyet ederler.

Mesela Anastasiadis Crans Montana bozgununa kulp takmak gereğini duyduğunda “eğer Türkiye araya girmesiydi biz Akıncı ile ne güzel sorunu çözecektik” imajını çaka çaka açıklamalar yapabilmektedir!


Nitekim şimdilerde öğreniyoruz “TC’nin garantileri de böyle bir talihsiz Türkiye müdahalesi sonunda müzakereleri berhava etmişmiş!

BUNU geçmiş günlerde Haravgi gazetesinin sorularını cevaplandıran Anastasiadis, “garantilerin kaldırılması için Türkiye 15 yıllık süre tanınmasını, ancak bu sürenin 10 yıla düşürülmesini de kabul edebileceğini ima ettiydi. Ayrıca kalıcı bir üs ve 800 askerinin de adada kalmasını şart koştuydu…” Deyiverdi!

Ve tabi bunun kabul edilebilir olmadığını söylerken, “oysa kendisinin müzakerelerin ilk döneminde Akıncı ile çok büyük ilerlemeler kaydettiğini.. Ancak Türkiye’nin müdahalesiyle uzlaşılan konulardan geri adım atıldığını.. Crant Montana’da da uzlaşılamayan konunun Türk  askerinin geri çekilmesi takvimindeki anlaşmazlık olduğunu.. Aslında  asker sayısının 1960 İttifak Anlaşması düzeyinde olması gerektiğini de eklemeyi unutmadı!”

MÜZAKERELER başlayalı beridir temcit pilavı gibi ısıtıp “köşeme” taşıdığım bir beylik konu vardır. Tek cümlede ifade etmem gerekirse “Rum’un derdi imanı ve öncelikli sorunu Türkiye’siz bir ada çözümüdür!”

Her devrede “Türkiye’den korkmak” kılıfına sokulan bu “hedef”    Güney’in müzakerelerin  mihenk taşına vuran “olmazı” olmuştur! 1974 Barış harekâtını öne sürerek tüm dünyaya “Türkiye’den çok korktuğunu” yayarken ayni zamanda Kuzey’in işgal altında olduğunu ileri sürerek, mazlum ve mağdur toplum rolünü oynamaktadır!

FAKAT “Türkiye”nin garantörlüğünü kendi varlığı için tehdit unsuru olarak gören Rum liderliği ile halkı, Kuzey’deki Türk halkının da neden “Türkiyesiz kalmaktan korktuğu” üzerinde tırnak kadar bir empati oluşturmaya gerek duymamaktadır! Kendi için “hak” olan Türkiye korkusunu; bu kez Türkiyesiz bir Kıbrıs’ta Türk halkının Ruma güvenemeyeceği korkusundaki  “hakkını” görmezden gelmektedir!

ASLINDA ve tüm bu “politik oynaşların” dışında Güney’in hedefi Türkiyesiz bir Kıbrıs çözümünü sağlayıp adaya AB şemsiyesi altında da olsa “çoğunluk egemenliğini” sereceği dolayısıyla   1960 Kıbrıs Cumhuriyeti benzeri bir üniter sistem yaratmaktır! Zaten artık bu konudaki çağrılar açık seçik yapılırken, “bırakın Türkiye’yi gelin Kıbrıs Cumhuriyetine katılın” diyecek kadar da pervasız bir siyaset içine girmişlerdir!”

“İki ayrı devlete dayalı çözüm” bu nedenle dünden çok daha gereklidir çünkü Rum tarafının niyetinden çok korkuyoruz!

**********

SEÇİM  SONRASINI BUGÜNDEN SORGULAMALI?

Siyasi partiler 7 Ocak öncesi seçim kampanyalarının perdelerini açarlarken “ne yapmayacaklarıyla” değil, her zamanki gibi “ne yapacaklarını” söylemekle işe başladılar! (Tabi “ne yapacaklarını” söylerlerken yapmayacaklarını da anlarsınız da ne kadar inandırıcı olmaktadır?)

Mesela daha başlarda HP başkanı Özersay “ben koalisyon hükümetine” katılmam dediydi! Her halde  adı “politika” olan bir siyasi süreci bu kadar peşin yargı ile “auta” atmasının anlamsızlığını anlamış olacak ki sonra döndü “CTP ile olabilir” dedi! Tabi bu da erken bir yargı! Üstelik şu anda sorun kiminle koalisyon kurulacağı değil,  sandıktan iyi bir derece ile nasıl çıkılacağıdır!

O “dereceyi” ise “seçin beni açacağım davalarla UBP’nin canına okuyayım” tehditleri ile sağlamak mümkün değildir! Sadece partiye sempati besleyenleri de ürkütüp geri kaçırtacak bir “vaattir” çünkü hiç kimse seçimlerden sonra “ya bismillah” deyip partiler arası sürgit kavgaların içine girsinler diye kimseye oy vermezler!

       Öte yandan Tufan Erhürman CTP’nin artık kuş diline dönen o meşhur sloganlarıyla yeniden konuşmaya başladı! “Ben değil biz demeyi öğrenmeliyiz” diyor mesela! Belli ki partisi içindeki “sen-ben”dalaşmalarından canı yandı, “bütünsellik” arıyor.. Ve aklımıza geliyor.

Ayni “bütünselliği” Kıbrıs siyasi sorunu için de düşünüyor mu?  Hayır, soruna “federal bir çözüm” gözlüğü ile bakmak yetmez.. Mesela radikal Sağ yapısı ile UBP’nin bile başarıp oluşturamadığı “ulusal konsensusu” eğer  CTP bir koalisyon hükümetinde  yer alırsa, tüm halkı  kucaklayacak bir “çözüm alternatifi birlikteliğinde”  oluşturabilecek mi?

       Bu ve benzeri  beklentiler  seçim sonrası yine gündeme gelecek önemli sorunlardır çünkü çözümsüzlük devam etmektedir. Öte yandan hükümeti oluşturacak siyasi parti yahut partiler “gerçekten önlerinde bulacakları dağlar gibi birikmiş devasa sorunları” bu günden görebiliyorlar mı?

Mesela Erhürman’ın “Türkiye ile ilişkilerimiz daha iyi gitmektedir” sözlerini önemsiyorum.. Çünkü bu partinin bir ayağı Güney’de, Rum’dan salâh bekleyen bir genç tabanı vardır ki “askerlik” dedin mi “vicdani ret!..” “Türkiyeli” dedin mi “çekip gitsinler!..” Mali ve Ekonomik protokollerin uygulanması söz konusu oldu mu “bize uymaz!..” Gibilerinden TC’ye yönelik muzırlıklarla  karşı çıkışları moda haline getirmişler!

Oysa her devrede TC ile “şahsiyetli bir devlet politikasında ilişkileri en üst düzeyde sürdürmek bizim faydamızadır…”

Tabi bunlar temennilerimizdir. Sonunda her koyun kendi bacağından asılacaktır ama!

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (ATİNA ZİYARETİ SONUÇSUZ!)

Yarın Erdoğan’nın Atina ziyaretine bir daha bakacağım ama hemen vurgulamam gereken şu olacak. Ziyareti çok önemsemiş, iki ülke arasındaki ilişkileri yumuşatacağını sanmıştım. Oysa “Lozan anlaşmasını” bomba gibi Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopulos’un başında patlatan Erdoğan’ın   sürprizi ve Batı Trakya Türklerine  yapılanları “Batı Trakya’da Türk kelimesini hazmedemiyorlar” serzenişiyle ifade etmesi, gösteriyor ki Türkiye-Yunanistan ilişkileri,  kapsamına Kıbrıs’ı ve Doğu Akdeniz’deki MEB’lerle Hidrokarbon yataklarını da alarak “sorunlar” silsilesinde  devam edeceğe benziyor! Kısaca bu ziyaretten beklenen sonuç çıkmadı!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar