Çok hızlı bir süreç yaşanacak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Çok hızlı bir süreç yaşanacak

Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte, gerek Rum tarafında, gerekse Türk tarafındaki öncelikler tamamen değişti.

Artık, gerek Kıbrıs Rum tarafı ve gerekse Kıbrıs Türk tarafının birincil önceliği KIBRIS SORUNUDUR.
Eroğlu’nun görüşme sürecinde yapmış olduğu tahribatın büyüklüğü anlatılamaz.
Eroğlu, masa başında, görüşüyor pozisyonunda oturup, görüşmemeyi esas alan bir politika izledi.
Eroğlu’nun izlediği bu politika gerek Erdoğan’ı ve gerekse, Ahmet Davutoğlu’nu uluslararası arenada çok zor durumlara soktu.
Türkiye, Ukrayna krizi0nden sonra Orta Doğu ve Akdeniz’de yeniden gündeme gelen ENERJİ POLİTİKALARINDA söz sahibi olmak için atılması gereken iki öncelikli adımın birincisinin, KIBRIS SORUNU ve ikincisinin de KÜRT SORUNU olduğunu ve her ikisini de acilen çözmesi gerektiğini, ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR.
Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde EROĞLU’NA SEÇİMİ KAYBETTİREN strateji, tamamıyla Türkiye’nin ortaya koyduğu bir stratejidir.
Türkiye, PERDE ARKASINDAN, Eroğlu yerine Kudret Özersay’ın oylarını yükseltecek ve Eroğlu’nu zayıflatacak bir strateji uygulayarak, Eroğlu yükünden KURTULMUŞTUR.
Şimdi, süreç, 78 sayfalık DOWNER BELGESİ üzerinden hızlı bir şekilde, devam etmektedir.
Görüşmeler, Eroğlu’ndan önceki, Hristofyas-Talat’ın bıraktığı yerden ve DOWNER BELGESİ üzerinden ilerleyecek ve TEMMUZ AYI SONUNA KADAR, yeni bir mutabakat belgesi haline dönüşecektir.
Eğer, büyük ALT-ÜST oluşlar yaşanmazsa, temmuz ayı sonunda, ANASTASIADIS-AKINCI planının kaba hali ortaya çıkacaktır.
Büyük ALT-ÜST oluş tehlikelerinden biri, AK PARTİ’nin tek başına değil, MHP ile hükümeti kurma zorunluluğunun ortaya çıkmasıdır.
Böyle bir olasılığın gerçekleşmesi durumunda, Batılı ülkelerin ve ABD’nin, Kıbrıs’la ilgili senaryolarını uygulamada, CİDDİ ZORLUKLAR yaşanabilir.
Hangi şartlar altında olursa olsun, Batılı ülkeler ve Amerika’nın planı, bu yılın sonuna kadar, Kıbrıs Sorunu’nda stratejik ilerlemeler yaratıp, sorunu REFERANDUM noktasına kadar taşımaktır.
Çözüm isteyen güçler, çözüm yönünde yeni ve güçlü bir dalga yaratmak için, şimdiden ciddi bir çalışma içerisindedirler.
Bu çalışmalarda 2003-2004 sürecinde ve ANNAN PLANI’nın oylanma sürecinde, Kıbrıs Rum tarafı çok pasif kalmış ve Annan Planı hemen hemen HİÇ TARTIŞILMAMIŞTI.
Rum tarafındaki kaynaklarımız, bu YENİ süreçte, aynı pozisyonun doğmaması için, tartışma ve fikir üretme gruplarının şimdiden hazır ve aktif olduklarını ifade etmektedirler.
Yeni sürece, Kıbrıs Türk tarafı, daha pasif bir noktadan destek vermektedir. Bu pasif çizginin değişmesi ve Kıbrıs Türklerinin yeniden hareketlenmesinde özellikle AKINCI’nın tarihi ve belirleyici bir rolü olacaktır.
Yeni süreç’te, AKINCI’yı eleştirip, İPLERİN SADECE TÜRKİYE’NİN ELİNDE olduğunu yayan görüş, gerçekte Kıbrıs Türk toplumunun içerisinde pasifizmin yayılmasını sağlayan ve ÇÖZÜM KARŞITI bir görüştür.
Keskin SLOGANLAR ve Keskin SÖYLEMLER, tüm dünyada bozgunculuğun ve uzlaşının karşıtı PROVAKASYON ÇİZGİSİ olarak bilinmektedir.
Barış süreci, SABIRLI, DİKKATLİ ve AKILCI bir çizgiyi gerektirmektedir.
Bu çözüm sürecindeki en büyük şansımız, AKINCI’nın, Kıbrıs Türk toplumunu temsilen MASADA OTURMASIDIR.


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar