ÇOCUK GELİŞİMİNDE YAPAY ZEKA - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe YazarlarıYapay Zeka

ÇOCUK GELİŞİMİNDE YAPAY ZEKA

Nilgün Sarp

En ileri memeli hayvan insan, bunun nedeni beynimiz çünkü insanda neokorteks denilen bir yapı  var. Neokorteks ve onun daha özel bir kısmı olan prefrontal korteks çok özel mekanizmalara sahip olan bölgemiz çünkü   beyinde her şeyi birbiriyle bağlantılandırılıyor,  bilinç mekanizmalarını oluşturuluyor. Dünyaya hakim olma nedenlerimizin başında da bilincimiz geliyor. İşte bir tek insanda var olan işlemlerin tamamını bugünkü bilgi ve teknolojimizle makinanın yapması mümkün mü acaba?

Stephen Hawking gibi dünyanın önde gelen bilim insanı, bir gün yapay zekanın insanlığa tehdit oluşturabileceği yönünde uyarılar yapsa da, iş başvurularının değerlendirmesi, kütüphane işlemleri, sağlıkta robotik cerrahi, ilaç, yönetsel işler, dosyalama gibi işlemlerde artık yapay zeka ön planda.


Facebook’un yayınladığı ve New Scientist gibi bazı bilim-teknoloji yayınlarında haber olan deneyde, sanal eşyaların sahipliği konusunda robotların birbirleriyle nasıl müzakere ettiği inceleniyordu. Deneyin başlamasından birkaç gün sonra, robotların kendi aralarında anlamsız bir dil ürettiği görüldü ve deney iptal edildi. Facebook deneyindeki, sinir ağlarının insan müdahalesi olmadan birbirleriyle etkileşime geçerek ortaya çıkardıkları üretimi nasıl yaptıkları ne kadar ilginç değil mi?  Ancak her bilgi işleyen sistemin zekâ  yani dönüşüm, yeniden oluşum ve  adaptasyon süreci ürettiğini düşünebiliriz.

Yapay Zekanın özellikle insan kaynaklarında kullanımı çok yaygın. İş ilanı yazan ya da adayı kendi bulan yazılımlar da bulunmakla birlikte, HireVue, Eylül 2019 a kadar toplamda 12 milyon mülakat gerçekleştirildiğini, bunun %20’ sinin yapay zeka yazılımı olduğunu söylüyor. Kalan %  80’lik  kısım insan görüşmeciyle yapıldı. Toplam görüşme sayısı 2021’de, aynı görüşme oranlarıyla 19 milyona yükseldi.

Yirmi birinci yüzyılda beyin konusunda çeşitli araştırma gruplarının laboratuvar ortamlarında yapmış oldukları farklı çalışmalar olsa da, bu yüzyıla beyin konusunda iki ismin damga vurduğunu görmekteyiz. Raymond KURZWEIL ve Henry MARKRAM. İki ismin ortak noktası ikisinin de hayatlarını bu konuya adamış olmalarıdır. Araştırmacıları en çok heyecanlandıran konulardan biri “İnsan Beyin Projesi”nin Otizm, Şizofreni, Alzheimer ve Parkinson gibi tedavisi güç hastalıkların iyileştirilmesinde yeni yollar keşfedilmesini sağlayacak olması. Projenin bulguları akıl hastalıkları tedavisi için yeni yollar sunacağı gibi, bu hastalıkların tanısıyla ilgili karanlık tarafları da aydınlatacaktır. Ayrıca 2015 yılındaki başlanan mavi beyin projesinde, 100 milyar nörona eş bilgisayar bağlantısallığı çalışılmak istendi, küçük bir çalışma modelleme yapıldı ancak bunun tümü için şimdilik matematik yetersiz kaldı çünkü her bir nöron bilgisayar da sıfır ila biri seçiyor ama insan beynindeki nöronlar sıfır- bir arası sonsuz alternatifi değerlendiriyor. Yine de beyin çalışmalarında heyecan verici gelişmeler bunlar.

Peki bunlar çocuk gelişimi açısından ne ifade ediyor?

İlk  yaşlar tüm yaşam açısından çok önemlidir çünkü her saniyede milyonlarca yeni hücre bağlantıları beyinde oluşuyor. Nöral bağlantılar, genetik özellikler yanında bebeğin çevresi ve yaşadığı deneyimler, özellikle karşılıklı iletişimler  yoluyla oluşmaktadır. Bu bağlantılar daha sonra öğrenme, davranış ve sağlığının temeli olan beyin mimarisini yapılandırıyor. Biliyoruz ki yaşamın erken döneminde sıkıntı ve gerginlikler yaşayan çocukların beyinlerinde olumsuz gelişmeler olabiliyor, bu çocukların ergenlik dönemleri de daha uzun sürüyor. Hatta son çalışmalar bu çocukların yetişkinlikte kalp hastalıkları ve obesite gibi hastalıklara yakalanma risklerinin daha yüksek olduğu yönünde bulgulara sahip.

Çocuk gelişiminde yapay zekayı nerelerde kullanabiliriz?

1-Toplumsal taramalar, aile, evlenme ve doğum öncesi döneme ait oluşturulacak toplum bilgileri  ile veri bankasından sorunları olanların önceden belirlenebilmesi,

2- Aynı verilerden elde edilen bilgiler ile erken tanı ve tedavi seçenekleri yoluyla çocuklara yönelik bireysel tedavilerin sunulabilmesi,

3-Çocuğa uygun programların/etkinliklerin geliştirilmesinin sağlanması, tüm çocuklara yönelik, evde ailenin de dahil olabileceği bireysel program etkinliklerin geliştirilmesi.

4-Çocuğu/yaşamı merkeze alan yaklaşımların sunulması. Çocuklara evrenin sadece minik bir parçası olduğu bilgisinin  kazandırılması.

5-Duygusal gelişim açısından ise,  çocuğa dokunan meslek  elemanları etkin olmalıdır. Çocukları robotlar değil, insan ile ilişkileri geliştiriyor. Program ve etkinlik planlamalarında yararlanılan makinalarla beraber, çocuklarla olan uygulamalarda mutlaka insan ile olmalı.

Sonuçta, insanın özgürlüğünü geliştiren tek yöntem meraktır ve bu çocuklarda fazlasıyla vardır. Çocukların merak gelişimini yapay zekanın desteklediği yadsınamaz. Her bilgi zeka üretiyor kendini oluşturuyor kendini yeniliyor.

Son yıllarda yoğunlaşan beyin araştırmalarının ilk dönemlerinde, en yetkin bilgi işleme sisteminin beyin dokusu ve ‘tabii ki’ insan beyni olduğunu düşünüyorduk. Sonraki aşamada enformasyonun ve bilginin işlenmesinin ki yapıtaşının atom olduğunu sandığımız,  yaşamın varoluş esası olduğunu anlamaya başladık. Her şey içinde bulunduğu ağ ile anlamlı ve her etkileşim ağı da parçası olduğu bütünlük ile var. Artık biliyoruz ki en yetkin bilgi işleme sistemi beyin değil yaşamın  kendisi.

Bu olgu aslında yeryüzünde hep vardı, belki biz tekrar farkına varıyoruz çünkü bir şaman öğretisi  der ki;

” Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz..”

Nehirler kendi suyunu içemez…

Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez…

Güneş kendisi için ısıtmaz…

Ay kendisi için parlamaz…

Çiçekler kendileri için kokmaz…

Toprak kendisi için doğurmaz…

Rüzgar kendisi için esmez…

Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz.

Doğanın anayasasında ilk madde şudur..

Her şey birbiri için yaşar..

Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur..

Eski çağlardan süre gelen bir anlayıştı bu..

Bütünlüğü anlatırdı..

Özü iki cümleydi..

“ Ben biz olduğumuz zaman Ben olurum.”

“ Ben, ben olduğum için sen, sensin..”

Artık günümüzde merkeze;  ‘Ben’i’ değil, ‘Biz’i’ değil, hatta ‘insanlığı’ da değil; ‘yaşamı’ koyan bir bilim olmalı. Çocuk gelişimi açısından merkezimizde erken çocukluk  döneminin önemini kavrayarak onun doğanın, yaşamın bir parçası olarak yetiştirilmesinin önemini kendimize ve ailelere anlatmalıyız.

 

Kaynak: https://www.akademikakil.com/yapay-zeka-ile-gelecegin-saglik-hizmetleri/nilgunsarp/

Tepki göster
Bayıldım
1
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar