"CMC kirliliğinin temizlenmesine evet, yeni madenciliğe hayır" - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
ÇevreKıbrısManşet

“CMC kirliliğinin temizlenmesine evet, yeni madenciliğe hayır”

Lefke Sivil Toplum Örgütleri platformu koordinatörü Teoman OktayLefke Sivil Toplum Örgütleri platformu koordinatörü Teoman Oktay

Gürsel KARAGÖZLÜ

Lefke Sivil Toplum Örgütleri platformu koordinatörü Teoman Oktay, Lefke Bölgesindeki CMC atıklarının temizlenmesine evet, yeni madenciliğe hayır dedi. Oktay bu konudaki görüşlerini Havadis okurları için aktardı.


CMC tesisleri içerisinde atıklar bırakarak ayrıldı

Bölgemizdeki CMC çevre kirliliği herkes tarafından bilinmektedir. Yıllardır bu kirliliğin ortadan kaldırılması için mücadele ediyoruz. Bu sorun yalnızca Kıbrıs’ın değil Doğu Akdeniz’in de en büyük çevre sorunlarından biridir. 1975 yılı Şubat ayında Kıbrıs maden şirketi ( CMC) yetkilileri resmi olarak o dönem ki Kıbrıs Türk federe Devleti ( KTFD) yetkililerine bildirdiler ve anahtarı onlara teslim ettiler. 1975 yılında CMC’nin Gemikonağı bölgesinde şu anda mevcut olan işletme tesisleri içerisinde atıklar bırakarak ayrıldı. Bu atıklar içerisinde, bakır, altın, kükürt, krom gibi minareler vardı.

“13 havuz içerisinde toplam 10 milyon ton atık var”
CMC o dönemde bu minarelerin işlenmesi için kurduğu fabrikayı da işler vaziyette bırakarak ayrıldı. Maalesef bizim o dönem ki yöneticilerimiz o fabrikayı yıktı. Ve o fabrikayı hurda demir olarak sattı. Şimdi bizlere burada bırakılan atıkların temizlenesi için mücadele ediyoruz. CMC’nin bıraktığı bu atıklar 13 havuz içerisinde toplam 10 milyon ton atık var.

Elini kolunu sallayarak bölgeden ayrıldılar
Bizlerin çalışmaları bu 10 Milyon ton atığın temizlenmesi ve atıkların bulunduğu 2000 dönüm arazinin kullanıma açılmasıdır. Lefke’nin geleceği hem sağlık ve insan yönünden hem de ekonomik yönden atıkların temizlenmesine bağlıdır. Devlet tarafından bu alandaki atıkların temizlenmesi için çeşitli firmalara görev verildi. Devlet tarafından yeterli sözleşme ve şartname yapılmadan bu firmalar görevlerini yerine getirmeyerek elini kolunu sallayarak bölgeden ayrıldı.

“Bu şirket Mağusa Serbest Liman Bölgesinde yer alması için CMC alanını da aldı”

Bu alan içerisinde çalışan çok değerli fabrikalar da hurda niyetine satıldı. 2007 yılında bu alan Doba şirketinden alınarak PORT-İSBI şirketine kiralandı. PORT-İSBI şirketi bu alanı sekiz yılda temizleyeceğini açıkladı. Yapacağı temizlik işlerini de nasıl ve ne şekilde yapacağını, temizlendikten sonra da nasıl kullanılacağını Lefke Sivil Toplum Örgütlerine (STÖ) yaptığı sunumlarla gösterdi. Dernekler olarak bizlerde oraya giderek bu sunumları gördük. STÖ olarak bu şirkete çalışmalarını başlatması için bir yıllık süre verdik. Bir yıl içerisinde herhangi bir faaliyet göremedik. Bu durumu ilgililerin bilgisine getirdik. İki yılın geçmesinden sonra 2009 yılı içerisinde şirketin iş yapmadığını ve bizlerinde bu şirketin iş yapmadığını anladığımız zaman ki bu şirket maden firması değildir. Bu şirket Mağusa Serbest Liman Bölgesinde yer alması için CMC alanını da aldığını öğrendik.

“Deniz halen kirlenmektedir”

Şirket CMC atıklarındaki atığın ne kadar olduğunu ve nasıl temizleneceğini bilmediğinden onlarda bu kirlilik batağı içerisine saplandı. 2010 yılında bu şirketin bu alanı temizlemeyeceği anlaşıldı. STÖ’ler olarak sesli düşünerek bu durumu hem kamuoyu hem de o dönemin hükümet yetkilileri ile paylaştık. Hükümete ya bu şirkete iş yaptırın ya da sözleşmeyi iptal ediniz dedik. Şirket o dönemde yalnızca deniz’e akan ve denizin renk değişmesine ve deniz’i kirleten atık sularının denize akmaması için su drenaj sistemini kurdu ve denize akan suların önünü keserek bu suları atık havuzların içerisine pompaladı. Bu atık havuzları da yılların getirdiği yıpranma ile sızıntı yaptı. Halen alttan gelen bu sular dere yatağı içerisinden Cengiz Topel Anıtı bölgesine ulaşarak denizi kirletmektedir.

“Tahliye prosedürün başlatılmasına karar verildi”

Ömer Kalyoncu hükümeti döneminde konu şirketin iznini iptal etti. Akabinde hükümetten düşünce yeni gelen hükümet bu kararın arkasında durmadı. Şirket Kalyoncu Hükümetinin savunmasını yetersiz buldu ve yeni gelen hükümet döneminde mahkemeye giderek alınan iptal kararını mahkemede iptal ettirerek işine devam etti. Şimdiki Tatar Hükümeti Bakanlar Kurulu 14 Mayıs’taki toplantısında ürettiği ve 21 Mayıs tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, 2003 yılında alınan, 2007’de, 2012’de ve 2016’da tadil edilen işletme sözleşmesinin iptali için fesih ihbarının ilgili şirkete gönderilmesine ve tahliye prosedürün başlatılmasına karar verdi.

“Temizliğe evet, ancak Lefke de madenciliğe hayır dedik”

Şimdi önemli olan biz STÖ’ler ve hükümetin bu alandaki çevre kirliliğine ne yapacağıdır. Bizlerin duyumlarına göre bu şirketten alınmasının sebebi başka bir maden şirketi olan Gür-İş’e verileceğidir. Bu konuda yurt dışından hükümete büyük baskılar geldiği konusunda duyumlarımız var. Gür-İş firmasına dört yıl önce seçim hükümeti döneminde Lefke bölgesinde maden arama izni verilmişti. Bu firma bölgedeki STÖ’lerini Lefke de toplantıya çağırdı. Bizlerde o toplantıya katıldık. Firma yetkilisi o toplantıda bizlere deniz kenarındaki CMC alanını temizleyeceklerini, Lefke’de madenciliğe başlayacaklarını dile getirdi. STÖ’leri de firma yetkilisine temizliğe evet, ancak Lefke de madenciliğe hayır dedik. PORT-İSBI şirketinin izni iptal edildi.

“Şeffaf, devleti koruyucu bir bir sözleşme talep ediyoruz”

STÖ’leri yeni bir şirkete bu alanın temizlenmesi için şeffaf bir sözleşme yapılmasını, devleti koruyucu bir sözleşme yapılmasını, sözleşmede bu alanın nasıl temizleneceği, kaç yılda temizleneceği, depolama alanlarının nasıl olacağı, ilgili firmanın gecikme yapması halinde devlete ne kadar tazminat yazacağının belirtilmesini talep ediyoruz.

“Koordinesizlikten kontroller tam anlamı ile yapılmadı”

Gemikonağı CMC alanını Serbest Limanlar dairesi, Devlet Emlak Malzeme dairesi, Jeoloji dairesi ve Çevre Dairesi sorumluluğundadır. Bizler yıllardır bu dairelerdeki koordinesizlikten kontrollerin tam anlamı ile yapılmadığını ve alandaki atıkların temizlenmesi için yapılacak sözleşmede teknik şartname yapılması ihaleyi alan firmanın iş yapıp yapmadığını kontrol etmesi için bir komite oluşturulmasını istiyoruz. Bu komitede yerel yönetim olan Lefke Belediyesi, Lefke Avrupa Üniversitesi, STÖ’lerinin temsilcilerinden ve Serbest Limanlar dairesi, Devlet Emlak Malzeme Dairesi, Jeoloji Dairesi ve Çevre Dairesinden birer temsilcinin yer alması gerekmektedir ve bunu talep ediyoruz.

“Sivil Toplum Örgütleri Lefke de madencilik yapmasına kesinlikle izin vermeyecektir”

STÖ’leri Lefke de madencilik yapmasına kesinlikle izin vermeyecektir. Gür-İş firmasının madencilik yapmak istediği bölge Minareli Cami- Aplıç- Lefke Gazi Lisesi üçgenidir ki bu Lefke’nin tek yeşil alanıdır. Bu bölge de yok olursa Lefke de nefes alacak yer kalmaz.

“Fugasa bölgesinde işlenen maden suları Lefke’ye kadar gelmişti”

Geçtiğimiz günlerde Lefke Aplıç bölgesinde çıkan ve Güney’e geçen yangında bulunmuş bir kişi olarak da Güneyde kalan ve madencilik yapılan Fugasa bölgesinde işlenen maden atıklarının ve sularının Lefke’nin üst başında ara bölgeye kadar geldiğini gördük. Bu sular bir yıl önce Lefke’ye kadar gelmişti.

“Havadis gazetesi yayınları ilgilileri harekete geçirdi”

Havadis gazetesinin yaptığı yayın üzerine ilgililer faaliyete geçti ve ara bölgede bir set oluşturarak ilgili Rum şirkette bu suları o setteki göletten kendi havuzlarına pompa vasıtasıyla taşıttı. Ancak bu sistem de yetersizdir. Suyun o bölgeye gelmemesi ve yer altı sularının kirlenmemesi için o sorunun kökten çözüm bulunması gerekir. Zaten o bölgede yapılan madencilikten dolayı çok sayıdaki Rum köyü maden tozu içerisinde kalmıştır. Maden atıklarının temizlenmesine evet diyoruz. Madenciliğe hayır diyoruz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar