Bence sıra bize geldi; Çevreyi umursayanlara yani. Çevreyi hunharca katledenlerden ‘hesap sorma’ zamanıdır. Belediye seçimleri yakındır. Çevreyi umursayanlar, belediye seçimlerini çevreyi temizlemek için kulanmalıdır. Çevreyi yerelden genele doğru korumak en doğru yoldur. O halde etrafı gözlemleyip karar verme zamanı geldi. Yaşadığımız yeri temizleyerek Dünya’yı temizlemeye katkı koyalım.
Yerel yönetim bence çöp toplamak, çiçek ekmek değildir. Yaşadığımız çağda, yerel yönetim çevreyi korumak demektir. Yerel çevrede yeniden aday olanlar için karar vermek çok kolay olacaktır. Bugüne kadar neler yaptıklarına bakılarak karar verilebilir. Hemen kriterlerden bir tanesini yazıyorum; çim ekenlere oy yok. Ben dönümlerce ‘ÇİM EKEN EKEN’ eski belediye başkanlarına asla oy vermeyeceğim ve verilmemesi için de herkese tavsiyede bulunacağım. Lütfen sizler de vermeyin.
Çevreyi umursayın; çevre olmazsa çocuklarınız ve torunlarınız yaşayacak doğa parçası bulamayacak. En kötüsü çevre kirliği şimdiki gibi son hızla devam ederse, pek çok biliminsanının belirttiği gibi çocuklarınız ve torunlarınız 50 yıla kalmaz ‘YANARAK ÖLECEKLER’.
Hatta dönümlerce ‘çim eken belediye başkanları yargılanmalı’dır. Çevreyi kirlettikleri, suyu hunharca ve düşüncesizce tükettikleri gerekçesiyle yargılanmaları gerekir.
KKTC yasalarında belki bu kriterler yok. Eğer yoksa yasalar hızlıca gözden geçirilerek, nasıl ki yere çöp atmanın cezası varsa, çevreyi kirletmenin kapsamı genişletilerek düşüncesizce uygulamalar yapan (çim eken) belediye başkanları da yargılanmalıdır.
ÇİM ÇEVRE KİRLİLİĞİ demektir. Çim ekmek pek çok nedenle çevre kirliği yaratmaktır. Birincisi suyu düşüncesizce tüketmektir. Dünya nüfusunun yarıdan fazlası sağlıklı içme suyu bulamazken suyu harcamak bir suçtur. İkincisi dönümlerce çimi korumak için zararlılara karşı kimyasal ve zararlı ilaç kullanmak lazım. Bu da zararlı ilaçların yer altı sularının ve toprağın kirlenmesine neden olmaktır. Dünyada her yıl takriben 1,5 milyon insan kirli sudan bulaşan hastalıklardan dolayı öldüğü de unutulmamalıdır*.
Üçüncüsü çim sulamak için elektrik enerjisi tüketmek gerekir. Elektrik tüketince de elektrik santrali daha da çok çalışıp, atmosfere karbondioksit, metan, azotoksit gibi sera gazlarının salınmasına neden olur.
Çim yanında ‘AĞAÇ KATLEDEN BELEDİYE BAŞKANLARI’na da oy vermeyeceğiz. Ağaçların katledilmesi, yeşil ve ormanlık alanların azalması da karbondioksit oranını artırır. Ağaçlar karbondioksiti atmosferden emerek bünyelerinde tutar. O halde ağaç eken ve ektiği ağaçlar da yerel özeliklere uygun olan, belediye başkanlara oy verilmeli. Ağaçları katledenleri de tarihin kirli çöplüğüne yollamalı.
