ÇİFTÇİ, HAYVANCI HAKLIDIR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

ÇİFTÇİ, HAYVANCI HAKLIDIR

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Kokusuna tahammül edemedikleri için hayatlarında bir defa bile Mandıra ve ağılların yanından geçmeyen masa başı kravatlılar sınıfının elbette ki hayvan üreticilerini anlamasını beklemek abese iştigaldir!

Ki artık bizatihi hükümetin kendisi sadece makam işgal eder duruma düşmüştür.


Nitekim hayvan besici ve üreticilerinin günler öncesinden eylem yapacaklarının bilinmesine karşın hiçbir tepki göstermeyen, insiyatif yüklenmeyen hükümet sırf bu tutumu nedeniyle iç barışı bir kez daha tepeledi!                                                                                               ***                                                      HAKLI İSTEKLER:  Neydi “hayvancıların” istediği? “En azından Sütek’ten alacağının yüzde 55’in karşılığı olan 14 milyon borcun ödenmesi

Arpa ve süt fiyatlarının ayarlanması. Keçi sütü alımına garanti verilmesi falan..

Bu istekler abartılmış, katiyen yerine getirilemeyecek yada üzerlerinde uzlaşmaya gidilemeyecek kadar mıydılar?

Ki hükümetin artık tek söyleyebileceği şu mudur? “Bizden sakın tek fiskelik bile bir şey talep etmeyin mümkün değil karşılayamayız…”

Yani ne? Bu hükümet artık görev yapamayacak kadar müflis duruma düştü!

O zaman yapması gereken nedir? Ya istifa etmek yada erken seçimi öne çekmek.

Denecek ki “geçmişten bugüne hükümetler çok mu farklı davrandılardı? Hangisi erken seçimsiz yada istifasız bir yıl dayanabildiydi?                                       “Doğru” diyeyim ve ekleyim: Fakat bu hükümet de o gidenlerin bir kopyasıdır!

***

ÜRETİCİ HAKLIDIR: Çiftçi, hayvancı.. Bu çalışan insanların  ömürleri ağıllarda mandıralarda, toprakta geçer..

Kış geldi mi başları yağmur bulutlarını gözler. Yaz geldi mi arpa buğdayın hasadını..

Fakat ne her zaman yağmur yağar ne toprak umulanı verir. Ki bu kurak çorak ülkede ziraat da hayvancılık da  “talih kısmettir!” Oysa insan kaderine sahip çıkandır. Ne demek talih kısmet?

Ki dövün dövün dövünüyoruz: Neden et satın alınamayacak kadar pahalı oldu diye..

Fakat anlıyoruz ki o etin, süt ürünlerinin  pahasını, hayvancılarla süt üreticileri yaratmıyorlar.

Öyle olsaydı Meclis kapılarına dayanmazlardı. Aksine lüks arabalarında devlet makamlarına uğrar kazançları ve desteklenmeleri nedeniyle devleti alilelerine teşekkürlerini sunarlardı..

Oysa et pahalı ama o etin hayvanını üreten dolayısıyla kazanan hayvancı değil! Kazansaydı neden kazan kaldırsındı?                                                ***

PEKİ KİMDİR KAZANAN?  Belki bu yazımın konusu değil ama yazarken makas değiştirmek zorunda kaldım..

Çünkü KKTC’nin hâlâ ve ta temelinde çözülmeyen sorunları vardır. “Bozuk düzen” dediğimiz olayın nedeni 47 yıldır hâlâ öyle geldi böyle gittiğimizdir!

Ne idiysek 74’de gene oyuz 2021’de! Kimin sayesinde? Kimin hatası nedeniyle? Sorumluları kim?

Tabi ki bizi yöneten seçilmişlerimizde! Bugün de ispatı tekerrür ediyor. KKTC yurttaşları etin pahasından yakınırken hatta artık 10 liralık kıyma alan insanlarımızın olduğu medya manşetlerinde salınırken, hayvan üreticileri de Meclis kapılarında eylem yapıyor!

Yani hancısı da yolcusu da dertli! Bizi yönettiğini zanneden arkadaşlara sorarsanız hatta o makamlarda ne büyük fedakârlıklarla oturdukları cevabını alırsınız!

…VESSELAM işler yolunda değil! Pandeminin de iyice gerdiği sinirler patlama  noktasına geldi. Hükümet bir şeyler yapmalıdır diyeceğim ama işte hep birlikte görüp yaşıyoruz. İstifa edip gidecek takati bile kalmadı!                                                                                             ***

KISACA TAKILDIĞIM: (TC ile YUNANİSTAN)

Eğer birbirlerini aldatmaya yada dünya aleme ne kadar barışçı olduklarını göstermeye çalışmıyorlarsa doğrusu çok güzel rol yapıyorlar!                                       Şöyle ki TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile mevkidaşı  Dendias izleyenlerin medyanın önünde iyi rol kestiler!

Birbirlerine yönelik o  ne iltifatlar.. Sarılmalar, koklaşmalar, davetler, gülücükler, barış sözleri!                                                Kendilerini izleyen seyircileri bile aldatmış olacaklar bakın “güvenilir kaynaklar” dedikleri o türlü çeşitli  misyon şefleri müzakerelerle ilgili ne söylediler:                                      ***

“TC-İLE ATİNA’YA BU YAKIŞIRDI.” İki dışişleri Bakanı arasındaki görüşmeleri değerlendiren  güvenilir kaynaklar şöyle dediler:                                                             “YUNAN tarafı Çavuşoğlu ile beraberindeki heyeti çok iyi karşıladı. İki komşuya yaraşır bir diyalog oldu. Birçok konuda değişik tutumlara sahip olmanın, diyaloga engel teşkil etmediği kanıtlandı. Bunlar, görüş ayrılıklarının Atina’daki görüşmede ele alınmadığı anlamına gelmemeli. Önemli olan üslup ve metodolojide anlaşmaktır!”

***

BREH BREHH! Meğer ne olmuş bu ziyarette? Onca karşılıklı atışmalara dalaşmalara karşın bu kez  iki taraf da birbirlerini kırmadan dökmeden konuşabilmişler!

Şöyle ki Kıbrıs sorunu, Ege, Doğu Akdeniz, PKK, FETÖ, DHKP, azınlıklar, göç  gibi sorunlar masaya yatırılmış.

Fakat çok enteresandır. Onca sorunun masaya yatırılmasına karşın sonunda yapılan basın toplantısı sadece 9 dakika sürmüş!

YANİ? Henüz tarafların hiçbir konuda söyleyecek açıklayacak karşılıklı mutabakatı yok!

Bana sorarsanız ne Kıbrıs siyasi sorunuyla ilgili ne Doğu Akdeniz nede Ege denizi ve Batı Trakya’daki Türk azınlıklarıyla ilgili hiçbir sorun  “laflamadan” öte ele alınmadı! Alınmış olsaydı tutun ki şöyle dememiz gerekecekti:

“Bu görüşme sonunda anlaşıldı ki artık Yunanistan hem Kıbrıs siyasi sorununda hem Doğu Akdeniz’de geri adım atacaktır!..”

“TC ise dost Yunanistan’ı üzmemek için Doğu Akdeniz’deki araştırmalarından vazgeçecek, Kıbrıs’ta federasyon tezini destekleyecektir!..”

Peki var mı böyle bir ihtimal? Türkiye diyor ki “ben Doğu Akdeniz’de Kıbrısta’ki Türk soydaşlarımız için onların hakkı için  araştırma yapıyorum.”

BU görüşmeden sonra Yunanistan “buyur devam et mi diyecek?” Gazın AB’e borularla Türkiye üzerinden nakline mi cevaz verecek?

Yada Yunanistan  bu görüşmeden sonra adadaki federasyon tezinden vazgeçerken, Türkiye’yi hedefleyen Mısır, Fransa, İsrail ile ortak askeri tatbikatlarını sonlandıracak?                                        ***

UZUN LAFIN KISASI:  Kavga etmek yerine sorunları konuşup çözüm aramak tabi ki ehveni şerdir.                                                     Ancak Kıbrıs siyasi sorunu çözüme ulaşmadan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hakkı hukuku teslim edilmeden ve Batı Trakya’daki Türk ahaliye yönelik baskılar sonlanmadan, TC ile Yunanistan her an her vesileyle eller tetikte çatışmaya hazır iki kızgın kovboy olarak kalacaklar.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar