Yeni Zelanda’daki Massey Üniversitesi’nden araştırmacı Trisia Farrelly da BBC’ye plastik için gerekli hammaddeyi üreten petrol ve gaz firmalarının, dikkatleri üretime değil, atıklara çekmeye çalıştığını söyledi.

Farrelly, şimdi meselenin nasıl bir anlaşma yapılacağı olduğunu belirterek, “Denizlerdeki çöp ve atık yönetimine odaklanan zayıf bir anlaşma mı olacak, yoksa plastiğin çıkarılması ve üretiminden, kirliliğin giderilmesine kadar tüm aşamaları kapsayan bir çözüm mü?” diye sordu.

Farrelly, plastiklerin ne derece zararlı olduğunu belirlemek için daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerektiğini kabul ediyor ancak gecikmenin tehlikeli olacağını düşünüyor.

“Plastik kirliliğinin bazı etkileri konusundaki araştırmalar daha yeni sayılır. Bir kısmı da karmaşık” diyen Farrelly, “ancak plastik kirliliğinin geri dönüşü olmayan zararlarından kaçınmak için acilen önlem alınması gerektiğini gösteren gereğinden fazla kanıt var” ifadesini kullanıyor.

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden kimya profesörü Hans Peter Arp ise henüz bilinmeyen birçok şey olduğuna katılıyor, ancak plastik kirliliğinin gezegenin sınırlarını zorladığını söylüyor.

Profesör Arp, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Birikmiş ve geri dönüşü olmayan plastik kirliliğinin yarattığı küresel tehdide verilecek yanıt, atık yönetimi için uluslararası eşgüdümlü stratejilerle birlikte, yeni plastik malzeme tüketimini hızla azaltmaktır” dedi.