Röportaj:Çağla ELEKTRİKÇİ
Alışveriş hiç bu denli kolay olmamıştı. Bir onay tuşuyla, vaktiniz olmadığı zaman dahi, saat fark etmeksizin sanal alışveriş de yapabilmektesiniz. Üretilen milyonlarca kıyafet, trendler değiştikçe hızlıca üretilmekte, tüketilmeden atik haline gelmekte. Bu durum regülasyonları ise belirsiz bir hale getirmektedir. Birçok perakendecilerin kar amaçlı yaptığı ucuz ve hızlı üretimin çevreye verdiği zarar kaçınılmaz olmakla birlikte, isçiliğin daha da ucuzladığı görülmektedir. Ulusları, hükümetleri birbirine daha da çok bağlayan üretim ve tüketim ilişkisi, özellikle nakliye gemileri hesaba katıldığı zaman, düzenleme gelmediği takdirde çevresel sürdürülebilirlik bilincini taşımamaktadır. Çevreye sosyo-ekonomik olarak büyük çapta zarar veren endüstrinin atik hale hızlıca gelebilmesi, 3/5in üretildiği yılda çöpte endüstri tarafından atılması egzoz dumanı değerlerinin yani sıra, bu alanda çalışma yapılabilmesinin de onunu kesmektedir. Peki, bu durumda ne yapmalıyız? Temiz tasarım, yavaş tüketim disiplinler arası olup, üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu Cemaliye Kasap sorunu ele alan röportajımızda ‘Coffee and Design’ Yerel Üretim Pazarının organizatörü ve tasarımcı Cemaliye Kasap konuğumuz oldu.
SORU: Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
CEVAP: Çok kısaca tanımlamam gerekirse, 91 doğumluyum. Uygulamalı Matematik ve Bilgisayar mezunuyum. Üniversite bittikten sonra hayatımda farklı bir yönde ilerlemek istediğimi fark ederek, Çanta Tasarımı ile ilgili bilgiler öğrenmeye başladım. Hayal ettiğim her şeyi anında gerçekleştirme isteğimden hızlıca Mint Muse adındaki markamı kurdum. Son 6 yıldır çalışmalara son surat devam ediyorum. Daha sonra İstanbul Moda Akademisi’nde Çanta Tasarımı Programına Katılıp diplomamı aldım. Aynı zamanda 2016 yılından itibaren KKTC’de ki genç girişimci, el emeği ürünler üreten kişileri bir araya getiren ‘Coffee and Design’ Yerel Üretim Pazarının organizatörlüğünü üstleniyorum.
SORU:Neden çevreye duyarlı moda önemli?
CEVAP: Hazırladığım tasarımlardan yola çıkarak açıklayacak olursam genel olarak tüm işlerim ruh halimin etkilenmelerinden ortaya çıkıyor. Etrafımdaki faklı enerjilerden çok kolay etkilenebilen bir yapım var. Sanırım paylaşmayı çok sevdiğimden. Edindiğim en güzel ruh halleri de doğadan geliyor. Daha çok Doğanın varlığı olmazsa bizde olmayız mentalitesi ile ilerliyorum. Bir diğer açıdan bakmam gerekirse Vicdanlı bir modanın mümkün olduğuna inananlardanım. Hazırlanan her bir ürün, her bir parçayı farklı farklı bedenler olarak algılıyor her ürüne bu bakış acısıyla bakıyorum.
Geleneksel Tekstil Sanatımızda yıllarca kullanılan doğal lifler ve boya maddelerinin kullanımı gerek doğal kaynakların azalması ve sınırlanması, gerekse endüstrileşmenin hızla yükselmesi ile tarihsel süreç içinde yok olmaya başlamıştır. Ekolojik tekstiller, ekolojik dengeyi bozmadan insan ve çevre sağlığına zarar vermeden üretilebilen, kullanılabilen ve geri dönüşüme sunulabilen ürünlerdir. Ekolojik üretim, ekolojik yaşam ve çevreye saygı; tasarımların oluşumundaki yaratıcı düşüncede büyük rol oynuyor. Hem tasarımcının ruhunu hemde doğanın güzelliğini besliyor. İnsan benini enerjiler doğayı ise bizler etkiliyoruz. Dolayısıyla karşılıklı sürdürülebilirliğimiz için birbirimize ihtiyacımız var.
SORU: Alternatif ne olmalı?
CEVAP: Modanın alternatifi en kısa yoluyla geri dönüşüm ile bütünleşmek. Geri dönüşüm deyince benim aklıma ilk olarak Karma geliyor. Gelişen Pazarlama Teknikleri ile tabi ki vegan, çevreye duyarlı, geri dönüşümsel ürünlerin tümü moda olma yolunda hızla ilerliyor. Bilinçli sürdürülebilirlik daha çok vicdan ile mümkün. Üretirken ve tüketirken tercih edeceğimiz parçalara dikkat ederek kendimize alternatifler yaratabiliriz. Böylelikle karmaya ne verirsek onu alıyoruz, ne alırsak onu veriyoruz.
SORU: Tüketim kaçınılmaz olduğu kadar, yeterince tartışılmıyor mu?
CEVAP: Bence bu soru son zamanlarda hayatta kalabilmek için kendime sorduğum birçok sorunun tümü. Nasıl cevap verilmesi gerektiğini inanın bende bilmiyorum. Aklımın Ruhumla çeliştiği her noktada aklımda bu sorular var. Hayatta kalabilmek için çalışmak pek bir mecburiyet. Eğer Kıbrıs’ın Kuzeyinde özel bir kurumda çalışıyorsanız tüketilen ürün siz oluyorsunuz. Neden mecburuz? Bu soruları vicdanımı rahatlatabilmek için ben el emeği ve yerli üretime destek vererek cevaplıyorum. Yerli üretime ne kadar destek verirsem sürdürülebilir tüketimi en azından destekleyebileceğimi düşünüyorum. Bu soruya son olarak söyleyebileceğim tek şey soru sormadan biz olamayız da soru sormadan devam etmekte kolayımıza geliyor.
SORU: Etik alışveriş için neden önemli sizin için?
CEVAP: Eğer Kıbrıs için konuşuyorsak Etik alışveriş tanımını kesinlikle benimsemediğimiz net. Böyle bir kavramdan haberdar dahi olmadığımızı düşünüyorum. Etik alışverişten önce Etik üretim değerlerimizi güçlendirmek ilk adımlardan olabilir. ‘Etik alışveriş ‘ bakış açışımızı geliştirebilmek için en azından üreten tasarımcıları diğer markalardan farklı görmeyerek başlayabiliriz.
SORU:Yerli üretim pazarı hakkında nasıl daha fazla bilgiye ulaşabiliriz?
CEVAP: Yerel Üretim Pazarı hakkında tüm bilgileri FB ve Instagram platformlarındaki Mint Muse sayfamdan alabilirsiniz. Kısaca bilgi vermem gerekirse;
Coffee and Design Yerel Üretim Pazarı 2016 yılından itibaren panayır mantığından uzak birbirinden farklı tasarım değeri olan genç üreticinin ürünlerini bir araya getiren ve müşteriye tanıtmayı hedefleyen bir harekettir. Yılda 2 kez düzenlenmektedir. Aslında bu hareket daha çok gençlerin neler yapabileceğini ve beyinlerimizin bir kösesine yapılan Kıbrıslıdan bir şey olmaz mantığının güzelce cevabıdır.
