Çatal, bıçak ve kaşık… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Çatal, bıçak ve kaşık…

Ahmet OkanAhmet Okan

Her gün belirli saatlerde yemek yemek için masaya oturur insan.

Bir elinde çatal, bir elinde bıçak.


Yemeğine göre kaşık…

Olağan şeydir, kimse elinde tuttuğu çatalın evriminden haberdar değildir.

Ne de bıçağın, ne de kaşığın.

Sorgulanmaz.

Günlük hayatın olağanlığı içinde kullanılır bu araç ve gereçler.

Herkesin her şeyi sorgulayacak hali de yoktur.

Herhangi biri iğne iplikle uğraşırken iğnenin ya da o ipliğin yolculuğunu niye düşünsün ki!

Ama her şeyin bir tarihi, geçmişi, macerası vardır nihayetinde…

Eskiden tahta kaşık çok kullanılırdı.

Özellikle mercimek çorbası tahta kaşıklarla içilirdi ki metal kaşıklardan daha bir keyif vericiydi…

Çatal, bıçak ve kaşık üzerine çeşitli bilgiler vardır.

İlk insanlar acıkmaya başlayınca ağaçlardaki meyveleri koparmaya başlamışlar, derken dalların işe yaradığını görüp,

O dalları araç gereç haline getirmişler.

Çin’de tahta çubuklarla yemek yemek günümüzde de geçerlidir ki Çin restoranlarında bu alışkanlık sürüyor.

O çubuk tahtalarla yemek yeme alışkanlığı M.Ö 5000 bin yıllarında başlamış.

Daha sonra, iki uçlu çatallar yapılmış ki günümüzde bunlar macun ikramında kullanılır haldedir örneğin ya da başka şeyler için.

Kaşığın evrimi ise daha ilginç:

Bir ağaç dalı üzerine midye kabuğu tutturulmuş ya da ona benzer bir deniz kabuğu.

Böyle başlamış kaşığın hikayesi…

Bugünkü bıçakların tarihsel hikayesini tahmin etmek zor değil.

Avlanma ihtiyacı nedeniyle taşların yontulması ve sivri uçlar haline getirilmesi, bu zanaatı ta bıçağın gelişmesine kadar taşımış…

İlginç anlatılar da vardır.

Papaların her şeye maydanoz olduğu dönemlerde sivri uçlu bıçaklar yasaklanmış, çünkü insanlar bu bıçakları kürdan yerine de kullanıyor ve zaman zaman birbirlerini yaralamalarına neden oluyormuş.

Dönemin Papası da sivri uçlu bıçakları yasaklayıp, uçlarının yuvarlak olmasını buyurmuş.

Ucu yuvarlak olan bıçakların geçmişi buna dayanıyormuş…

Bıçak meselesi günümüzde en çok kullanılan saldırı silahlarındandır.

Kimi yerlerde bu silahın her Allah’ın günü insan öldürmeye yönelik kullanıldığı görülür.

Herkesin cebinde sivri uçlusu bulunduğu görülür ve çektiği gibi saplayıverir.

Nereden nereye!

İnsanlığın doğal ihtiyaçlarını karşılaması için daldan budaktan yaptığı şeyler silaha dönüşmüş!

Ortaçağda kilise sivri uçlu iki dişli çatallara da takmış ve yasak koymuştu.

Neden sonra Rönesans döneminde yaygınlaşmış çatal kullanımı…

Osmanlı’da ise durum bambaşkaydı.

Avrupa’da çatal, bıçak ve kaşık çoktan yaygınlaşmış ve medeniyetin bir parçası haline gelmişken, Osmanlı topraklarında yemekler elle yenmekteydi.

Neticede o medeniyetin etkisi 19. yüzyılda kendisini göstermiş ve çatal, bıçak, kaşık kullanımı giderek yaygınlaşmıştı.

Ama iş çığırından çıkacak ve sivri uçlu bıçaklar sadece yemek masalarında kullanılmayacaktı.

Medeniyetin değil, insanlık dışı bir kültürün parçası haline gelecekti ne yazık ki.

Çatal bıçağı birlikte ilk kullanan Padişahın II. Mahmut olduğu söylenir.

Anlaşılan, onun ne yapmak istediği, memlekete neyi getirmek istediği anlaşılamamıştır!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar