TKP Yeni Güçler Genel Başkanı, Din İşleri Dairesi’yle ilgili eleştirilerinin yanlış olduğuna ikna edilmezse Pazartesi günü Meclis Genel Kurul’unda çok ağır bir konuşma yapacağını belirterek, “Biz Türkiye’de yaşananları gördük, burada FETÖ’vari bir sultanlık istemiyoruz” dedi.
Hür-İş, Din Görevlileri Sendikası ve Din Görevlileri Birliği temsilcileri, TKP Yeni Güçler’i ziyaret etti.
LATİFOĞLU: “ BİLGİ EKSİKLİĞİNİ DÜZELTMEYE GELDİK”
Hür-İş Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, ziyaretlerinde yaptığı konuşmada, Pazartesi günü mecliste görüşülerek madde madde oylanan Din İşleri Dairesi (Değişiklik) Yasa Tasarısıyla ilgili siyasi partilerde bilgi eksikliği olduğunu gözlemlediklerini ve bazı noktaları açıklığa kavuşturmak için ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
240’ın üzerinde çalışanı olan bu dairede 46 kadro 16 kadrolu çalışan olduğunu bunların dışındaki tüm çalışanların geçici olarak 20 yıldan fazladır görev yaptığını anlatan Latifoğlu, bu yasanın çalışanlara iş güvencesi sağlamak amacıyla hazırlandığını belirtti.
Latifoğlu, bu düzenlemeyle birlikte aksayan noktaları de bu yasayla düzenlemek istediklerini kaydederek, bu yasayla birlikte “TC’den din görevlileri mi getirilecek” eleştirileri yapıldığını oysa şuanda TC’den gelen 120 din görevlisinin camilerde hizmet verdiğini vurguladı.
“Bu kişiler TC elçiliğinin müşavirliğine bağlı, bizim Din İşleri Başkanlığımıza tabi olmadan hizmet vermektedirler” diyen Latifoğlu, yasayla, süreç içerisinde bu sayıyı 75’e indirip buradaki İlahiyat fakültesinde yetişen kişileri, Din İşleri Dairesi’nin denetiminde yerleştirmenin önünü açmaya çalıştıklarını belirtti.
Latifoğlu, akıllarında kalan sorulara cevap vermeye hazır olduklarını söyleyerek, Meclis’te bu yasaya destek verilmesini istedi.
ÇAKICI
TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı ise, CTP’nin de komitede olumlu oy verdiğini ancak fikirlerinin yapılan eleştiriler sonucunda olumsuza dönüştüğünü savunarak, sesiz şekilde yasallaşacakmış gibi görünen tasarının yanlışlıklarının toplumun gündemine oturduğunu söyledi.
Geçici çalışanların kadrolanmasına itirazları olamayacağını ifade eden Çakıcı, “Düşünün ki bir Din İşleri Dairesi var, bunun başında müftü dedikleri bir müdür var, burası herhangi bir devlet kurumu gibi daire olmalı, müdürü olmalı. TC’deki Din işleri Daire Başkanlığı gibi ayrı bir statü verilmesini kabul edemeyiz” dedi.
“DAİRE İÇİN TOPLANAN PARALARIN SENDİKA HESABINA YATMASI KABUL EDİLEMEZ”
Çakıcı, daire için toplanan hac ve umre paralarının Daire hesabına değil de sendika hesabına yatmasını kesinlikle kabul edemeyeceklerini vurgulayarak, Din İşleri Dairesi Başkanı’nın TC’den avans isterken bile sendikanın hesabını işaret etmesinin nedenini ve tüm paranın niye sendikada toplandığını bilmek istediğini söyledi.
Daire içerisindeki kadrolu personelin dışlanarak, yerlerine bazı cami görevlilerinin geçici olarak muhasebeci, arşivci, danışman olarak atandığıyla ilgili duyumlar aldıklarını da belirten Çakıcı, “Ben baktığım zaman görüyorum ki Daire Başkanı kendi çevresini daire içerisine yerleştirmiş. Sendika hesabında toplanan paranın nereye gittiğini de sorgulayacak olan yok” diye konuştu.
Çakıcı, bir de yine Din İşleri Başkanlığı’nın başkanlığında ve onun tarafından atanacak 2 başkan yardımcısının olduğu ve en kıdemli din işleri görevlisiyle sendika temsilcisinin oluşturduğu komisyon kurulmasının yasaya konduğunu belirterek, bu kişilerin yeterlilik belgesi verecek niteliklere sahip olamayacağını, akademik yeterliliği olmayan kişilerin bir imama yeterli olup olmadığını söyleyemeyeceğini savundu.
Devlet kurumunun kontrol altına alınmaya çalışılmasının, Kamu Hizmeti Komisyonunun yerine geçilmeye çalışılmasının, toplanan paranın devlete değil dışarıda bir yerde toplanmasının kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çakıcı, “ve buna benim ülkemin muhalefeti de dahil onay veriyor” dedi.
Çakıcı, “Beni bugün bu olumsuzluklar konusundaki bilgilerimin yanlış olduğuna ikna ederseniz oyumu değiştireceğim, edemezseniz Pazartesi çok daha sert ve ağır bir konuşma daha yapacağım” ifadelerini kullandı.
“Biz Türkiye’de yaşananları gördük, burada FETÖ’vari bir sultanlık istemiyoruz” diyen Çakıcı, elinde daire adına resepsiyona katılan kişiye verilen iaşe yardımı makbuzu olduğunu kaydederek hayatında ilk kez böyle bir şey duyduğunu söyledi.
