Uzun yıllar önceydi.
Girne limanında görevli memurlar aramışlar ve “büyükelçi bize fırça çekti, sınır dışı edilen bir dansözü geri almak zorunda kaldık” diye çok şaşırdığımız bir iddiada bulunmuşlardı.
Şaşırmamız bizim saflığımızdandı.
Bir büyükelçinin böylesi bir şey yapmayacağını düşünmemizdendi.
Biz inanmak istemesek de olay maalesef doğruydu.
Hemen ertesi gün, Lefkoşa’nın tanınmış ailelerinden birileri ziyaretimize geldi.
Gözleri yaşlı bir şekilde olanları anlattılar.
Türkiye’den turist vizesiyle KKTC’ye giriş yapıp meslek icra etmeye başlayan bir dansöz ile kocası arasındaki ilişki aile birliğini bozacak düzeye ulaşmış.
Kadın yetkili makamlara başvurmuş.
Tabi, arada bir hayli de rezilane olaylar meydana gelmiş.
Yetkililer, ki bu olayda ilgili bakanlık ve polis komutanları devredeydi, dansözü sınır dışı etmişler.
Dansöz, Taşucu’nda gemiden iner inmez ortalığı birbirine katmış.
Gücü her neyse bu güç elçiyi bile harekete geçirmiş.
Bir yanda büyükelçi, diğer yanda kararın doğruluğunu savunan yetkililer ve memurlar.
Kimin dediği oldu?
Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Lefkoşa’da görev yapan Büyükelçi’nin.
Dansöz elini-kolunu sallaya sallaya geri geldi.
Bıraktığı yerden yuva yıkmaya devam etti.
***
Girne Ağır Ceza Mahkemesi açıkladı;
Girne bölgesinde, 2018 yılı Ocak ile Eylül ayları arasında toplam bin 743 suç işlenmiş.
Bu suçların 447’si ağır cezalıkmış.
Suç işleyenlerin önemli bir bölümü vatandaş olmayanlar ve/veya KKTC’ye çok kısa süre önce turist vizesiyle giriş yapanlar.
Daha evvelki hafta, Girne’de bankta, uyuyan adamı öldüren de öyle öldürülen de.
Belediye Başkanı “gemiden inen Kale arkasında sabahlar. Ertesi gün de şehre iner. Bu Girne için büyük bir sorundur” demişti.
Haksız da değil.
Son 2 ayda KKTC’de turist vizesiyle bulunan 7 kişi hırsızlıktan tutuklandı.
Şimdi yargılanıyorlar.
Ya tutuklanmayanlar?
***
Polis, Perşembe akşamı Girne’ye yönelik “huzur” operasyonu yaptı.
Limanda, kale arkasında veya izbe kahvehanelerde bulunan yüzlerce kişiyi kontrol etti.
Yirmi tanesini suç isnadıyla tutukladı.
Beş tanesini mahkemeye sevk etti, on beş tanesini sınır dışı etti.
Polis kontrol yaptığı sırada “siz kimsiniz de bize kimlik soruyorsunuz” diyenler bile oldu.
***
Tam kırk yıldır mesele gelip aynı yere dayanıyor.
Gemiden ya da uçaktan inenlere “nereye gidiyorsunuz, nerede kalacaksınız, yanınızda kaç para var” sorusu sorulmuyor.
Ara ara sorulmaya teşebbüs edildi ama dansöz örneğinde olduğu gibi “susturuldular.”
Böylece memleket sorma gir hanına döndü.
Hırsızlık ve daha vahim suçlar sıradan olaylar haline geldi.
Niye?
Büyükelçilik öyle istiyor diye.
Vatandaşları rahatsız edilmesin, serbestçe girsinler diye.
Üst boyuttaki statükonun değiştirilmesinden vazgeçtim.
Sadece bu statükoyu değiştirenler bile Kıbrıs Türküne büyük bir iyilik yapmış olacaktır.
Çünkü söz konusu olan Kıbrıs Türkünün can ve mal güvenliğidir…
