BÜTÜN MERAĞIM İKİ SORU... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

BÜTÜN MERAĞIM İKİ SORU…

AKEL’in (tarihi boyunca Enosis’i savunan ve federasyonu acı uzlaşma sayan partinin) eski Genel Sekreteri ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Kolokas Cumhuriyeti) eski Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (Renga Cumhuriyeti) geçip 80 yaşına basan bir AKEL üyesi Kıbrıslı Türk’ün (herhalde kendini Kıbrıslı Türk hissediyor veya ben öyle tahmin ediyorum) doğum günü partisine katılmış.

Facebook denilen sosyal dedikodu mecrasında gördüğüm fotoğraflara göre doğum günü partisi denize nazır bir mekanda yapıldı ve Hristofyas da dahil katılanlar bol bol göbek attılar.
Yok yok kimse yanlış anlamasın, yazının bu bölümünün konusu AKEL veya Hristofyas değildir.
Mehmet Ali Talat’tır.
Evet evet Mehmet Ali Talat.

Hani önceleri “mandıra” diye anılan sonra da “renga cumhuriyeti” diye lakap takılan KKTC’nin ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat.
Şimdilerde birbirlerini tepe tepe telef eden CTP’lilerin “abi gel bizi kurtar” dedikleri Mehmet Ali Talat.
Yok yok konu CTP de değil.
CTP’nin iç tepişmeleri beni dahil kimseyi ilgilendirmiyor artık.
Ben eskilerin deyimi ile Talat’ın halet-i ruhiyesini merak ediyorum.
Yani ruh halini.
Cumartesi günü “Renga Cumhuriyeti’nin” lideri Mustafa Akıncı ile “Kolokas Cumhuriyeti’nin” lideri Nikos Anastasiadis Arasta ile Uzun Yol’da bir araya geldiler.
Doğrusu iyi bir sempati havası estirdiler.
Hatırlarım Mehmet Ali Talat böylesi bir sempatiyi yaratmak için kendi başına Uzun Yol’a geçmişti de kendi başına geri dönmüştü.
“Kolakas Cumhuriyeti’nin” Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas’a “niye Kuzey’e geçmiyorsun” denildiğinde de “ben yasal bir cumhuriyetin Cumhurbaşkanıyım, işgal altında ve yasa dışı bir yere gitmem” diyordu.
Çok merak ediyorum dün yasa dışı ve işgal altında dediği KKTC’ye geçip de göbek atan Dimitris Hristofyas’ı gördüğünde Mehmet Ali Talat ne düşündü? Ne hissetti?


***

1 Mayıs 1958’de Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rum işçiler birlikte Kızıl 1 Mayıs’ı kutladılar.
Uzun Yol’un başında toplanıp çarşıya yürüdüler.
Çok kalabalıktılar.
Emperyalistler ve faşist terör örgütleri derhal harekete geçtiler.
Türk işçilerin taşıdığı Türkiye Cumhuriyeti bayrakları ile Rum işçilerin taşıdığı pankartları fayda etmedi.
24 Mayıs’ta İnkılapçı (Devrimci) Gazetesi sahibi Fazıl Önder alçakça öldürüldü.
22 Mayıs’ta sendikacı Ahmet Sadi Erkut eşi ile birlikte alçakça kurşunlandı.
Ağır yaralı kurtuldular ve İngiltere’ye kaçtılar.
Peşi sıra onlarca Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum solcu EOKA ve TMT tarafından katledildi.
Kıbrıs’ın bu karanlık dönemi hep tarihten silindi.
“Kolakas Cumhuriyeti’nin” Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas son günlerinde EOKA tarafından öldürülenlerin itibarlarını iade etti.

Aklımı kurcalayan iki soru vardır.
Mehmet Ali Talat resmen CTP başkanı olduktan ve hükümeti kontrol etmeye başladıktan sonra Ahmet Sadi Erkut, Fazıl Önder ve diğer katledilenler için bir iade-i itibar kanunu çıkaracak mı?
Ve seksenine varmış Kıbrıslı Türk Hristofyas ile AKEL’den Enosis’in hesabını soracak mı?
Bütün merağım sadece bu iki sorudur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar