Bugün düne benzemeyecek... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Bugün düne benzemeyecek…

Hüseyin Ekmekçi

Seçim ortamında Türkiye müdahil olmadı.

Hükümet kurma sürecine de müdahil olmadı.


Düne kadar.

İki noktada her zaman hassasiyet gösterildi.

Özellikle İrsen Küçük hükümeti ve UBP kurultay sürecinde yaşananlar öğretici oldu.

İki hassasiyet şu:

1- Türkiye’yi işgalci olarak görmeyen…

2- Terör örgütlerine sempati duymayan…

Bu iki kavrama uyan herkesle, Türkiye hükümetleri işbirliğine hazır…

Afrin’de yaşananlar, buraya da yangın olarak sıçradı.

Afrika Gazetesi, “Kıbrıs işgal edildi, şimdi de ikinci işgal için adım atılıyor” manşeti ile çıktı.

Bu manşet nereye hizmet eder?

Provokasyon etkisi yaptı.

KKTC’de yaşayan ama Türkiye iktidarına hayranlıkla bağlı kesim, bunu büyük bir ihanet olarak algıladı.

Dün Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa’da kürsüye çıktı ve “bu provokatif manşete” sessiz kalınmamasını istedi.

Başbakan Hüseyin Özgürgün’ü aradı…

Başbakan Özgürgün buna anında tepki gösterdi.

“Türkiye’yi işgalci görmek, adada Rum tezlerine hizmet eder” dedi.

Serdar Denktaş ayrı tepki gösterdi.

Kudret Özersay ayrı.

Bir anda, ada kendini farklı bir kavganın içinde buldu.

Uzun sürede bu kavga hiçbir işe yaramayacak.

Gazetenin malum girişimleri ilk değil.

Bazı kesimler bunu “ifade özgürlüğü” olarak niteliyor.

Ancak.

Türkiye şu anda kara harekatı başlattı ama dert, Türkiye sınırlarının genişletilmesi değil.

Bölgede türeyen terör örgütlerine karşı, sınır güvenliğini artırmak.

Oradaki ortama bakınca, sadece Türkiye’yi hedef yapmak, işgalci nitelemesinde bulunmak, sadece Türkiye’ye olan öfkeyi öne çıkarmaya yarar.

Ama bunun Kıbrıs Türkü’ne bir faydası yok.

Bugün, Afrika Gazetesi protesto edilecek.

Ben sağduyu çağrısı yapıyorum.

Çünkü, bu olayı her türlü kullanmak isteyenler olacaktır.

Biz demokrasiye sonuna kadar sahip çıkmalıyız.

Elbette Afrika Gazetesi’nin manşeti “salt ifade özgürlüğü” değildir.

Katılmam da mümkün değildir.

Ama hırsla daha büyük bir yanlış yapmak, başka bir huzursuzluğa neden olacak.

Adadaki Türkiyeli- Kıbrıslı  kavgası başlayacak.

Birileri bunu istiyor ve zemin arıyor.

Birileri de zemin yaratıyor.

Türkiye’yi bu harekatla ilgili iyi anlamak ve doğru tespit yapmak kaçınılmaz.

Elbette savaşın her türlüsüne karşıyız.

Ancak kuşatılan Türkiye sınırlarında zaten uzun süredir devam eden bir savaş var.

Türkiye ne ki?

Sınırı olmayan Rusya ve ABD orada…

Ülkeleri değil grupları silahlandırıyorlar.

Bu gruplar kime hizmet ettiği belli değil.

Türkiye “işgalci ve Kanla beslenen iktidar” benzetmeleri yapılırken sapla saman karıştı.

Mantık değil öfke öne çıktı.

Terör yıllardır bölgemizde siyaseti belirlemenin aracına dönüştürülmüş durumda…

Türkiye’nin terörle mücadelesinde Kıbrıs Türk halkı kendisini doğru konumlandırmalı ve  yanında durmalı…

Kıbrıs Türk halkı güçlü ve barış içinde geleceğe emin adımlarla yürümeyi başarmalı…

Bu noktada Türkiye ile güçlü işbirliği be yol arkadaşlığı yapmayı sağlamalı.

Hiç kimsenin uçuk kaçık davranışlarla bu toplumun kaderiyle oynama hakkı olmamalı.

Kısa günün kârını değil toplumumuzun birliğini, bütünlüğünü ve esenliğini düşünerek hareket etmek zorundayız…

Gün liderlik sergileme günüdür…

Parti liderlerine büyük görevler düşüyor…

 

 


 

Derya’nın çıkışı yeni kapı açacak

Dün yaşananlara bir de Doğuş Derya’nın açıklaması eklendi.

Derya CTP milletvekili.

Ancak partinin bu konuda bir tavır almasını beklemedi.

Kurduğu cümleler ciddi tartışmanın parçası oldu.

Bugün mecliste yemin töreni olacak.

Derya da yemin edecek.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, yemin törenine gitmeyebilir.

Giderse de Doğuş Derya yemin ederken salonu terk edecek.

Aynı zamanda UBP ve YDP de salonu terk ederek Derya’yı protesto edecek.

Ama büyük resim bununla sınırlı değil.

Bu noktadan itibaren, CTP’nin içinde olduğu bir hükümet modeli kolay olmayacak.

Derya’nın bu çıkışı Türkiye’nin adada belirlediği kırmızı çizgileri aşmış durumda.

Hem terör sempatizanı hem de Türkiye’ye işgalci bir bakış açısı intibası yarattı.

Derya mutlaka bugün daha geniş bir açıklama yapacaktır.

Ancak.

Bugün Erhan Arıklı’nın telefonu çalabilir.

UBP- DP- YDP hükümeti için masa kurulabilir.

CTP’nin yapacağı açıklama ile Derya ile parti ters düşebilir.

Velhasıl, bugün farklı bir gün olacak.

Bu krizi kim nasıl yönetecek, doğrusu aklım almıyor.

 


Angolemli’ye ayıp edildi…

Efendim TDP içerisinde “bakanlık kavgası” varmış…

Hüseyin Angolemli de bakan olmak için “kavga” çıkarmış.

Hüseyin Angolemli’yi zırnık tanıyanlar, böyle bir şey yapmayacağını da bilirler.

Ama TDP içerisinde yaşananlar ibretlik.

Ta seçim döneminden bu yana…

“Makam” kavgası yapanlar, bugün Angolemli’yi de toplumun önüne atanlardır.

TDP, TDP içi sorunların “sana göre bana göre” medyaya sızdırıldığı bir dönem yaşıyor.

Yazık…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar