Meclis eski Başkanı Sibel Siber ülkede sorunların neden çözülemediğini ve bundan sonra da çözülemeyeceğini Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında çok açık bir şekilde ortaya koydu.
Kelime kelime anlattı.
Siber hükümetin kontrolünde bir parlamento yapısı bulunduğunu, kuvvetler ayrımı prensibinin çalışmadığını söyledi.
Örnekler verdi.
Parlamentonun hükümeti denetlemekten uzak olduğunu, Meclis Başkanlığının hükümet kurulması çalışmalarında pazarlık konusu yapıldığını anlattı.
Böyle bir yapıda parlamentonun öngörüldüğü gibi etkin denetim yapmasının söz konusu olmadığını, yasama görevinin de bu yapıda etkin bir şekilde yapılamadığını belitti.
Yaslara ve anayasaya uyulmadığını, “Biz yaparız, Anayasa Mahkemesi de mahkemeler de orada” anlayışı ile ülkenin yönetildiğini söyledi.
Siber savcılığın verdiği görüşlerin dikkate alınmadığını söyledi ve bunun örneklerini basın mensupları ile paylaştı.
Mevcut düzen içerisinde ülkede siyasetin hukukun üstünde olduğunun altını çizen Siber, “Anayasaya rağmen hükümetler kararlar alıp uygulama yapıyor. Bizde ‘Anayasada böyle diyor ama biz böyle yapmayalım’ diye bir anlayış pratikte yerleşti” dedi.
Meclis iradesinin anayasanın üstünde olamayacağına vurgu yapan Sibel Siber, ülkede hükümetlerin anayasayı ve yasaları dikkate almadan hareket edebildiğini yine örnekler vererek anlattı.
“Mevcut koşullarda Meclis Başkanlığı bu sistem içinde Başbakanlığın altındadır” diyen Siber, ülkedeki sistemin hükümet sistemi olduğunu, Başbakan ve Bakanların aslında hiçbir denetime tabii olmadan diledikleri gibi hareket edebildiklerini belirtti.
“Denetlenmeyen bir sistem var. Verimsizlik üzerine oluşan bir yapımız var. Kamuda, devlette kurumsal hafıza yok. Bu sistemde iyi yönetim olmaz” diyerek ülkenin içinde bulunduğu durumu özetleyen Siber, yürütme, yargı ve yasama arasında düzgün ve kurumsal bir ilişki biçimi olmadığını anlattı.
Siber hükümetin izin verdiği ölçüde meclisin görevini yerine getirebildiğini söyledi.
Demokrasilerde, yasa ve tüzüklere uymak sadece vatandaşın değil, Meclis’in ve Hükümetin de görevidir.
Ama Meclis eski Başkanı Siber bizde bunun böyle olmadığını çok net ortaya koydu.
Bakanlar Kurulu’nun karar alırken, bakanlar icraatlarını gerçekleştirirken, Anayasa’nın öngördüğü gibi gerçek anlamda Meclis tarafından denetlenmediği bu yapıda, aslında işlerin doğru gitmesini beklemek sadece hayalcilik olur.
Yine Siber’in söylediklerine dönecek olursak, Meclis’te bugüne kadar hiçbir soruşturma önergesinin kabul edilmediğini de bir tarafa not etmekte fayda var.
Meclis’te çoğunluk hükümet ederken, azınlıkta kalan denetleyen konumunda oluyor.
Bu sistemde azınlığın çoğunluğu denetlemesi elbette ki mümkün değildir.
Meclis Araştırma Komiteleri de Siber’in verdiği örnek ve rakamlara göre bir anlam ifade eden yapılar değil.
Özetle yasama ile yürütme arasında kuvvetler ayırımı diye bir şey yok.
Olmayınca da bu sistemin çalışması mümkün olmuyor.
İşin gerçeği mevcut yapının sürdürülebilir olmadığıdır.
Bu durum değişmeden de ülkede bir şeylerin değişmesi ve iyi bir yönetim mümkün değildir.
Bu kadar açık…
