Geçtiğimiz haftalarda Lefkoşa’ya Açık Öğretim Sınavı için gittiğimde sınava girdiğim Şht. Hüseyin Ruso Ortaokulu’nun tuvaletlerinin insanlık dışı durumunu da fotoğraflamıştım. Pek çok okulda şimdiye kadar sınava girdim, sanat etkinliklerinde ziyarete gittim ama bu kadar kötü bir tabloya hiçbir yerde rastlamadım. Bu olayın çok değişik boyutları olduğunun farkındayım. Ne yazık ki pek çok devlet okulu tam da bu ülkenin aynası gibi. Gerçek anlamda çocuklara ya da eğitime önem falan yok. Öyle olmasaydı güzelim devlet okullarının bu hale gelmesine kimse izin vermezdi. İnsanlar arasında sınıf farkı yaratan ama gerçek anlamda şu okuldan bu okuldan mezun olan çocukların eğitimine değil patronların cüzdanına işleyen bu sistemde baylar ve bayanlar çocuklarımız bir kurban sadece.
Gelen hükümetlerin bu konulara el atmasını bekliyoruz yıllardır. Sağlığımız ve eğitimimizde olan bu durum aslında geleceğimizin altına dinamit koyuyor.
Şht. Hüseyin Ruso Ortaokulu’nun tuvaletlerinin fotoğraflarını gören pek çok kişi ulaştı bana. Kimisi hükümet dedi, kimisi bakanlık, kimisi sendika dedi, kimisi öğrencilerin velileri, kimisi müdür dedi kimisi hepimiz. Evet, hepimiz suçluyduk bunda.
22 yıldır DAÜ ailesinde çalışıyorum. Her türlü okul bitiren, farklı öğrenci profilleri geliyor karşıma. Özel ve çok pahalı okullar, devlet okulları… Oysa çoğunda payda aynı. Sıradan bir yazıyı bile zor yazabilen, kendini zor ifade eden, çoğunlukla kitap bilgisine sahip ama dünyadan, toplumdan kopuk, yorgun ve şaşkın birçok genç. Yuvarlağın köşeleri hariç. Büyük paralar verince büyük farklar ortaya çıkmıyor. Cilası, boyası biraz daha iyi oluyor o kadar. Önemsediğiniz şey içerikse bu dönemin çocukları özel dersten, dershaneye yarış atı gibi koşarken hayatın içinde gerçekten sahip olmaları gereken pek çok şeyi kaçırıyorlar. Buna bize alet oluyoruz. Devlet okullarına yatırım ülkeye yatırımdır. Şu anda ülkenin karnesi hastanelerinde ve okullarındadır.
Bunlar olurken devlet okulları arasında örnek gösterilecek olanları da gurur tablosu olarak ön plana çıkarmak istiyorum bugün. Bazen tek bir müdürün varlığı bile bir okulu değiştirebilir. Özellikle yakından bildiğim bazı okular var. Bunlardan örnekler vereceğim zaman zaman bu sayfada. Uğraşan, didinen ve bir yeri güzelleştiren, insanları, çocukları önemseyen, orayı evi gibi gören güzel insanları ve emeklerinin de bilinmesi taraftarıyım. Bütün gün şikayet edip, çok bilmişlik yapmak da bir şey kazandırmaz. Bu ülkede her şeye rağmen güzel şeyler oluyor.
Evet ilk hafta sayacağım ÖRNEK OKULLAR: MORMENEKŞE İLKOKULU, ÇANAKKALE ORTAOKULU, BEKİRPAŞA LİSESİ, NAMIK KEMAL LİSESİ, GÜZELYURT ŞEHİT TURGUT ORTAOKULU.
Gelecek haftalarda tek tek bu okullardan örnekler sunacağım. Oradaki yönetimlerin, okul aile birliklerinin nasıl çalıştıklarından kısaca bahsedeceğim. Kendi yağları ile kendi ciğerlerini kavuran insanların güzel işlerinden bahsedeceğim. Bunlar bizzat bildiğim okullar. Yenilerini aramaya ve araştırmaya da devam edeceğim.
Bu hafta ilk olarak kendi köyümden, bölgemden değil biraz uzaktan veriyorum örneğimizi. İşte Şht. Turgut Ortaokulu ile ilgili görüntüler ve kısa bilgiler. Bu haftanın gurur tablosu.
OKUL ADI: ŞEHİT TURGUT ORTAOKULU
MÜDÜR: CENGİZ TOPEL UZUN
4 MÜDÜR MUAVİNİ, 80 ÖĞRETMEN VE 550 ÖĞRENCİSİ VAR.
Okulda tüm sınıflarda akıllı tahta ve internet var. İki bilgisayar laboratuvarı, iki Fen laboratuvarı, Almanca, Yunanca, Fransızca, müzik odaları ve 5 teknik atölyesi var.
Okul müdürü olan Cengiz Topel Uzun’un meslekteki 26. Yılı olması ve bu okulda 1990’dan beri fedakarca görev yapması, burayı aile gibi görüp çalışmasına da imkan veriyor. İdealist ve inançlı bir öğretmen müdür olursa ekibi ile birlikte çok güzel şeyler başarılabilir. İşte bu okulumuzda da aynı şey geçerli. Her türlü imkansızlık, zorlukla baş ederek Güzelyurt’ta bu okulumuzu özel okul seviyesine çıkarmışlar. Yani büyük paralar harcanarak hali vakti olmayan insanımızın bile borç batağına girerek gönderdiği okullardan bahsediyorum. Bu ülkenin kurumları imkansızlıklar içinde boğuşurken ve her şey artık paraya hizmet ederken, bu ülkenin çocukları için çalışanları da unutmamalıyız. Onlara çok şey borçluyuz. Elinde imkan varken, para bolken yapılanlar değil, kurak bir toprağı yeşillendirmektir önemli olan. USTA TERZİ DAR KUMAŞTAN BOL GÖMLEK DİKER misali. Burada bu ülkede her şeye rağmen canla başla çalışan insanlar var. Mesai dolsun eve gideyim görüşünde olan ve çocuklarımızın duygularına, düşüncelerine, kişiliklerine yatırım yapmayan, önemsemeyen, müfredat tutsağı öğretmenlerin haricinde çok güzel öğretmenler de var. Yıllarca okulda bir çivi bile çakmayan müdürler, muavinler, okul aile birlikleri yanında okulu cennete çevirenler var. İşte sadece kötüleri, olmayanları değil artık olanları, çalışanları, güzel örnekleri de ortaya çıkaracağız.
Tebrikler Cengiz Topel Uzun, muavinleri ve tüm emeği geçen herkes.
Tebrikler Şht. Turgut Ortaokulu.
Sizinle Güzelyurt’ta çocuklar emin ellerde.
