BU SORULARA CEVAP VERİN YOKSA STATÜKONUN PİYONUSUNUZ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

BU SORULARA CEVAP VERİN YOKSA STATÜKONUN PİYONUSUNUZ

Genç akademisyenlerden Bilge Azgın, CTP’de başkan adayı olmayı tasarlayanlara atfen ama bütün siyasi parti başkanlarına yönelik şöylesi bir soru yöneltti yazısında; (mealen)

“Kısır tartışmaları bir yana bırakın da bu ülkenin refahını nasıl artıracaksınız ona cevap verin…”
Uzun zamandır duymadığımız, politikacıların gündeminde olmayan ve dolayısı ile politikacıların yanıtlamadığı bir sorudur bu.
Niye?
Çünkü tümü de sektörlerin sorunlarını çözmekten falan bahsederler sektör temsilcileri ile bir araya geldiklerinde “sizin sorunlarınızı ancak biz çözeriz” gibisinden yüksek dozda propaganda yaparlar, sektörlerden biri eylem yaptığında bir günde uzlaşırlar ve gerekeni yaparlar ama bu hormonlu statükoyu nasıl ortadan kaldıracaklarından bahsetmezler.
Çünkü öyle bir dertleri yoktur.
Yani kendi ayakları üzerinde duran, kendi yağı ile kendi ciğerini kavuran bir ekonomi yaratma hedefleri yoktur. Haliyle refahın artırılması diye bir kavram da hayatlarında yoktur.


***

İşte size 2014 bütçesinden bazı rakamlar;
Devlet, doğrudan gelir desteği adı altında narenciyeye, süt alımlarına, arpa üretimine ve süt ürünlerinin ihracatına toplam 130 milyon ödeyecek.
Bunun anlamı nedir bilir misiniz?
Aslında tüm bu alanlardaki üretim, kendi ürettiğini satarak kazanmıyor. Kazanmadığı için de 130 milyon liralık hormonlama ile ayakta duruyor.
Bu para ödenmesi tümü de iflas eder.
Lokomotif sektörlerden birisi olan turizmin durumu da farklı değildir.
Bir yandan her gün peş peşe 5 yıldızlı oteller açılıyor ama diğer yandan turizm sektörü teşviklerle yani hormonla ayakta duruyor.
2014 yılında turizme ödenecek teşvik 50 milyon liradır.
Ya aşırı hormonlanmış devletle bağlantılı kurumlara ne demeli.
Belediyelerin yarısından çoğu batmış durumdadır, bazıları canhıraş bir şekilde “battık” diye bağırmaktadır, belediyelere 2014 yılında ödenecek miktar 169 milyon liradır.
Devletin televizyonu BRT’nin durumu en vahim;
Bine yakın personel ve yılda 45 milyon lira.
Diğer bir lokomotif sektör olan eğitimdeki amiral gemi DAÜ 27 milyon lira.
Batık durumda olan sigortalar 65 milyon katkı almazsa emeklilerini ödeyemeyecek vaziyettedir.
Bugünlerde en çok tartışılan elektrikteki rakamlar dudak uçuklatacak türdendir de borçların faizini ödemek için hükümet zam yapıp elini vatandaşın cebine atmaya hazırlanmaktadır.
Keşke rakamlar bu kadarla sınırlı olsa.
Bu statükonun sürmesi için kamu bankaları dahil devletin bu güne kadar toplamda 3 milyar dolar borçlandığı söylenmektedir.
Bu paranın içinde Türkiye’den alınan paralar yoktur.
Onu bilen açıklasın, biz de bilgi sahibi olalım, kanaatime göre 3 milyarın 5 katı bir borç da Türkiye’ye vardır.
Tabii bunlara sosyal transferler ve en önemlisi yerel gelirlerle sadece yüzde altmışı ödenebilen maaşlar dahil değildir.
Statükonun sürüp gitmesinin ekonomik ve parasal izahı budur.

***

Gelelim başta sorulan iyimser soruya.
Politikacıya bu soruyu sorduğunuzda şöyle bir cevap alırsınız;
“Biz tüm sektörlerin sorunlarını çözeceğiz, herkesi mutlu edeceğiz”
Nasıl?
Kendi kendini kazanmayan üretim alanlarına daha çok teşvik vererek.
Batmış kurumları daha çok destekleyerek.
Ve gelecek nesillerin omuzlarına daha ağır borç yükleri bırakarak.
Politikacının anladığı refah artışı budur.
Bu ise Kıbrıs Türkünü kesin bir yok oluşa sürüklemektedir.
Tabii politikacıların tümüyle hakkını yemeyelim Kıbrıs Türkü de bir karar verme eşiğinde olmalıdır.
Çünkü bu statükonun siyasal-sosyal-ahlaki ve psikolojik sonuçları daha çok aşağılanma ve kendi kendini yönetememedir.
Bu da böyle biline…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar