BU SEFER NE OLACAK? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

BU SEFER NE OLACAK?

Ahmet OkanAhmet Okan

Kutlu Adalı öldürülmezden önce yeraltından sesler geliyordu adeta.

Bir şeyler oluyordu.


Karanlık işler.

Ortalıkta Türk İntikam Tugayı (TİT) adlı gizli bir örgütün tehdit edici bildirileri dolaşıyordu.

Muhtemelen paravan bir örgüt ismi olan bu hareketin derin işlerle bağlantısı olduğu düşünülebilirdi.

Öte yandan basında ileri geri yazılar çıkmakta, tehditler savrulmaktaydı.

Bir şeyler olacaktı ama ne?

İlkay Adalı-Sevgül Uludağ imzalı “Bir insan/Kutlu Adalı” adlı kitapta Adalı’nın hayat hikayesi ile yazıları ve katliama giden süreç anlatılır.

Bu kitabın konuya ilgi duyanlar tarafından tekrar tekrar okunmasında yarar vardır…

Kurt puslu havaları sever, derler.

Hava öylesine pusluydu.

Ve pus içinde pusu kuranlar vardı…

Kutlu Adalı cinayetinin Türkiye’deki bir takım karanlık çevreler tarafından planlandığı, Kıbrıslı Türklerin genel kanaatiydi.

Cinayetten hemen sonra bu olayı TİT’in üstlendiği belirtilenler arasındaydı.

TİT adı altında yapılan karanlık olayların mazisinin 1970’li yıllara kadar dayandığı söylenir.

Sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de de.

Konu hakkında “Vikipedi” de verilen bilgilere bakılabilir.

Bu bilgiler çerçevesinde bu örgütün paravan bir şey olduğu anlaşılıyor.

Bu yüzden örgütün arkasında “derin devlet”in bulunduğu geride tutulacak bir ihtimal değil…

Nihayetinde Sedat Peker’in kendini ve kardeşini ortaya koyarak Adalı cinayeti hakkında verdiği bilgiler, cinayeti faili meçhul bir dosyadan faili belli bir dosyaya götürecek iddialarla dolu.

Üstelik isimler verilerek.

Böylece meselenin Türkiye’de kotarılıp, Kıbrıs’ta uygulandığına dair kanaatler daha da pekişmiş oluyor…

Türkiye’de henüz herhangi bir hareket yok.

Yargının eli kolu bağlı.

Burada muhalefet yüksek perdeden olayın araştırılmasını, polisin ve hukukun devreye girmesini isterken, en üst makamın Polis Genel Müdürü ile meseleyi konuştuğu haberi geliyor.

Mesele şu veya bu şekilde konuşuluyordu zaten ama kimse kılını kıpırdatmıyordu.

Adalı’ya sıkılan 13-14 kurşundan ikisinin Türkiye’ye gönderildiği söylenirken, kurşunların “Uzi” silahından çıkıp çıkmadığı konusu kapatılmış, konuyla ilgili geri bildirim olmamış, mesele bugüne kadar örtülmüştü…

Gelmiş geçmiş bütün hükümetler konunun peşine istenildiği gibi düşmedi.

Bu sefer ne olacak?

Nereye kadar gidilecek?

Arada daha ne gibi beklenmedik olaylar olacak bilinmiyor…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar