Dün bu sayfada, Anayasa değişiklik önerisinin seçimler öncesinde yapılması ve UBP’nin mutabakatının aranmaması konusunu eleştirmiştik…
Dün de Meclis’te, Başkan Sibel Siber’in sunduğu Meclis İçtüzük Değişikliği, oy çokluğuyla onaylandı. Yine UBP’nin ret oyuyla…
UBP’nin itirazlarının temel noktası, zamanlamaydı. Onlar da seçim öncesi aceleye getirildiği iddiasındaydılar. Ayrıca, içtüzüğün bazı maddelerinin Anayasa değişikliği gerektirdiği için, yapılamayacağını belirttiler…
Oysa baktık, Anayasa değişikliği gerektiren madde sayısının toplamı 4-5 kadar. Onun dışında, uzun uzun düşünülmüş, çalışılmış gibi görünüyor…
Genel seçimler öncesinde tüm partilerin vaatleri arasında tek ortak madde, Anayasa, Halkoylaması ve Referandum, Siyasi Partiler Yasası ve Meclis İçtüzüğü’nün değiştirilmesiydi. Ama “Sadece iktidara gelirsek yapacağız” dememişlerdi. Herkesin de beklentisi, iktidarıyla muhalefetiyle bu işin altından kalkmalarıydı.
Muhalefetin de komitelerde yer alarak gereken katkıyı yapması ve böyle ciddi yasaların siyaset bulaştırılmadan, konsensüsle geçirilmesi gerekirdi.
İlk fire İç Tüzük’le yaşandı… Nitekim Anayasa değişikliğinin de aynı şekilde sonuçlanacağı kesin gibi.
Komite üyesi olup da gidip çalışmayanlarla, sırf siyaseten karşı olduklarını göstersinler diye ret oyu verenlerin, bundan böyle bu konularda eleştiri hakkı olmamalı…
Meclis çalışmalarının daha verimli hale getirilmesi; milletvekilinin ikinci bir iş yapmasının önlenmesi; Komitelere devam zorunluluğu; bir ay süreyle Meclis çalışmalarına katılmayan milletvekillerinin uyarılması ve devamı halinde, maaş kesintisi ve uzaklaştırmaya kadar giden cezaların düzenlenmesi; yazılı soruların 30 gün içinde yanıtlanması zorunluluğu ve daha bunun gibi bir çok can alıcı değişiklik tüm partilerin onayı ile gerçekleşmeliydi…
Nitekim Ersan Saner, Komite’de yaptıkları katkılardan da söz etti ve bir anlamda değişiklikleri savundu. Hatta öğrendik ki, hukukçu olan eşinden de büyük destek aldı. Ancak yine de olmadı ve UBP kendi kendini dışladı. Bence bu tam bir otorite yokluğudur. Hepsinden önce, Komite’de çalışıp, katkı koyan kendi milletvekiline saygısızlıktır…
Ne yazık ki UBP, bu dönem muhalefet olmayı, her şeyi reddetmek olarak algılıyor.
Ancak bunu yaparken, devletin ve halkın yararına olan değişimleri de reddettiğinin farkındalar mı, merak ediyorum..? “Benim haneme kar olarak yazılmayacaksa, yapılmasın daha iyi” havasındalar. Baksanıza Nazım Çavuşoğlu İç Tüzüğün geçmesinin, halka bir şey kazandırmayacağını bile söyleyebiliyor…
Yaptıkları sadece siyaset fakirliği. Olaylara partisel açıdan bakma fakirliği. Bu da, daha düne kadar aynı partide oldukları insanların, değişikliğe onay vermesinden belli. Hasan Taçoy’la, ya da Ergün Serdaroğlu’yla ne gibi bir ideolojik farkları vardır ki, onların kabul ettikleri bir öneriyi reddediyorlar. Yok tabii sadece “partisel” kaygılar var… Olaya bu açıdan baksanız bile yine yanlış. Bu redci yaklaşım, hanelerine asla olumlu puan olarak yazılmayacak.
Bir siyasi parti böyle davranarak, ancak kendini yakar. Özgürgün’ün Başkanlığında yokuş aşağı hızla giden UBP’nin durumunun başka bir izahı da yok…
YERİN KULAĞI VAR
ADAMA SORARLAR:
Dipkarpaz Belediye Başkanlığı için CTP’den aday olan Suphi Coşkun’un, aday olduğu belediyeye 13-14 bin TL borcu olduğu iddia ediliyor. Yönetmeye talip olduğu bir belediyeye, gerekçesi ne olursa olsun, borç takan birisinin yarın seçmenden oy isterken ne söyleyeceğini çok merak ediyorum. Eğer iddialar doğruysa ve birisi çıkıp da, “Sen önce başkanı olmaya talip oldun belediyeye borcunu öde” derse ne diyecek acaba..?
KİBRİT’E AYIP OLDU:
İçişleri Bakanlığı, uzun zamandır boş olan Lefkoşa Kaymakamlığına, 3’lü kararnameyle Alkan Değirmencioğlu’nun atandığını açıkladı. Hatırlayacaksınız, daha önce CTP’den milletvekili adayı da olan Günay Kibrit’in atandığı bizzat Başbakan Yorgancıoğlu tarafından açıklanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki CTP yönetimi, birtakım yasal engellere takılan bu atamadaki pürüzleri gidermek yerine, yeni bir ismin atanmasını tercih etmiş…
ARALARINDA GERÇEKTEN DAĞLAR VAR:
Türk görüşmeci Kudret Özersay’ın süreçle ilgili olumlu mesajlarına karşılık Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, “ Rumlarla aramızda dağlar kadar fark var” demesine anlam veremedim. Bu durumda Rumlarla bizim değil, öyle sanıyorum ki, Özersay ile Eroğlu arasında diyalog anlamında dağlar kadar fark var…
YORGANCIOĞLU’NUN KEYFİ İYİ:
Hükümette ve parti içerisinde hayli sıkıntılı günler yaşayan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun bugünlerde keyfine diyecek yok. Önce UBP ile DPUG arasındaki ittifakın bozulması, ardından ilk torununu kucağına alması Yorgancıoğlu’na çifte mutluluk yaşattı. Kara kara yerel seçimleri düşünen Başbakan’a, ittifakın bozulması ilaç gibi gelirken, aileye katılan torun da adeta pastanın çileği oldu. Bugünlerde Sayın Yorgancıoğlu sevinmesin de kim sevinsin..?
DEREBOYU ÇİFT ŞERİT:
Lefkoşa’da Dereboyu’nun çift şerit yapılması projesi, Şemi Bora’nın döneminde neredeyse son aşamasına kadar gelmişti. Askeri bölgenin geri çekilmesiyle, derenin batı kıyısında bir cadde açılacak ve Pronto kavşağına bağlanacaktı. Askeri makamlarla sözlü mutabakat da sağlanmıştı. Ancak Kutlay Erk’in göreve gelmesiyle bu proje rafa kalktı. Aradan 12 yıl geçti. Başkan Fellahoğlu şimdi yine böyle bir projeden bahsediyor. Umalım ki, ayakları yere basan, temeli olan bir proje olsun. Yoksa Lefkoşa trafiğinde çıldırmaya az kaldı…
KKTC’DE DE PROPAGANDA YAPILACAK MI?:
Türkiye’de 10 Ağustos tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ilk kez halkoylamasıyla yapılacak. Bu yıl uygulanacak bir başka ilk, yurt dışındaki temsilcilerde sandıkların kurulması olacak. Bu durumda KKTC de, TC yurttaşları için bir seçim bölgesi haline gelecek. İlk tur seçim için oy kullanma tarihleri 31 Temmuz-3 Ağustos… Seçimin ikinci tura kalması halinde ise, 17-20 Ağustos tarihleri arasında oy kullanılacak. KKTC seçim bölgesinin sonuçlarını şimdiden merak ettim doğrusu. Acaba adaylar KKTC’de de propaganda yapacak mı..?
ZİRVEDEKİLER
Erdinç Küçükuncular: Simit dünyası direktörü ve iş dünyasının sevilen isimlerinden Erdinç Küçükuncular’ın, 23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde adamızda bulunan bine yakın çocuğa bir jest olarak, simit ikram etmesi inanın beni çok etkiledi. Simidin maddi değeri önemli değil ama, yüzlerce yabancı çocuğa karşı yaptığı jest ve ince düşünceden dolayı kendisini kutlamak istiyorum…
DİPTEKİLER
Geçici Alımına Devam: UBP milletvekili Nazım Çacuşoğlu dün Meclis’te 12 geçici alındığı iddiasında bulundu. Hükümet kanadından gelen yanıtlarda, bu haberin doğru olduğu itiraf edildi. Yalnızca, “memur” değil, “işçi” alındığı savunması yapıldı. Oysa Çavuşoğlu, alınanların 50 yaşın üzerinde olduklarını, iki tanesinin örgüt başkanı, birinin de bir bakanın yakın akrabası olduğunu söyledi. Şimdi gelin de siz artık bu politikalara inanın…
