Böyle Havalarda Lefkoşa - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

Böyle Havalarda Lefkoşa

Ahmet OkanAhmet Okan

Bu havalarda Lefkoşa Lefkoşa olur böyle severim bu kenti.

Yapraklar ıslak, sokaklar ıslak, panjurlar, kapılar ve avlular ıslak.


Böyle havalarda severim bu şehri yarin kirpikleri ıslak…

Islak ıslak severim bu şehri sanki surları ağlamaklı bilemem öyle gelir…

Bu havalarda Lefkoşa Lefkoşa olur eskiden olduğu gibi tenhalaşır her yer.

Tenhalarda severim bu şehri yalnız başına Katherina Kilisesi ve yalnız başına Kuru Çeşme bir şeyler anlatır bıkıp usanmadan…

Bu şehrin ıslak sokaklarında yürümeyi severim sarı taşlarını tutmayı ve bir köşkün altında duraklamayı tütünüm zehir zıkkım duman duman.

Böyle havalarda ıslak bir şeyler anlatır bu şehir bitmek bilmeyen bir hikayedir ki hüsranla dolu.

Tabyalarından Victoria Sokağına yürümeyi, oradan Kadınlar Pazarına uzanmayı severim, Ayasofya karşılayınca insanı kucaklamak isterim bu şehri…

Bu havalarda Lefkoşa Lefkoşa olur ki şeher dedikleri.

Telaşsız kapanır kapıları telaşsız açılır panjurları,

Telaşsız ve umursuz sevişir güvercinler kıskanasın gelir.

Hangi sokağından baksan Beşparmaklar karşıda bir yol alıp uçasın gelir…

Böyle yağmur yağınca ince ince ve bulutlar hafiften kar serpiştirir ellerin buz kesmiş rüzgar adamakıllı soğuk.

Sanki “düşler sokağı”nda yürüyorsun o pencereler gözlerindir, o kapılar ellerin ayakların…

Karlı havalarda severim bu şehri beyazla süslenmiş çam ağaçları.

Beyaza gömülmek gelir insanın içinden hiç açmasın güneş…

Sokaklar ıslak, damlar kiremitler ıslak,

Bodamyalı Sokaktan Fuzuli Sokağa oradan Atilla Sokağa böyle havalarda yürümek bir başka.

Anıları toplarsınız her adımda ta Zafer Sinemasına kadar bazen tekmil bir hüzün düşer içinize gördükçe ayaklarının dibine çöken o evleri.

Bazen Elvis Presley’in bazen Zeki Müren’in sesi duyulur sanki o ahşap radyolardan dalıp gidersiniz ne bileyim işte öyle.

Sanki ben o çocukmuşum da bisikletle cirit atmaktayım kıvrım kıvrım o sokaklarda…

Bazen deli eder sizi gördüğünüz manzaralar ama bu konulara girmeyelim…

Böyle havalarda Lefkoşa bir başka.

Sanki her kapı açılacakmış gibi de biri içeriye buyur edecekmiş gibi gelir insana.

O kadar telaşsız, o kadar cömert.

Sonra bir an irkilir mırıldanır durursunuz benim gibi:

-Kendine gel Ahmet Okan hangi tarihteyiz ne alaka…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar